FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Evet, biz de her türlü desteğe her zaman hazırız, zaten kadın örgütleriyle birlikte çalışıyoruz, oradan geliyoruz. O nedenle, raporu hazırlarsanız elimizden geleni yaparız.

Öncelikle, bu bahsettiğiniz siyasi liderliğin uzatılmasıyla ilgili birkaç şey söylemek istiyorum. Şimdi, bu, evet, anlamlı, daha doğrusu, sonlandırılması gereken bir şey ama ben açıkçası, tercih ederdim ki artık başka bir şey olsun. Çünkü siyasi liderlik zaten belki de en fazla öncelenmesi gereken sorun değildi ve orada bu konu yerine başka bir konu tercih edilebilirdi. Zaten baştan itibaren aslında düşüncelerim bu şekildeydi. Bu nedenle, sadece sonlandırılması için... Eğer uzatılması gerekiyorsa fazla uzatılmadan bence o bütçelerin daha efektif kullanılarak... Mesela, ne bileyim, veri tabanı oluşturulması ya da "toplumsal cinsiyete duyarlı bütçe" dediniz, toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeyi her bütçe oturumlarında, her sene anlatıyoruz, her sene söylüyoruz, her sene Sayın Bakan da "Çok iyi, gerçekten, çok etkili, biz bunları yapmak istiyoruz, hep hayata geçirmek istiyoruz." diyor ama ben üç senedir buradayım, bununla ilgili herhangi bir şey göremiyorum. Mesela, bunun takibine ilişkin bir şey gerçekleştirebiliriz. Yani toplumsal cinsiyete duyarlı bütçe diyorsak, hepimiz buna katılıyorsak bu, hayatın her alanında, ister Çevre Bakanlığı olsun, ister Millî Eğitim, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı değil sadece; bu konuda gerçekten, bir izleme, denetleme ekibi kurabiliriz. Yani bu Komisyonda böyle bir işlevimiz de olabilir, böyle bir ekip çıkarabiliriz diye düşünüyorum.

Bunun dışında, yurt dışı ziyaretler konusunda... Yani katılım konusunda önemli bir duyarlılık gösterdiniz, geçen hafta sırf toplantı var diye gelmiştim ama yoldan döndüm. Sonuçta, katılımı önemsediğiniz için bunu yaptınız, buna saygı duyuyorum. Belli bir rutine toplantıların bağlanmasının faydalı olacağını... Çünkü geçen dönemlerde gerçekten hiç toplanmadık, bu çok büyük bir eksiklikti. "Toplanmamızı gerektiren ne vardı?" gibi cevaplar dahi aldım ben birçok kez sorduğumda Komisyon Başkanına. Hâlbuki toplanmamızı gerektiren çok sayıda sorun var Türkiye'de burası Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonuysa. Mümkünse, siz de öyle düşündüğünüzü ifade etmiştiniz, iki haftada bir, hepimizin kendi gündemini de ayarlayabileceği şekilde toplantılarımızı yapalım derim. Orada aynı zamanda bir ufak not da yurt dışı ziyaretler konusunda; madem bu kadar katılımcılığı önemsiyoruz, aynı şekilde bütün partilerin katılımını sağlayacak şekilde ya da o dengeyi oluşturacak şekilde o ziyaretlerin ve toplantıların yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Bununla ilgili bir kanun teklifimiz de var zaten, sadece burası için değil, bütün komisyonlar için.

Bunun dışında da 5 adet alt komisyon önerisi ilettik. Şimdi, vaktinizi almayayım isterseniz girizgâhta, sonrasında da izah edebiliriz ya da arzu ederseniz sadece başlık hâlinde geçip sonra detaylandırmamızı isterseniz onları iletebiliriz.

Bir tanesi, toplumsal cinsiyet eşitliğini güçlendirmek için eğitim müfredatının incelenmesi. Bununla ilgili yeni bir önerge de verdik zaten. Çok ciddi ayrımcılıklar var eğitim müfredatında kadınlar ve erkekler konusunda. Bununla ilgili bir alt komisyonun -çünkü her şeyin eğitimden başladığını düşünüyorsak hep beraber- kurulmasını öneriyoruz.

İstanbul Sözleşmesi çok hayati bir şey. GREVIO'nun raporu açıklandı biliyorsunuz ve gerçekten, hani Türkiye'nin yeterince yükümlülüklerini yerine getirmediği de düşünülüyor, önerilerde, tavsiyelerde bulunuluyor. Bizim İstanbul Sözleşmesi'nin etkin uygulanması ve izlenmesi için bir alt komisyon kurmamız çok elzem. Yani bunu gerçekten hep birlikte desteklemeli ve gerçekleştirmeliyiz.

Türkiye'deki göçmen çocukların ve kadınların sorunlarının araştırılması ve bunların önlenmesi için gereken tedbirlerin saptanması komisyonunu önerdik.

Yoksullukla ilgili, kadın yoksulluğuyla ilgili yine önerge vermiştik. Şu sıra nafaka konusu bizim için saçma bir şekilde gündeme geliyor. Bu ifade kullanmak istemezdim ama öyle, otuz yıllık aile hukuku avukatlığı yapmış birisi olarak. Ama asıl araştırılması gereken kadın yoksulluğudur. Komisyonumuzun bunun da araştırılması için bir alt komisyon kurmasını öneriyoruz.

Son olarak da OHAL'de, olağanüstü hâlde... Bu gerçekten olağanüstü bir hâl ve artık bitmesi gereken bir hâl. Kapatılan kadın kurumları var ve bunlar kadına yönelik şiddet konusunda çalışıyorlardı, çocuklarla ilgili çalışıyorlardı. Bunların kapatılmalarının ayrımcılıkla mücadele konusunda kadınlar üstündeki etkilerinin araştırılması konusunda da bir komisyon öneriyoruz.

Bunu değerli Komisyon üyelerinin takdirlerine sunuyoruz.

Bundan sonrasında da gerçekten arka bagajlarımızı geride bırakarak, gerçekten kadın dayanışmasını yürüterek -erkek arkadaşlar da var ama hani, biz daha çok kadın dayanışmasını önemsiyoruz- kadınların güçlendirilmesi için bunu gerçekleştirebileceğimizi ve iyi bir faaliyet dönemi geçireceğimizi umut ediyorum.

Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyoruz.