AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Çok değil, birkaç hususa değineceğim.

Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; gecenin bu saatinde bu çalışmayı birlikte yapıyoruz. Bu kanun paketini, sağlıkla ilgili bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapmakla ilgili çalışmamızda arkadaşlarımızı sükûnet içerisinde dinledik. Gerçekten, önemli sözler söylendi ama bunun yanında da pek çok gerçeğin üzeri de örtüldü. Bunlarda düzeltmemiz gereken de pek çok husus var. Bunların hepsine tek tek değinmeyeceğim, maddelere geldiğinde değineceğim ama şöyle bir intiba uyandı bende: Sanki biz kırk yıldır bölücü bir silahlı terör örgütünün saldırısına maruz kalmış bir ülkede yaşamıyoruz, böyle bir terör olayı yok.

Öbür taraftan, 1960'lardan bugüne kadar, dantel dokur gibi devletin bütün dokularına sinmiş ve 15 Temmuz günü darbe teşebbüsünde bulunmuş, bir hadise yaşanmamış sanki, şurada, binanın yanında, Meclisin salonunda bomba patlamış, bunlar sanki olmamış gibi. Arkadaşlar, bir terörle mücadele meselemiz var. Elbette ki devlet ve devleti yönetmek üzere millet tarafından görevlendirilmiş hükûmetler bu terörle mücadele hususunda üzerine düşeni yapacak. Yasalar içerisinde, kurallar içerisinde bu mücadele sürdürülecek.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Konuyla ne ilgisi var, bunlarla ne ilgisi var?

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - Ya, ben 15 Temmuz gecesi Üsküdar Meydanı'ndayım, siz beni de atıyorsunuz.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Hadi bakalım, hadi bakalım buna da cevap ver!

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - Ayıp değil mi? Ayıp! Millete bu hikâyeleri anlatmayın.

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Arkadaşlar, ben hikâye anlatmıyorum.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Hiç olmayan bir şey mi bu, 15 Temmuz olmayan bir şey mi? Nerede bu şehit olan insanların hakkı?

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Ya, hiç 15 Temmuz olmadı... (Gürültüler)

BAŞKAN - Arkadaşlar, sayın vekiller lütfen, sakin olun.

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Arkadaşlar...

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Ya, kimseyi potansiyel terörist ilan etmeyin bir kere!

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - Bize böyle davranmayın ya!

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Şu anda OHAL Komisyonunda başvuruların yüzde 71,2'si daha bitmedi. Bundan bile haberin yok.

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - 250 şehit var. Bu şehitler olmadı değil mi burada? (Gürültüler)

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Kimseyi potansiyel terörist ilan etmeyin!

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - Sen neredeydin o gece?

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Ben meydanlardaydım.

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Meydanlardaydım efendim.

Binlerce PKK terör belasından şehidimiz var, olmadı mı bunlar? (Gürültüler)

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Yargısız infaz yapmayın şurada. Yargılamalar bitmedi. OHAL Komisyonu...

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Olmadı mı bunlar?

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Ya bakın, ben size rakam veriyorum.

BAŞKAN - Arkadaşlar, Sayın Vekilim, lütfen.

Bir dakika... Sayın Vekilim, bak, biz seni yarım saat dinledik, konuştuk mu?

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Ama yanlış rakam veriyor.

BAŞKAN - Siz de lütfen, sonra konuşursunuz.

ABDULLAH AĞRALI (Konya) - Sözünü kesme!

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Kimse burada potansiyel terörist ilan edilemez.

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - İnsanların hayatıyla oynuyorsunuz burada be, aklınızı başınıza alın!

BAŞKAN - Buraya şov yapmaya gelmişsin. Bırak, şov yapma!

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Arkadaşlar, ben kimseyi potansiyel filan ilan etmedim.

(Gürültüler)

Neyle ilgili konuşacağıma ben karar veririm, sen dinle! Önce dinlemeyi? öğrenin, sonra not alın.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Kimseyi burada potansiyel terörist ilan edemezsin.

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Böyle bir şey yok!

