KOMİSYON KONUŞMASI

YÜKSEL MANSUR KILINÇ (İstanbul) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, kurumların değerli başkanları ve temsilcileri, değerli medya emekçileri; sizleri saygıyla selamlıyorum.

İletişim Başkanlığıyla ilgili yeni hükûmet sisteminde "İletişim Başkanlığı, başta kamu diplomasisi olmak üzere devletimizin stratejik iletişimi konusunda çatı kuruluşu ve politika belirleme merkezi hâline getirilmiştir." denmektedir.

Bir yanıyla baktığımızda, İletişim Başkanlığı, Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğünün yerini almış ya da onu da kapsayacak bir kurum olarak düzenlenmiştir. Bu yanıyla baktığımızda, Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğünün genellikle dış hizmetlerle ilgili çalışmalarının İletişim Başkanlığının çalışmalarından sayıldığını ama Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğünün özellikle Türkiye'de medya alanında, basın-yayın alanında yaptığı Türkiye'ye yönelik çalışmalardan ya da Türkiye'deki basın-yayın kuruluşlarıyla birlikte yaptığı karar süreçlerini de birlikte geliştirdiği çalışmalardan söz edilmemekte; dolayısıyla, Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğünün yaptığı, şimdiye kadar gerçekleştirdiği ve bundan sonra da önemli bir ihtiyaç olan basın dünyasının düzenlenmesiyle ilgili konuların baypas edildiğini, yok edildiğini ya da bunların artık düşünülmediğini söyleyebiliriz.

İletişim Başkanlığıyla ilgili bir yandan "stratejik iletişim" kavramı kullanıyor, diğer taraftan "kamu diplomasisi" kavramı kullanılıyor. Evet, 21'inci yüzyılda kamu diplomasisi önemli ama bu, zaten devletler arası ilişkilerin dışında, sivil toplum kuruluşlarının da ülkenin ihtiyaçlarıyla ilgili yapacağı çalışmaları içermekte.

Şimdi, biz, İletişim Başkanlığı olarak Basın Konseyini ortadan kaldırıyoruz; Türkiye Gazeteciler Cemiyetinin çalışmalarını, bir anlamda basın dünyasına katkısını ortadan kaldırıyoruz; Türkiye Gazeteciler Konfederasyonunun konuya ilişkin katkılarından yararlanmayı düşünmüyoruz; basın-yayın dünyasıyla ilgili, medya alanındaki diğer örgütlülüklerini -yani çalışanların sendikaları, kurumların sahiplerinin oluşturduğu meslek birlikleri- içine katmadan bir strateji oluşturmaya çalışıyoruz ve bunu bir kamu diplomasisi olarak değerlendiriyoruz. Dolayısıyla, burada, esasen "İletişim Başkanlığı" adı altında yapılan tariflere de baktığımızda bir başka yanıyla ilgili de şunları görüyoruz: "İletişim Başkanlığı 35 dilde haber takibi yapacak." deniyor. Bu haber takibinden Türkiye Büyük Millet Meclisi şimdiye kadar yararlandırılmış mıdır? Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına herhangi bir servis yapılmış mıdır? Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu olan partilerin grup başkan vekilliklerine yönelik şimdiye kadar bir enformasyon gerçekleştirilmiş midir? Türkiye muhalefet partileriyle ya da sayıları açısından düşünüldüğünde 1'inci, 2'nci, 3'üncü, 4'üncü partilerin genel başkanlıklarına şimdiye kadar dış dünyayla ilgili yapılan bu yayınlarla ilgili bir enformasyon yapılmış mıdır ya da tersinden düşünelim: Türkiye'deki açıklamalar, bilgiler, Türkiye'nin gerçekleri dış dünyaya bu dillerle anlatılmış mıdır?

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz.

YÜKSEL MANSUR KILINÇ (İstanbul) - Sürem doldu herhâlde, son cümlelerimi söylemek istiyorum.

Tüm bunlara baktığımızda, İletişim Başkanlığı, stratejik bir yaklaşımdan ziyade dar, salt Cumhurbaşkanlığına hizmet eden küçük bir kurum görüntüsü vermekte; hâlbuki, gerçekten, ihtiyacımız Türkiye'nin dünyaya doğru ve gerçek bir biçimiyle anlatılmasını sağlamak olmalıdır.

Teşekkür ediyorum.