| Komisyon Adı | : | ANAYASA KOMİSYONU |
| Konu | : | Komisyon Başkanı Bekir Bozdağ'ın, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'ne ilişkin açıklaması |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 04 .10.2018 |
BAŞKAN - Şimdi izninizle 3'üncü gündem maddemize geçiyoruz. Biraz önce ifade ettiğimiz gibi bugünkü toplantımızın asıl gündemi, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı İzmir Milletvekili Binali Yıldırım'ın (2/772) esas numaralı İç Tüzük Değişiklik Teklifi'dir.
Değerli milletvekilleri, İç Tüzük Teklifi, Meclis Başkanımız tarafından verilmiştir. Kendisi şu anda toplantımızda bulunmamaktadır. Meclis Başkanımızı temsilen, Meclisi temsilen Başkan Vekilimiz Sayın Mustafa Şentop toplantımıza katılacaktır. Sayın Başkan Vekilim hoş geldiniz. Kendisine ben ilerleyen vakitte söz vereceğim.
İzniniz olursa İç Tüzükle ilgili birkaç hususu Komisyon Başkanı olarak siz değerli üyelerle paylaşmak istiyorum. Parlamento tarihimizde 13/5/1877 tarihli Meclis-i Mebusan Nizamname-i Dâhilisi'yle başlayan İç Tüzük uygulaması, sırasıyla 13 farklık İç Tüzük'le günümüze kadar gelmiş olup her bir İç Tüzük yürürlükte kaldığı süre içinde birçok kez değişikliğe uğramıştır. Hâlen yürürlükte bulunan Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü, Cumhuriyet Senatosu'nun da bulunduğu çift meclisli dönemde 5 Mart 1973 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilmiş ve 1 Eylül 1973 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Aradan geçen kırk beş yılı aşkın süre içerisinde 15 değişiklikle Meclis İçtüzüğü'nün çeşitli maddelerinde 172 değişiklik yapılmıştır. Yine bu süre içerisinde birçok İç Tüzük değişiklik teklifi ve girişimi de farklı gerekçelerle sonuca ulaşamamış ve kadükleşmiştir. Bu süre içinde mevcut bazı hükümler hiç uygulanmazken İç Tüzük'te dayanağı olmayan bazı uygulamalar da sisteme giren ilk 15 milletvekiline yerinden bir dakika söz verme gibi çok güçlü teamüller oluşturmuştur. Bu kırk beş yıllık süre içerisinde Meclis İçtüzüğü'nün çeşitli maddelerinde yapılan değişiklikler bazen aynı madde farklı zamanlarda birçok kez değiştirilmiş ve İç Tüzük'ün sistematiği de maalesef bozulmuştur. Genel olarak iktidar partileri, grupları kanun yapım sürecinin yavaşlığından, muhalefet partileri ise denetim sürecinin etkisizliğinden ve Parlamento çalışmalarının planlı ve programlı olmayışından şikâyet etmektedir. Öte yandan Parlamento çalışmalarının Genel Kurul ağırlıklı olması komisyon çalışmalarını da zayıflatmaktadır. Yine milletvekilleri de bireysel olarak yasama ve denetim süreçlerine yeterli düzeyde aktif katılım sağlayamadıklarından da İç Tüzük nedeniyle şikâyet etmektedirler.
Parlamentolar, kendi çalışma usul ve esaslarını yaptıkları iç tüzüklerle belirlemektedir. Bu itibarla Anayasa'mızın 95'inci maddesi, Türkiye Büyük Millet Meclisinin çalışmalarını İç Tüzük hükümleriyle yürüteceğini ve 88'inci maddesi de kanun tekliflerinin Mecliste görüşülme usul ve esaslarının İç Tüzük'le düzenleneceğini hükme başlamıştır.
Bildiğiniz üzere iç tüzükler, parlamentoların yasama ve denetim faaliyetlerini yerine getirirken usul ve esasların belirtildiği parlamentonun normatif çerçevesinin belirlendiği sessiz anayasalardır. Parlamento tarihlerinin temel belgelerinden olan iç tüzükler, parlamentonun işlev ve vazifelerini yerine getirmede kolaylaştırıcı, verimliliği ve etkinliği artırıcı nitelikte olmalıdır. Bu işlev ve görevler yerine getirirken parlamenterlerin uyması gereken kuralları da iç tüzük belirtmektedir. Parlamentonun iş üretmesi ve toplumsal sorunlara bir an önce çözüm üretmesi gerekmektedir.Parlamentonun yasama ve denetim işlevini etkin, verimli ve dengeli bir biçimde yerine getirerek siyasi ve sosyal ihtiyaçlar ve beklentileri karşılamasında ve devlet yönetiminde istikrarın sağlanmasında en önemli etkenin usul ve esasa ilişkin kurallar olduğu şüphesizdir. İç tüzük değişiklikleri parlamentonun süregiden reform ve kurumsallaşma eğiliminin de bir yansımasıdır. İç tüzükte genel kurul çalışmaları açısından usule ilişkin belirli kuralların toplumsal, siyasi, ekonomik ve kültürel açılardan değişen şartlar karşısında olası yetersizlikleri, uygulamada ortaya çıkan problemler, işlemeyen hükümlerin değişim zorunluluğu İç Tüzük değişikliklerini gerekli kılmaktadır. Nitekim, İç Tüzük'te bugüne kadar 15 kez Meclis kararıyla yapılan değişiklikler bu zorunluluğu karşılama gayretinin birer yansıması olduğu söylenebilir.
İç Tüzük değişikliği her yasama döneminde gündeme gelmekte ve İç Tüzük uzlaşma komisyonları kurulmasına neden olmaktadır. Bu anlamda 23 ve 24'üncü yasama dönemlerinde uzlaşma komisyonları kurulmuş ancak çalışmaları çeşitli nedenlerle akim kalmıştır. Bu çalışmalar yapılırken birçok kaynağa başvurulmuş; kitaplar, makaleler taranmış; Anayasa Mahkemesi kararları, usul tartışmaları gözden geçirilmiş; konunun uzmanı hocalar dinlenmiş; bazı ülkelerin İç Tüzükleri Türkçeye tercüme edilmiş ve detaylı bir biçimde incelenmiştir.
İç Tüzük Uzlaşma Komisyonuna Meclis üst düzey yöneticileri ve yasama uzmanları mukayeseli hukuktan da istifade ederek pek çok bilgi ve belge sunmuşlar, ayrıca bazı ülkelerin parlamentoları ziyaret edilmiş, çalışma esas ve usulleri de yerinde incelenmiştir.
Diğer yandan 26'ncı yasama döneminde İç Tüzük'te bazı önemli değişiklikler yapılmış, Parlamentonun daha verimli çalışması hedeflenmiştir. Ancak Anayasa değişikliğine uyum sağlamak maksadıyla herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Önünüzde olan teklif, bu anlamda Anayasa'ya uyum maksadıyla getirilen bir tekliftir.
Ben teklifin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum ve teklifin tümü üzerindeki görüşmeleri sayın milletvekillerimizin görüşüne açıyorum.
Tekrar hayırlı uğurlu olsun diyorum.
Uygun görürseniz öncelikle Meclis Başkan Vekilimize bir söz vermek istiyorum.
Buyurun Başkanım.