KOMİSYON KONUŞMASI

SAMİ ÇAKIR (Kocaeli) - Sayın Başkan, Sayın Bakanım, Komisyonumuzun değerli üyeleri, bürokrasimizin kıymetli çalışanları, değerli basın; sizleri saygıyla selamlıyorum.

Yeni ismiyle Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının 2017 kesin hesapları ile 2019 yılı bütçesini görüşüyoruz. Öncelikle, bütçenin hayırlı olmasını temenni ediyorum.

Sözlerimin hemen başında bu Bakanlığın, ürettiği her hizmetin toplum nezdinde anında takip edilebileceği ve karşılık verileceği bir alan olması dolayısıyla şanslı ama hizmet ve alan yoğunluğu dolayısıyla da üzerinde çokça konuşulan bir bakanlık olduğunu da ifade etmek istiyorum.

Bu Komisyonda geçen dönem beraber çalıştığımız, görüş, öneri ve düşüncelerinden çokça istifade ettiğimiz Sayın Zekeriya Temizel 2018 yılı bütçe görüşmelerine şu ifadeleri kullanarak başlamıştı, tutanaklardan aynen aktarıyorum: "Daha önce kamuda da çok değişik alanlarda görev yapmış -DPT'de, hatta değişik bakanlıklarda- bir arkadaşım bir gün dedi ki: 'Eğer bir gün bu Konya-Ankara arası trenle bir saate inerse, bu projenin açıldığı gün iktidarda hangi parti varsa ömrümün geri kalan kısmında oyumu hep ona vereceğim.' Geçenlerde sordum ona, sözünü tutuyor musun dedim. Dedi ki: 'Çok zor oluyor ama gözümü kapatıyorum, kendimi trende hayal ediyorum, Konya Ovası gözümün önüne gelince oyumu atıyorum.'

Şimdi, değerli arkadaşlar, benim hayalim fazlaydı. Benimki İstanbul'dan Kafkaslara kadar tırmanan bir demir yoluydu, ben de sürekli olarak onu söylerdim. Kars'tan Asya'ya giren, Kafkasların üzerinden bütün Asya'ya kadar uzanan bir tren yolu da benim hayalimdi. Ben öyle bir taahhütte bulunmadım. Taahhütte bulunmadım ama bu, benim bu projeyi gerçekleştiren insanları kutlamamın önünde bir engel değil."

Tutanaklardan aktardığım bu bakış açısı, doğru ve güzel bir iş yapılması durumunda takdir edileceğini göstermesi bakımından son derece önemlidir.

Ulaştırma, denizcilik, haberleşme ve uzay bilgisi teknolojileri alanlarında dengeli, erişilebilir, ekonomik ve güvenli hizmet anlayışıyla toplumun yaşam kalitesinin yükseltilmesine ve ülke kalkınmasına katkı sağlamak misyonuna, bugün Bakanımızın bütçe sunumunda da öne çıkan özellikler itibarıyla, bu konuda gerekli ihtiyaç ve gerçekleştirilecek faaliyetlerle ihmal edilmeden dikkat edileceği anlaşılmaktadır.

Ulaştırma, insanı veya eşyayı sadece bir yerden bir yere taşımayı başarmak olarak tanımlanamaz. Bu taşımada hedeflenen her ne ise onu en iyi şekilde yapmak, en kısa zamanda, en az maliyetle, en rahat ve konforlu şekilde yapmayı başarabilmekten geçer. Ulaştırmanın demir yolu, kara yolu, deniz yolu, hava yolu, boru hatlarıyla gerçekleştirildiği göz önünde bulundurulursa bu alanlara yapılan, yapılacak yatırımlar çalışma ve performans dâhilinde değerlendirilecektir. Ulaştırma yatırımlarının sadece kâr kriterine göre değil, ekonomik, kalkınma, sosyal, siyasi, güvenlik, kitle taşımacılığı gibi kriterleri de göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi gerekmektedir.

Bakanlık bütçesi değerlendirilirken geçmiş dönemlerde yapılan işlerin fayda maliyet analizi çerçevesinde değerlendirilerek hangi işlerin daha faydalı olacağının, hangi projelerin hayata geçirilmesinin hem aciliyet hem de maliyet açısından faydalı ve önemli olacağının iyi hesap edilmesi gerektiği de göz önünde bulundurulmalıdır ki sunumda buna dikkat edildiği de dikkat çekmektedir.

Bölünmüş yollara verilen önemin doğru bir tercih olduğu, otoyolların bugünü yarına bağlayan, yapılması gereken ve gelişmişliğin bir göstergesi olarak kabul edildiği bir zaman diliminde olmazsa olmaz yatırımlar olması kaçınılmazdır.