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Yargılamalar bitmemiş. OHAL Komisyonu yüzde 71,2...

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Arkadaşım, 250 şehit var. Şehit var 250 tane. Sen diyor musun ki yok?

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Allah, Allah!

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Arkadaşlar, önce dinlemeyi öğreneceksiniz. Dinledikten sonra notunuzu alın, cevabınızı verirsiniz. Ancak şunu unutmayın.

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - Siz de bizimle aklımızla alay ederek konuşmayın.

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Alay etmiyorum. Siz burada saatlerce konuştunuz. Siz saatlerce konuştunuz. (Gürültüler)

Arkadaşlar, lütfen müsaade eder misiniz...

BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen... Sayın vekiller, lütfen...

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - Ben İstanbul milletvekiliyim...

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Ben de Kayseri milletvekiliyim. Üç dönemdir vekillik yapıyorum.

BAŞKAN - Lütfen arkadaşlar... Lütfen arkadaşlar...

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - Ne bağırıyorsun?

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Bağıran sensin, ayağa kalkan sensin.

BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen... Tamam.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Bakan konuşuyor. Bakanı dinlemeyi öğrenin.

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - Bakan da olsa alay ediyor.

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Arkadaşlar, kimseyle alay etmiyorum.

BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen... Lütfen...

İSMAİL TAMER (Kayseri) - 250 şehitle siz alay ediyorsunuz, siz!

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - Kim alay ediyor 250 şehitle?

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Siz ediyorsunuz. (Gürültüler)

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Arkadaşlar, bu ülkede kırk yılı aşkın süredir bir terör var mı? Var. Böyle bir olay yaşandı mı, 15 Temmuz? Yaşandı. Devlet kendini savunmak zorunda mı? Elbette. Hükûmetlerin verdiği yetkidir.

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - Biz masal dinliyoruz burada.

BAŞKAN - Arkadaşlar, bir dinleyin, teke tek konuşmayalım. Bir dinleyin lütfen, sonra yine cevap verin.

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Arkadaşlar, şimdi, bunlar sanki yaşanmamış gibi burada konuşamayız, davranamayız.

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - FETÖ'nün siyasi ayağını niye engellediniz?

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Türkiye, maruz kaldığı bu saldırıya karşı kendini korumak için gerekli hukuki altyapıyı hazırlamakla yükümlüdür. Meclisin de bu görevidir. Öbür taraftan...

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Sayın Bakan, Hükûmet kurulurken niye o zaman birlikte hareket ettiniz? Sayın Bakan, bu kararnamelerle...

BAŞKAN - Sayın vekiller, lütfen müdahale etmeyelim.

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Arkadaşlar, notunuzu alın. Bakın, biz sizi dinledik, hepinizi dinledik.

HABİP EKSİK (Iğdır) - Hayır, niye engellemiyorsunuz? Sonra bizim gibi gariban insanları suçluyorsunuz.

BAŞKAN - Arkadaşlar... Sayın vekiller...

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Bakın, şunu da söyleyeyim. Devlet kendini koruyacak kudrettedir ve devletin kendini koruması için milletin verdiği yetkiyi ve sorumluluğu yerine getirecek Meclisi burada görev başındadır, Hükûmeti de görev başındadır. Bundan endişeniz olmasın.

HABİP EKSİK (Iğdır) - Devlet yargısız infaz yapamaz, bunu bilin.

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Türkiye hukuk devletidir.

Şimdi, geleyim konuşmamın ikinci bölümüne. İkinci bölümde konuşacağım konu şehir hastaneleriyle ilgili konudur.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Sayın Bakan, buna geçmeden bir soru sorabilir miyim acaba?

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Lütfen, sorun da yazılı sorun.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Bu söylediğinizle ilgili.

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Arkadaşlar, biz sizin konuşmalarınıza hiç müdahale etmedik. Bu haksızlık. Bu haksızlığı yapmayın.

Şimdi, demokrasiye, ifade özgürlüğüne, haklara inanıyorsak konuşmacının sözünü kesmek haksızlıktır, ifade özgürlüğüne müdahaledir. Ben sözümü söyleyeyim, siz de notunuzu alın, itirazınızı yapın, düzeltmenizi yapın.

