| Komisyon Adı | : | SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU |
| Konu | : | Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş ve arkadaşlarının, Sağlıkla İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin (2/1186) daha ayrıntılı biçimde ele alınarak görüşülmesi amacıyla alt komisyona sevk edilmesi hakkındaki önergesine ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 01 .11.2018 |
BURHANETTİN BULUT (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarımız; öncelikle Komisyonumuz hayırlı olsun yurdumuza, yurttaşlarımıza; hayırlı sonuçlar verir inşallah yaptığımız çalışmalar da.
Bunlar bizim sağlıkla ilgili bu dönem ikinci karşılaştığımız maddeler, ilki yine bir torba yasadaydı. Ne hikmetse kendi seçtiğiniz, kendi getirdiğiniz rejimin anlamına, ruhuna uygun olmayan yasalarla karşımıza geliyorsunuz. Elbette olabilir ama şunu kaçırıyoruz: Çoğunluk sizde, siz çoğunluktaysanız ve bu maddelerin de torba yasayla değil de ihtisas komisyonlarında tartışılarak gelmesi gerekiyorsa yeni sistemde, yeni dönemde, e, bunu neden yapmıyorsunuz? Yani nedir kaçırmaya çalıştığınız şey, anlamak mümkün değil. Örneğin bir önceki torba yasanın adı "bedelli askerlik" olarak geçiyordu ama içinde Kanal İstanbul vardı, yine kamu eczacılarına yönelik bir şey vardı, bir sürü madde vardı. Şimdi, yine burada benzer, yine içinde tütünle alakalı şeyler var, tüp bebekle alakalı şeyler var, ilaç, eczacılıkla alakalı şeyler var, Anayasa'yı ilgilendiren 5'inci madde var, anayasal haklarla alakalı, efendime söyleyeyim, hekimlerin mesleğini icra etmesiyle ilgili maddeler var. Ya, bunlar her şeyden önce ihtisas komisyonlarını ilgilendiren maddeler. Hani sizin anlattığınız yolla söyleyeyim: "Yasama ve yürütme birbirinden ayrıldı, kaliteli yasama, kaliteli yasa çıkartalım." diyoruz ya, o nereden olur? Bu konunun uzmanlarıyla olur.
Şimdi, eczacılıkla ilgili olarak, bir eczacı olarak, Komisyonumuzun eczacı üyesi olarak ben ya da işte burada diğer eczacı arkadaşlarım var, Milliyetçi Hareket Partisinden keza, saatlerce buradaki maddeleri anlatabiliriz. Mesela "yetim ilaç" diye bir terim var, yetim ilacı söylediğimde geçen gün Genel Başkanımız "Ya, yetim ilaç ne?" falan diye birbirlerine sordular, veya yetim hastalık. Şimdi, bu bir kavram. Şimdi, derdimiz, amacımız bu yeni döneme uygun davranmaksa önce bence çoğunlukta olanların kendilerine saygıyı burada teşekkül ettirmeleri gerekiyor. Çünkü burada bu yasaları her türlü çıkartacak olan öncelikle sizlersiniz, bizler de bu işe biraz katkı veririz. O katkıyı da kendi mesleğimizle ya da alanlarımızla yerine getiririz. Şimdi, örnek diye söyleyeyim: Şimdi, bu yasanın içerisinde 5'inci madde elbette çok kıymetli, önemli ama bizlerle ilgili olan maddeler de 7 tane ilaçla, eczacılıkla, eczacı örgütleriyle ilgili madde var ve bu konunun muhatabı Türk Eczacıları Birliği. Türk Eczacıları Birliği bugüne kadar, bu mevcut Hükûmet de dâhil olmak üzere, kuruluşundan bu yana kamu hizmeti veren kişiliğini hiç kaybetmiş bir kuruluş değil ve birçok projeyi de birlikte yaptı. Sadece son dönemdeki bir örneği vereyim: İşte, Türkiye'de antibiyotik tüketiminin çok yoğun olduğuna ilişkin bir tespiti vardı ve Sağlık Bakanlığımız, Çalışma Bakanlığımız, Türk Eczacıları Birliği, basın ve doğal olarak eczaneler bir araya geldi, bu oranı yüzde 42'den 29'a düşürdü. Demek ki bir iş birliği var, demek ki bir ortak çalışma var. İşte, ilaca ilişkin bilgilendirme, yine benzer birçok projede bunlar gerçekleşti.