Artan trafik hacmi, yaptığınız ve yapacağınız bu yatırımlarla onu rahatlatma mecburiyetinizi devamlı bir şekilde size hatırlatacaktır. Burada asıl amaç, belki de bu yatırımların en önemli faydası can kayıplarını önlemeye yönelik faydasını zikretme şeklinde olmalıdır.

Bakanlığın tüm çalışmalarında ve yatırımlarında büyük kamu kaynaklarını kullandığını biliyoruz. Hacimli ve büyük projeleri yürütmesi dolayısıyla bu kaynakların kullanımında etkin, iktisadi, verimli ve mevzuata uygun bir hesap verilebilirliği şeffaf bir şekilde kullanması ve kamu adına yapılan bu harcamaların ve yatırımların kamunun bilgisine zaman zaman sunulması dayanışmanın ve toplumla iletişimin getireceği fayda açısından da son derece önemli gözükmektedir.

Burada teknik detay inceleme sonuçlarını değerlendirmekten öte, özellikle Sayıştay raporları üzerinde yapılan değerlendirmelerin kendi içindeki önemini hatırlatmak faydalı olacaktır diye düşünüyorum. Raporların kamu işleyiş ve düzenini sağlama hedefiyle hazırlandığı kabul edilmektedir. O hâlde bu raporların temas ettiği kriter ve bulguların tekerrür etmemesini temin etmeyi başararak yıl faaliyetlerini sonuçlandırmayı başarabilmiş olmalıyız.

Ülkemizde 1950'li yıllara kadar demir yolu ulaşımının öne çıktığı, daha sonra kara yolu ulaşımının özellikle tercih edilmeye başlandığı bilinmektedir. Deniz yolu ve hava yolu ulaşımının da 1980 sonrası, 1990 sonrası önemsendiği bilinmektedir. Son yıllarda özellikle demir yolu ve hava yolu taşımacılığının dikkat çekecek bir şekilde artış göstermeye başladığı da görülmektedir.

Ulaştırma sektörünün, ekonomik kaynakların kullanılması, değerlendirilmesi, şehirlerin, ülkelerin, kıtaların birbiriyle bağlantısını sağlaması yanında, insan ve mal dolaşımını sağlaması, bir anlamda hayatın akışına getirdiği önemli kolaylıklarla bağlantılı olarak ticareti, sosyal hayatı ve buna bağlı olarak diğer sektörleri de birebir etkilediğinden, etkileyeceğinden önemi inkâr edilemez. Onun için, ülkelerin ve ülkemizin içinden geçmekte olduğu ekonomik pariteler, iş gücü, üretim, maliyet ve benzeri kriterler ulaşım sektörünü yakından ilgilendirmektedir.

Takip edebildiğimiz kadarıyla dünyada ve ülkemizde hâlen hem yük taşımacılığında hem de yolcu taşımacılığında kara yolu taşımacılığının ağırlığını koruduğunu görmekteyiz. Bölünmüş yollarla, otoyollarla, demir yolu ağları ve hava yoluyla ülkenin şehirlerinin birbirine bağlanması, ülkelerle yakınlaştırılması bir politika, bir tercih olmaktan öte çağımızın bir gerçeği, bir gerekliliğidir. Bu anlamda, bu çalışmaya katkı veren, omuz veren yani ülkede taş üstüne taş koyan, fikir üreten, proje gerçekleştiren, emek veren herkesi dünden bugüne hayırla yâd ediyorum.

Demir yolu taşımacılığı ve ulaşımı hem uzun hem kısa mesafede kitle nakliyatını sağlaması, maliyet açısından ucuz olması dolayısıyla yeni dönemde hem konfora bağlı olarak hem de zamandan kazanmaya bağlı olarak hızlı tren pratiğiyle daha öne çıkarılacak gibi gözükmektedir. Belki de Bakü-Tiflis-Kars demir yoluyla buna bir yol vermiş de olacağız. Özellikle hız nedeniyle demir yolu taşımacılığının tercih edilmediği bilinmektedir. Hızlı tren taşımacılığıyla birlikte bunda bir iyileşme sağlanmaya başladığı da anlaşılmaktadır.

Demir yolu ulaşımında taşınan yük miktarında son yıllarda sürekli artış olduğu da bilinmektedir. Uluslararası ticari rekabetin artmasına bağlı olarak da ulaşım sektörüne olan ilginin arttığını, bununla birlikte daha güvenli ve düşük maliyetle daha kısa sürede uzak mesafelere ticari malların ve insanların ulaşımının sağlanabilmesi ulaşım ve taşıma sektörleri için hedef belirleme zorunluluğunu doğurmuştur.

