KOMİSYON KONUŞMASI

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, Değerli Meclis Başkan Vekilimiz, değerli bürokratlar; ben de bütün Komisyon üyelerimizi, milletvekillerimizi saygıyla selamlıyorum.

Evet, gerçekten bugün çok önemli bütçeleri görüşüyoruz. Bugün de konuşmalarda hatiplerimiz tarafından dile getirildi, daha kapsamlı ve daha ayrıntılı bir değerlendirme yapılması gerekiyor bu kurum bütçelerinde.

Meclisten başlayacak olursak... Bir idari yapısı var Meclisin. Ben de üç yıldır görev yapıyorum Parlamentoda. Bir de tabii, son, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle birlikte, Meclisteki yasama faaliyetlerimizde tartışmalı noktalar var; işte, soru önergeleri, sözlü soru soramamak. Son, bazı kanunlardaki değişikliklerle... Ki bugün de Bütçe Komisyonunun başlangıç aşamasında tartıştık, İç Tüzük'te hâlâ açıklıklar var. İşte, Mecliste bir kanunu görüşürken bakanlık temsiliyetinin olmamasından komisyon başkanlarının ne kadar zor durumda kaldıklarına ve milletvekillerinin gerek bölgesi gerek kanunla ilgili görüşler ve sorularının, önerilerinin, milletin vekili olarak bizlerin Mecliste ne kadar da işlevsiz bir hâle dönüştüğüne şahit oluyoruz. Bu noktadaki Meclisin, yasama, yürütme ve yargıdaki maalesef kuvvetler birliğine yönelmiş bir sistemde işlevselliği de tartışmalı tabii ki burada.

Nitelikli yasama yapma noktasında -son İç Tüzük'te de gündeme geldi- maalesef bu tam başarılamıyor. Yeni sistemle birlikte, hâlâ -bugün Komisyon görüşmeleri dahi- bir nitelik artacağı, işlevinin artacağı söylenirken bugün bile ne kadar işlevsiz bir noktaya geldiğimizi aslında birlikte yaşıyoruz. Ama maalesef, bu noktada gerçekten kalıcı bir adım atılamıyor ki var olan parlamenter sistemin kazançları, teamülleri de bloke ediliyor. Bir kazanım sağlayamadığımız gibi nitelikli yasama sürecinde ve aktif, daha etkin işlevsel çalışma noktasında, parlamenter sistemin kazanımlarını da yok ediyoruz.

Meclisin çalışma ve idari yapısıyla ilgiliyse... Maalesef, gerçekten -biz milletvekilleri olarak- bu kadar nitelikli insanların bir araya geldiği Parlamento çatısı altında dahi idari sorunlar bir türlü çözülemiyor -15 Temmuz sonrasında da bir şantiye alanına maalesef- ve muazzam israflar yapıldığına şahit oluyoruz. Bunlar gündeme getirildi, ben tekrar etmek istemiyorum; halılardan, çerçeveden, camdan birçok alanda... Ama baktığımız zaman, burada gerek biz milletvekillerinin gerek idari personelin gerek çalışanların, basın mensuplarının, buradaki birçok emekçi insanın gerçekten motivasyonunu artıracak bir ilerleme, bir adım atılamıyor. Benim 4'üncü bütçem oluyor galiba, 2015'te bir geçici bütçeyle başlamıştım. Bu noktada, gerçekten sosyalleşmeyi, buradaki motivasyonun artımını sağlayacak hiçbir düzenleme... İşte, yüzde 44 bütçe artmış, yüzde 56 personel giderlerinde bir artış var. Gerçekten ne olacak? Buradaki personelin çalışma ortamı, koşullarıyla ilgili bir iyileşme olacak mı? Bu noktada nasıl bir adım atılacak? Bunu hâlâ bu bütçe içerisinde maalesef göremiyoruz biz. Bunlar tabii ki önemli ve değerlendirilmesi gereken konular.

Sayıştay raporu başlı başına gerçekten çok değerli ve çok önemli. Ama biz baktığımız zaman, bütün kurumlar maalesef bir vesayet altında. Bu vesayetten kurtulup bağımsız bir denetim yapısına kavuşmadığı sürece, biz, bu şekilde, maalesef, kısır döngü içerisinde böyle tartışarak gideceğiz.

Kesin hesap komisyonu bizim hatiplerimiz tarafından da gündeme getirildi. Eğer gerçekten bir adım atılacaksa, bir kesin hesap komisyonunun, eşit Parlamento temsili olan, bütün partilerin eşit temsiliyle ve belki idaresinin, başkanlığının da muhalefet partilerinden birine teslim edilmesiyle... Bu, bizim partimizin, Cumhuriyet Halk Partisinin en temel... Eğer gerçekten bağımsız bir denetimden bahsedebiliyorsak bu noktada bir adım atmak gerekiyor. Bunu, ben burada tekrar gündeme getirmek istedim. Aksi hâlde, çok kısıtlı bir süre zaten, ben bir beş dakika konuşuyorum, Komisyon üyelerimiz bir on dakika, bunun için de birkaç tane kurumun bütçesiyle ilgili bir veri ya da kalıcı bir şey söylemek mümkün olmuyor maalesef, giderek nitelikten uzaklaştığımızı söylemek istiyorum. İşte, sabah erken saatlerde başlıyoruz ama bakıyorum ben, bir an evvel konuşulsun ve bitsin de geçsin gibi... Böyle bütçelerin gerçekten hiçbirimize bir faydası olmayacaktır.

Meclisle ilgili bir veri var, bunu, ben Meclis Başkanlığına sormak istiyorum.

Başbakanlık biriminin kapatılmasıyla birlikte, Başbakanlıktaki personelin -ben bunu soru önergesi olarak da sordum- önemli bir bölümünün Meclise geçtiği söyleniyor. Bu ne kadar bir kadro? Uzmanlık alanlarına göre mi bir geçiş yapıldı? Geçiş yapan personelin özlük haklarıyla ilgili nasıl bir düzenleme oldu? Bununla ilgili bir bilgi paylaşımı olabilir mi?

Son olarak da kalan bir on saniyemde de Kamu Denetçiliği Kurumuna değinmek istiyorum. Sayın Hocamız Şeref Malkoç... Biz geçen dönemlerde de bütçesini görüştüğümüzde uyarılarda, önemli katkılarda bulunmuştuk. Özellikle tanınırlığı, bilinirliği noktasında bir çalışma yapılması gerekiyor. Avrupa Parlamentosunda Avrupa Ombudsmanı çok aktif ve faal bir yapıya sahip...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

(Oturum Başkanlığına Başkan Süreyya Sadi Bilgiç geçti)

BAŞKAN - Lütfen son cümlenizi alayım.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Bir on saniye...

Biz de bu uyum süreci noktasında ombudsman kurumunu kurduk ve sizin Başkanlığınızda daha bir aktif ve daha farklı faaliyetler içerisinde olduğunuzu burada dile getirmek istiyorum ama bu Parlamento çatısı altında bir birim olduğunu, bir kurumsal yapı olduğunu, bence vatandaşa daha çok iletmek gerekiyor.

Değerli hatiplerimiz dile getirdiler, kamu kurumlarıyla ilgili yanlış işleyişin, yanlış muameleyle ilgili bütün bilgilerin size ulaştırılması ve sizin de ilgili kamu kurumlarına bağımsız bir şekilde uyarılarda bulunmanız noktasında daha fazla etkin olmanızı ben buradan iletiyorum.