Şimdi, elimizdeki maddelerden bir tanesi -örnek diye söyleyeyim yine- yardımcı eczacılık. Yardımcı eczacılık yine geçen dönem eczacı büyüklerimizin katkılarıyla, eczacı milletvekillerimizin katkılarıyla yine bu Meclisten geçti, yine dört partinin ortak önerisiyle geçti, herkesin ortak önerisiyle. Bizim açımızdan da Türk Eczacıları Birliği açısından, eczacı örgütümüz açısından da 1996 yılından 2012'ye kadar on altı yıllık bir emeğin sonucuydu. İçinde eczacılık fakültelerinin beş yıla çıkartılması, eczaneleri tahdit, bunlarla birlikte de yardımcı eczacılık vardı. Şimdi, bir madde geliyor önümüze yine torba yasanın içerisinde "Yardımcı eczacılığı kaldıralım." diye ama bu bir paketti, bunun içerisinde siz eczacılık fakültesini beş yıla çıkardınız, eczanelere açılma sınırlaması getirdiniz, 3.500 kişiye 1 eczane getirdiniz. Bu yıl 1.400 eczacı mezun oldu, gelecek yıl 1.800 ve bu çocukların eczane açma ihtimali de yok çünkü yasayla bunu sınırlandırdık. Bir sonraki sene 2.200'e varan mezun olacak ve yeni açılan fakültelerle bu yaklaşık dört sene, beş sene sonra 3 bini bulacak. Şimdi siz bunları daha şimdiden işsiz hâle getiriyorsunuz.
E, yardımcı eczacılık problemli mi? Evet, problemli ama buradaki problem ne? Yönetmeliğini çıkarmadınız, bunun kılavuzunu çıkarmadınız. Kim çıkarmadı? Mevcut Hükûmet, mevcut bu işi uygulayıcılar. Kaç yıldan beri -Türk Eczacıları Birliğinin temsilcisi de burada- "Ya, bunu çıkarın." denildi; çıkmamış bir maddeyi şimdi kaldıracağız. Olabilir, kaldırabiliriz, oturalım bunu bir değerlendirelim "Bu çocuklar ne olacak?" diye. Türk Eczacıları Birliğinden destek isteyelim, diyelim ki "Bu eczacıların, yardımcı eczacıların külfetine sen de ortak ol." KOSGEB'e gidelim, onlara diyelim "Siz buradan bir katkı verin, bu eczacıların mesleğini icra etmelerini sağlayalım ve sağlıkta bir kalite yükselmesine vesile olsun." Şimdi, bunların hepsini yok sayıp bunu da torba yasanın içerisine sizin çoğunluğunuzla... Ve bu konuda inanıyorum birçoğunuz herhangi bir fikir yürütmeden onaylayıp geçeceğiz. E, yazık olmayacak mı? On altı sene emek verilen yasa bugün buradaki arkadaşlarımızla kaldırıverildiğinde daha önce burada emek vermiş tüm arkadaşlarımıza da haksızlık edeceğiz, sizin kendi meslektaşlarınıza, sizin kendi partililerinize.
Yine bir başka madde daha size söyleyeyim, o maddede de diyor ki: "Herhangi bir reçeteli ilacı eczacı verdiğinde kalem başına 2 bin lira ceza." Ya, Allah aşkına, Türkiye'de yaşıyoruz. Gecenin bir vakti çocuğunuzun ateş düşürücüsü düştü, kırıldı. Eczaneye gittiniz, 2 liralık ilaç "Hayır, ben veremem." Böyle bir şey mümkün mü? Bunun mantığını kim anlatabilir? Yani, bunu maddeye yazan arkadaşımızın bu konuda açıklama yapmasını istiyoruz. Böyle bir maddenin yazımının hiçbir mantığı yok. Bu ancak art niyetli bir madde olur veya altında başka bir hesap yatar. Türkiye'de eczane pratiğinde böyle bir şeyin hayata geçmesi mümkün değil.