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - Ya beni canlı canlı gömüyorsun, hâlâ ifade özgürlüğünden bahsediyorsun.

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Şimdi, arkadaşlar, şehir hastaneleriyle ilgili iddialarınız yanlışları içeriyor. Mesela, bir tanesi, şunu söylediniz: "Şehir hastanelerinde hasta garantisi var."

Arkadaşlar, kamu sağlıkta hizmet alımını sayıya bağlı hizmetleri alırken bir ortalama sayı üzerinden ihaleye çıkar. Mesela, şu anda şehir hastanesi dışında diyelim ki bir röntgen veyahut da ultrason veyahut da tomografi cihazının hizmetini alacaksınız, anjiyonun, yüzde 80 hasta sayısı üzerinden yürür. Diğeri, yine şehir hastanesinin işletmesi yap-işlet-devlet değildir, yap-kirala-devrettir, işletme bize aittir. Şehir hastanelerini biz işletiyoruz Sağlık Bakanlığı olarak.

Dolayısıyla orada hizmet alımı yapılırken sayıya bağlı hizmetler belli bir sayı üzerinden ihale edilir, sözleşmesi yapılır. Bu hasta garantisi adına değildir.

ADNAN SELÇUK MIZRAKLI (Diyarbakır) - Kiralama rayici nedir?

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Kiralama rayici ihaleyle belirlenir.

ADNAN SELÇUK MIZRAKLI (Diyarbakır) - Nedir? Lütfen orayı söyleyin.

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Hayır, ihaleyle belirlenir. Her hastane...

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Gizlidir, gizli.

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Hayır, gizli değildir.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Gizli Sayın Bakan.

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Olur mu öyle şey? Olur mu arkadaşlar? Sorun resmî olarak alırsınız cevabınızı. Olur mu öyle şey? Yanılıyorsunuz.

Kiralamalar yani hastanenin kamuya devri, daha doğrusu kamu için bunu kiralayacak olan yapı ihaleyle belirlenir kim alacaksa. En uygun fiyatı, en düşük fiyatı veren yapar.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - 188 defa İhale Kanunu değişti.

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Arkadaşlar, hadise şudur: Gelin, bu işi gerilime çekmeden üzerinde düşünelim. Türkiye yatırımlarını yapmak zorunda, kalkınmasını tamamlamak zorunda, ilerletmek zorunda. Sağlık alanında yapabileceği yatırımlardan kaynakları sınırlıdır, bellidir. Ya kamu kaynaklarıyla yaparsınız, vergiyle, o yetmez iç borçlanmayla yaparsınız. Elbette ki yabancı sermaye de kullanırsınız. Şehir hastaneleri modeli dış sermayenin de katkısıyla iç sermaye, yerli sermaye yüzde 20, yüzde 80 yabancı sermaye kullanılarak yapılan sağlık yatırımıdır. Sağlık yatırımlarına ülkemizin olan ihtiyacını zamanında en iyi şekilde gidermek için bulunmuş bir yöntemdir, dünyada da kullanılmış bir yöntemdir ve yirmi yılın sonunda o hastaneler tümüyle kamunundur. Yani bunu kiralama olarak görmeyin.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Sayın Bakanım, her şeyden önce bu iyi bir uygulama değil ki.

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Ben bir bitireyim. Size göre iyi olmayabilir.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Hasta içinde kayboluyor, doktoru bulamıyor ki yolunu bile bulamıyor!

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Arkadaşlar, ben bitireyim.

Bakın, sonucu değerlendirecek olan millettir. Millet bu hastanelerden memnun olmazsa bize fatura kesecek, gayet açık. Madem öyle niye endişeleniyorsunuz? Millet bu hastanelerden memnun kalırsa biz bundan oy alıyoruz, siyasi iktidarı bize devrediyor. Hadiseye böyle bakalım. Siz elbette ki farklı siyasi görüşte olduğunuz için farklı alternatif görüşler söyleyeceksiniz.

