KOMİSYON KONUŞMASI

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli arkadaşlar, Sayın Bakan; salonda bulunan herkese hoş geldiniz diyorum, günaydın diyorum.

BAŞKAN - Arkadaşlar, Sayın Paylan'ı göremiyorum, evet...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, geçen hafta bütçenin geneli ve bazı bakanlıklar, Türkiye Büyük Millet Meclisi bütçeleri üzerinde görüşmeleri yaptık, ancak geçen haftaki pratiğimiz şu şekilde oluştu: Her görüşmede milletvekilleri yüzlerce soru sordular, biliyorsunuz ve bu soruların yüzde 10'u kadarına cevap alabildik; yani, 10, 15, 20, 30 soruya cevap aldık ama belki 100 soru, 200 soru havada kaldı. Siz de sayın bakanların duymadığı anlarda "Bir an evvel cevap vermenizi istiyoruz Sayın Bakan." deyip oturumları kapattınız. Biliyorsunuz, geçen yıllarda yaptığımız bütçe sunumlarında -Sayın Bakanımız da tecrübeli uzun yıllar Karayolları Genel Müdürlüğü yaptığı için- sorduğumuz sorulara bir yıl sonra cevap aldığımız bütçe görüşmeleri oldu, bir yıl sonra ya da hiç cevap almadığımız bütçe görüşmeleri oldu. Bu konuda Başkanlık Divanınız nasıl bir tedbir almayı düşünüyor? Yeni dönemde "Güçlü Meclis" diye milletten oy aldınız, güçlü Meclis ise güçlü Meclisin itibarı, yürütmenin, yasamanın, yargının birbirine saygı duymasından geçer, o kuvvetlerin birbirini dengelemesinden geçer. Biz burada denetim görevimizi yapıyoruz ve denetim görevimizi etkin bir şekilde yapmamız yürütmenin yasamaya gereken saygıyı göstermesinden geçer, bu saygı da sorduğumuz sorulara cevap verilmesinden geçer. Mesela, bugüne kadar sorduğumuz soru önergelerine yürütme büyük bölümüne cevap vermedi veya verdiği cevaplarsa, gerçekten, kusura bakmayın Sayın Bakan, çok uyduruk cevaplar olabiliyor. (Gürültüler)

BAŞKAN - Arkadaşlar, çok gürültü var, lütfen.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Üç sayfalık soru önergesine bir cümleyle cevap verilen soru önergeleri var. Bu çerçevede, bu saygıyı yaratmak Sayın Başkan, öncelikle sizin görevinizdir, Meclis Başkanımızın görevidir, komisyon başkanlarının sorumluluğundadır. Bu konuda ne tür bir tedbir almayı düşünüyorsunuz, nasıl bir çağrı yapmayı düşünüyorsunuz? Ve her oturumda bu çağrıyı yapmanızı sizden hassaten rica ediyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Diğer bir konu...

Bu birinci konu.

İkinci konu: Sayın Başkan, geçen oturumda dediniz geçen hafta. Benim talebim, kameralar buraya geliyor dedik -yıllardır yaptığımız bir uyarı- kameralar yalnızca sayın bakanların sunumunu izliyorlar ve gidiyorlar daha sonra. Oysa burası Türkiye Büyük Millet Meclisi. Milletin temsilcilerinin çeşitli görüşlerinin buluştuğu yer ve yürütmeyi sonuç olarak denetlediğimiz mecra burası. Bu anlamda, yalnızca bakanların sunumunun çekilip kameraların gitmesinde ben bütün partili arkadaşlarımızın, bütün milletvekillerinin bir sorun olduğunu düşündüklerini öngörüyorum. "Bu çerçevede tedbirler alacağız." diye söylemiştiniz. Bu şekilde geçiştirdiğinizi düşünüyorum. Ne tip tedbirler aldınız? Çünkü açıkça şunu söyleyeyim: Kameramanlar diyorlar ki: "Sayın Başkan bize kal derse biz kalırız." diyorlar, net olarak söyleyeyim. Hangisi olduğunu söylemeyeceğim çünkü başına iş gelir Sayın Başkan. Bu çerçevede, sizden istirhamım, bu konuda...

BAŞKAN - Ben "Kal." demiyorum zaten yani, bu konudaki tavrım net.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama "Kal." deyin, kayıtlara geçsin, kalsınlar arkadaşlar, bu milletin temsilcilerinin...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - "Kalabilirler." deyin.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - "Kalabilirler." deyin en azından.

BAŞKAN - Bu konudaki görüşmelerin sağlığı ve sıhhati açısından tavrım net, açık.

Teşekkür ediyorum Sayın Paylan.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Garo, her toplantıda bunu söylüyorsunuz, her gün aynı şey.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama bakın, bu konudaki görüşlerinizi merak ediyorum. (AK PARTİ sıralarından "Kravatını niye takmıyorsun?" sesleri)

Arkadaşlar, müsaade edin.

Arkadaşlar, bir de kravat tartışması açamayacağım, kusura bakmayın.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Garo, her gün usul tartışması açıyorsunuz, her toplantıda aynı şeyi söylüyorsunuz.

BAŞKAN - Müsaade eder misiniz Sayın Aydemir.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - E, ne yapalım, yapmıyor Başkan, siz de bastırın, yapmıyor.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Israr etmenin manası var mı ya? Yine yapmayacak.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - "Yapmayacak." ne demek?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - "Her gün şunları yapmıyorsun, yapmıyorsun." Yapmıyor. Aynı şey. Kameralar varken her gün aynı şey Sayın Garo ya!

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - E, siz de bastırın.