İşte, Bakanlıkça bütün bu değerlendirmelerin, burada yapılan fayda maliyet analizlerinin göz önünde bulundurularak sıkılaşan kaynak ve varlıkların yerli yerinde ve en iyi şartlarda kullanılmasının sağlanması hususu da ihmal edilmemelidir.

Burada modern bir ulaşım hizmeti için seferber olan Bakanlığın aynı zamanda yaygın bir iletişim hizmeti verme çabası takdir edilecektir, edilmelidir de. Teknolojinin gelişmesine bağlı olarak kullandığınız alet ve edevatla yolları, köprüleri, tünelleri daha kısa zamanda inşa imkânına kavuşmuş olmak, bütün bu yapılan işlerle ilgili olarak, özellikle bu yap-işlet-devret modeline bağlı olarak yapılan köprü ve yollarla ilgili olarak kamuoyunun net bilgilendirilmesi önem arz etmekte olup bilgi kirliliğini ortadan kaldıracağı gibi, hizmetlerin, işin gerekliliği hususundaki negatif algıları da giderecektir.

Aynı zamanda ülkemizin konumu, bölgesel ve küresel ekonomiye sağladığı katkının katma değerini artıracak her türlü çalışmanın faydası inkâr edilemez. Bolu Tüneli hikâyesini anlatacak değilim, onlar mazi oldu, elbette güzel. 1969 yılında İstanbul'a taşındığımızda eşyamızın yüklü olduğu kamyonla karşıya geçmek için üç gün beklediğimizi de unutulmaz bir hatıra olarak taşıdığımı ifade etmek isterim.

Ulaştırmanın karmaşık bir sistem olduğu kabul edilmekle beraber, asıl karmaşanın kentlerde yaşandığı da bir gerçektir. Çevre yolları, tren yolu ağının güçlenmesi, hava ve deniz yolları yoğunluklu çalışmalarla birlikte özellikle büyük kentlerde yoğunlaşan nüfusun şehir içi dolaşımı şehir yönetimleri için zaman zaman kaldırılamaz yük hâline gelmekte, bu da insanımızın ciddi memnuniyetsizliğine yol açmaktadır. Belki bu şehirleşme yoğunluğu yarın yeni planlarla, düzenlemelerle şehir içi ulaşımını yer altına taşımayı zorunlu hâle getirecek ve sürece yeni bir şekil verme mecburiyetiyle karşı karşıya kalacağız. Bilim dünyasının yıllardan beri haykırdığı -bu çağın neden olduğu yıkımlara, sıkıntılara işaret ediyor- doğanın tahribatı, hava kirliliği, denizlerdeki yaşamın yok oluşu, buzul dağlarının erimesi, yok olan canlılar, iklim değişiklikleri... Bakanlık çalışmalarının da bu etkilenmelerin dışında kalmayacağını belirtmek faydalı olacaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Çakır, toparlayın lütfen.

SAMİ ÇAKIR (Kocaeli) - Ulaştırmada karşılaşacağımız sorunların çözümü için günübirlik tedbirlerden, çalışmalardan ziyade planlı bir gelişme zaruridir. Planlı gelişme için elbette öncelikli ihtiyaçlar ve yapısal dönüşümler için sağlıklı, ileriye dönük, bilimsel veriler kullanılarak bilimsel yöntemlerle hazırlanacak planlar ve bu planların kararlılıkla uygulanması ve bu planlara uyulması önemli olacaktır.

Değerli milletvekillerinin konuşmalarından da çıkardığım sonuç, yapılan yatırımların güzelliği, takdir edilmesi yanında, hangi plan ve kalkınma anlayışı çerçevesinde gerçekleştirildiğini öğrenmek istedikleri gerçeğidir. İşte bu minvalde, yeni planlama ve yatırımların bu değerlendirmeler çerçevesinde hayata geçirilebilmesi sağlanmalıdır.

Meclis Başkanımızın güzel bir sözü vardı "Yolları ayırdık, gönülleri birleştirdik." diye. Ben bugün burada, bu bütçeyle, gönülleri birleşen birleştiren, yakınlaşan yakınlaştıran, yaşamın yükünü hafifleten çalışmalara imza atmanızı ümit ediyorum.

Tekrar bütçenizin hayırlı olmasını temenni ederken, İstanbul Havalimanı'nın da hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyor, hazırunu saygıyla selamlıyorum.