ADNAN SELÇUK MIZRAKLI (Diyarbakır) - Aklın yolu birdir.

HABİP EKSİK (Iğdır) - Siz de bizi tasfiye edeceksiniz, işimizden gücümüzden atacaksınız!

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Hayır, asla.

HABİP EKSİK (Iğdır) - Öyle, öyle...

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Ama Türkiye'nin bir terör saldırısıyla karşı karşıya olduğunu inkâr ediyorsanız ona diyecek bir şeyimiz yok.

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - Bakın, o gece terörü bastırıp sizi uçurumun kenarından çekip aldık biz millet olarak ya.

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Elbette, milletimiz sağ olsun. Ama bakın hâlâ bugünkü haberlerde bile kamu kurumlarında...

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - Bitti o iş.

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Sevgili dostlar, değerli arkadaşlar; hâlâ kamu kurumlarında bu iddiayla yargıya sevk edilen insanların varlığından haberdarsınız bugün bile. Yani bu mücadele sürüyor.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Bunun sonu yok Sayın Bakanım, bunun sonu yok, bitmez.

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Bu mücadele sürecek.

HABİP EKSİK (Iğdır) - Yargı bitti ya!

BAŞKAN - Lütfen sayın vekillerim, lütfen...

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Arkadaşlar, Türkiye... (Gürültüler)

Ya bir sözümü bir söyleyeyim. Sakin olun.

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - Bizim yargıya gidemediğimizi bilmiyor musunuz?

HABİP EKSİK (Iğdır) - Bitmemiş yargılamalar üzerinden infaz yapmayın.

BAŞKAN - Sayın vekiller, lütfen... Sayın vekillerim lütfen müdahale etmeyelim.

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Sizler müdahale ederek bir yere varamazsınız. Millet izliyor. Her şey milletin gözü önünde, kamuoyunun gözü önünde oluyor. Milletin değerlendirmesini hep beraber yaşıyoruz.

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - Sayın Bakan, yargıya gidemediğimizi bilmiyor musunuz?

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Arkadaşlar, Türkiye hukuk devletidir.

HABİP EKSİK (Iğdır) - Hangi hukuk? Biz de hukuk istiyoruz.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Hangi hukuk?

BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen müdahale etmeyelim.

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Hukukta hak arama yolları açıktır. Bu haklarınızı kullanacaksınız.

Değerli arkadaşlar, şimdi...

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Daha on iki yıl da bekleyeceğiz. Sonu yok yani.

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - Bizim yargıya gidemediğimizi bilmiyor musunuz?

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Kanun teklifinin geneli üzerindeki konuşmaları elbette ki Komisyonumuz değerlendirecek. Maddelere geldiğimizde maddelerle ilgili görüşmelerde vereceğiniz değişiklik önergeleri de elbette ki değerlendirilecek ve Komisyon karar verecek. Bu nedenle... (Gürültüler)

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - Ya, pes ya! Vallahi pes!

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Yani bu kadar da olmaz.

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Arkadaşlar, bitirmedim...

Bakın, ben de konuşurum ama boş konuşmak istemiyorum. Elbette ki bu anda, hep beraber bu değerlendirmeyi geneli üzerinde tamamlamış olalım. Komisyonumuz -Başkanımızın da söylediği gibi- geneli üzerindeki değerlendirmesini yapsın, kararını alsın, ondan sonra maddelerine geçtiğimizde konuşuruz.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Maddelerine geçmeyi oylayalım.

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - Sayın Bakana bir soru soracağım. Sayın Başkan, söz istiyorum.

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Soru-cevap kısmına geçmek istiyorlar.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Başkanım, bu kadar iftiradan sonra soru sormamız lazım.

BAŞKAN - Soru-cevap diye bir şey yok yani.

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - Sayın Başkan...

HABİP EKSİK (Iğdır) - "Not alın." dedin onu da aldık.

BAŞKAN - Bir dakika...

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - Aldık, soru soracağız.

BAŞKAN - Maddelerle ilgili görüşürken sorarsınız, konuşuruz.