Türkiye'de yasa nereden çıkar? Bir ihtiyaçtan çıkar, değil mi? Türkiye'de yüzde 85 ilaç reçeteli yani Sosyal Güvenlik Kurumundan geçiyor. Türkiye ilaç anlamında birçok ülkeye örnektir çünkü ilaçlarda karekod sistemi var, her ilacın bir kimliği var, girişi ve çıkışı anlamında hepsi kontrol altında. Dünyanın ilaçta en önemli sorunu sahte ilaçtır. Türkiye'de sahte ilaç yok. Bu kurulan sistemle, biraz önce anlattığım mantıkla, kurumlar arası ilişkilerden, sağlıklı ilişkilerden çıkan sonuçlardır bunlar. Ve şimdi siz diyorsunuz ki: "Ben 2 bin lira ceza vereceğim." Hangi mantıkla, hangi anlayışla, ne ihtiyacından dolayı bunu istiyorsunuz? Yüzde 85'i zaten Sosyal Güvenlik Kurumuna giden bir ilaç çıkışının 2 bin lira cezayla cezalandırılmasının mantığı nedir, anlamı nedir?
Şimdi, dönelim yine bu maddelerin içerisinde "kaçak ilaç" diye tarif ettiğimiz... Yani eskiler de bilirler, mutlaka ailelerde bu tür şeylere rastlamışızdır, bizi birçok ülkenin çeşitli yerlerinden ararlar yetim ilaçla alakalı. 30-35 bin kişiyi ilgilendiren hastalıklar var yani 80 milyonluk bir ülkede sadece 35 bin insanı ilgilendiren hastalıklar var. Bu ilaçlar Türkiye'de olmaz, yoktur yani dünyanın her tarafında her ilaç bulunmaz ama bunların bir şekilde Türkiye'ye getirilmesi gerekiyor bu tedavi açısından ama şimdi siz burada bunu özel şirketlere devrediyorsunuz. Ya zaten bunun ekonomik bir tarafı yok, bu kamu üzerinden yapılacak bir kavram, kamunun yapması gereken bir iş. Şimdi, dönelim dolaşalım yine teknik meseleler. E, bunları da siz buradaki arkadaşlarımızla bir çırpıda kaldırıverseniz veya 1'inci maddede olduğu gibi şirketlere devretseniz ya da o 2 bin cezayı geçirirseniz ya da yerine herhangi bir şey koymadan yardımcı eczacılığı kaldırsanız bu memlekette, bu Mecliste AK PARTİ'ye Allah aşkına ne faydası olabilir? Ya, mutlaka yakınınızda eşiniz dostunuz eczacıdır, doktordur, sağlık personelidir. Allah için söylüyorum, biriniz bana "Siyasetle ilgilenmeyen, taraflı olmayan bir hekime, bir eczacıya, bir sağlık çalışanına ben bu maddeleri götürdüm 'Evet, bunlar çok güzel, ülkemizde böyle bir sorun var, bu sorunların hepsini çözer.' dedi." deyin. Eğer öyle derse biz hemen çekiliriz.
Söylediğimizi tekrar edelim: Bu maddelerin ihtisas komisyonlarında, alt komisyonlarda mutlaka çalışılarak çıkarılması gerekiyor. Acil değildir, şu anda şiddetli bir ihtiyaç yoktur, birçoğuna şu anda, yakın dönemde de ihtiyaç yoktur. Yardımcı eczacılık gibi, diğer konularda da ihtisas komisyonlarında çalışılarak bu işin tekrar bu Meclisin saygınlığına uygun bir şekilde çıkarılmasını teklif ediyoruz.
Teşekkür ediyorum.