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - Hayır.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Hayır, şu anda.

BAŞKAN - Bir dakika... Özür dilerim.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Madde dışı konuştu Bakan Yardımcısı, üzerine vazife olmayan konularda konuştu. (Gürültüler)

HALİL ETYEMEZ (Konya) - Bir şeyi merak ettim, siz bu arada nasıl not aldınız, sürekli konuşuyordunuz ya!

BAŞKAN - Bir dakika, arkadaşlar, lütfen...

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - Soru soracağım.

BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen... Şu anda soru yok, kusura bakmayın.(Gürültüler)

HABİP EKSİK (Iğdır) - Ama "Not alın sorarsınız." dediniz Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Sayın Vekilim, özür dilerim, lütfen.

HABİP EKSİK (Iğdır) - Söylediniz ama.

BAŞKAN - Caydım. Özür diliyorum, lütfen. Arkadaşlar, bir dakika...

HABİP EKSİK (Iğdır) - Hükûmete döndünüz Sayın Başkanım.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Sayın Başkanım, oylayın.

BAŞKAN - Tamam, teşekkür ederim. Sayın İslam, lütfen...

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Maddelere geçmeyi oylayın Sayın Başkanım.

SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Bir şey söyleyebilir miyim Sayın Başkanım, biz Genel Kurulda bakanları göremiyoruz, bakan yardımcılarını da göremiyoruz, sorularımız havada asılı kalıyor.

BAŞKAN - Tamam, sorarsınız. Özel sorularınızı da sorarsınız.

HALİL ETYEMEZ (Konya) - O zaman sabaha kadar devam edelim yani.

BAŞKAN - Sayın Bakan, oylamadan sonra burada kal, hepsini sorsunlar lütfen. Ben işimi bitireyim, ondan sonra.

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Tamam.

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - Bir soru soracağım.

BAŞKAN - Sayın İslam, lütfen...

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - Ama sıcağı sıcağına... Usulü yanlış biliyor.

BAŞKAN - Arkadaşlar, sayın Komisyon üyeleri... Bir dakika... Özür dilerim.(Gürültüler)

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - Arkadaşların bilgi sahibi olmadığı bir konu var.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Oylayın siz.

BAŞKAN - Ben kanunun maddelerine geçilmesini "Kabul ediyorum..." diyenlerin elini görmek istiyorum.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Sayın Başkan, usul yönünden bir eksikliğe düşüyorsunuz. Bakın, tamamı üzerine tartışma bitmeden oylama yapamazsınız.

BAŞKAN - Maddelere geçmeyi kabul etmeyenler... Kabul edilmiştir. (Gürültüler)

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - Yapamazsınız!

BAŞKAN - Kabul edilmiştir.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Usul açısından yanlış bir şey bu.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Oylama bitti artık.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Oylama yapılmadı.

BAŞKAN - Sayın Vekilim, bir dakika, lütfen...

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Öyle şey mi olur ya! Allah aşkına ya!

BAŞKAN - Oylama bitti, kabul edilmiştir.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Hayır, Sayın Başkan, usule aykırı. (Gürültüler)

BAŞKAN - Sayın bakanlarım, sorulara cevap verin lütfen.

Sorularınızı sorun şimdi.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Böyle bir usul yok.

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - Soru soracağım.

BAŞKAN - Buyurun Sayın İslam.

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - Bana verdi sözü.

BAŞKAN - Sana verdim, tamam, sor.

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, sayın üyeler; siz, biz KHK'lilerin herhangi bir mahkemeye müracaat edemediğini bilmiyor musunuz?

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Evet, cevaplayın.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Komisyonlara müracaat edersin.

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - Hayır, mahkemeye...

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Ya, iki buçuk yıldır komisyondan mahkemeye geçemiyoruz.

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - Sayın Gergerlioğlu, bir dakika...

Bunu biliyor musunuz, bilmezlikten mi geliyorsunuz? Biz mahkemeye gidemiyoruz.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Evet, cevaplayın.

HABİP EKSİK (Iğdır) - Direkt yazıyor "incelenmeksizin reddine..." Bölge mahkemesinin yazdığı bu.

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Bir dakika arkadaşlar, söyleyeyim bir şeyler. OHAL Komisyona müracaat etme hakkınız var, oraya müracaat edin.

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - La havle ve la kuvvete. Ben Anayasa ve yasalara dayalı bir hakkımdan bahsediyorum. AK PARTİ'li milletvekilleri, Sayın Bakan, Sayın Başkan; bizim KHK'liler olarak Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerine gidemeyeceğimizi bilmiyor musunuz? Yoksa numara mı yapıyorsunuz?

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Evet, cevaplayın.

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Önce Komisyona...

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Komisyon iki buçuk yıldır bitmedi, mahkemeye gidemiyoruz. (Gürültüler)

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - OHAL Komisyonunda itiraz ediyorsunuz, yargılanmak için gitmiyorsunuz.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Sayın Başkan, lütfen sadece bir katkı, soru da değil sadece bir katkı.

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Arkadaşlar, Komisyona yargılanmak için gitmiyorsunuz, Komisyona itiraz ediyorsunuz, oradan gelen cevapla da yargıya gidiyorsunuz.

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Ne zaman?

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) -

Ya, ben size anayasal bir haktan bahsediyorum Başkan.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Şimdi, bakın, bilmiyorsunuz, bilgilendireyim. Bu konuları takip ettiğimi anladınız herhâlde, tamam mı? Biz iki buçuk yıldır mahkemelere ulaşamıyoruz.

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - Yasak, müracaat edemiyoruz zaten, yok öyle bir şey.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Başta idare mahkemesine, Anayasa Mahkemesine, AİHM'e davalarımızı ilettik, geri döndü.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Onlar sizi Komisyona gönderir.

BAŞKAN - Evet, arkadaşlar...

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Bir saniye... İki buçuk yıldır OHAL Komisyonunda bekliyoruz, tamam mı? Şimdi, oradaki istatistikleri de vereyim. Siz çok büyük bir hata yaptınız. Bakan Yardımcısı olarak maddeler üzerinde konuşabilirsiniz, amenna, dinleriz, size o yüzden itiraz etmedik. Siz burada bir yargısız infaz yaparak -bize iki yıldır yapıldığı gibi- o yargısız infazları yaparak KHK'lileri toptan terörist ilan ettiniz. Ben size...

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Ben öyle bir şey söylemedim.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Bir dakika... Bir dakika ya! (Gürültüler)

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - KHK öyle diyor, KHK!

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Ben size OHAL Komisyonundaki rakamları vereceğim. OHAL Komisyonunda şu anda...

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Arkadaşım, benim konuşmamı çarpıtmaya hakkınız yok.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Hayır, çarpıtmıyorum.

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - Siz demeseniz de KHK'ler böyle diyor.

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı...

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Tamam, ben sadece...

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Sizi zikretmedim, başka hiç kimseyi zikretmedim ama Türkiye, kırk yıldır bir PKK terörü, kırk yıl önce de başlamış, Türkiye'de bir şekilde hazırlanmış FETÖ terör örgütünü... (Gürültüler)

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Şimdi, bu yaptıklarınızı haklı mi gösteriyor?

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - Yahu, bizimle ne alakası var bunun?

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Hayır, efendim, onu söylüyorum. Ben ne söylediğimi biliyorum.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Bir dakika, bir dinleyin ya!

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Sen dinledin mi beni az önce?

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - OHAL Komisyonunun son istatistiklerini veriyorum. Bir dinleyin de bilgi sahibi olun.

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Hayır, sen dinledin mi beni az önce?

NAZIR CİHANGİR İSLAM (İstanbul) - Ama maddi bilgi hatası yapıyorsunuz Sayın Bakan.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Bakın, OHAL Komisyonunda...

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Ben maddi bilgi hatası yapmadım.

ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Ya, bir saniye Cihangir Hocam! OHAL Komisyonunda...

AHMET DEMİRCAN (Samsun) - Yani senin, benim konuşmadığım şeyi bana ifade etmeye hakkın yok! (Gürültüler)