| Komisyon Adı | : | SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU |
| Konu | : | Sağlıkla İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi(2/1186) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 05 .11.2018 |
KANİ BEKO (İzmir) - Teşekkür ederim.
Ben, öncelikle, Şenel Yediyıldız arkadaşımın yakınının vefatından dolayı başsağlığı dileklerimi iletiyorum.
İlk toplantıya katılamadım, kızım ameliyat olduğundan dolayı gelemedim.
BAŞKAN - Çok geçmiş olsun.
KANİ BEKO (İzmir) - Tüm kurul üyelerinden özür dilerim. Dolayısıyla bu konuyla ilgili 28 Ağustosta bir soru önergesi vermiştim, aradan üç ay geçti, bir türlü cevabını alamadık. Dolayısıyla benzeri bir konu bu. Burada tekrarlamak istiyorum vermiş olduğum soru önergesini: Ülke ekonomisinin içinde bulunduğu ağır kriz koşulları sağlık hizmetlerine olumsuz yansımakta ve özellikle de kronik hastaların tedavilerinde kullanılan ilaçların temini konusunda çok ciddi problemler yaşanmakta. O günlerde çok telefon almıştım ben, SMS'ler artık tıkanmıştı hastanelerden, evlerden gelen telefonlar sonrasında. Bu süreçte piyasada bulunmayan ve hastalar tarafından temin edilemeyen ilaç sayısı kaçtır? Bu ilaçların bulunamaması nedeniyle kaç hastanın tedavisi aksamış ya da yapılamamıştır. Bu hastalara ilişkin son durum nedir? Bakanlığınız bu ilaçların temini konusunda herhangi bir çalışma yürütmekte midir? Öyle ise öngörülen kalıcı çözüm yolu nedir? Euro kurunun 7 lira olduğu bu ağır kriz koşullarında ilaç ithalatının 2,69 liradan sürdürülmesi mümkün müdür? Ülkemizdeki ilaçların yarısından fazlasının ithal olduğu bilinmekteyken hasta mağduriyetleri nasıl aşılacaktır? Ortaya çıkan zarar nasıl karşılanacaktır? Kendi imkânlarıyla ilaç temin edemeyen hastalar için hayati risk sürmekteyken bir başka risk alanını oluşturan ve ruhsatsız olarak Türkiye'ye giren ilaçların denetimi nasıl yapılmaktadır? Bu ilaçlar nedeniyle risk altında olan hastalar bulunmakta mıdır? Yaşamın temeli sağlıktır ve sağlıktan tasarruf olmaz. 2,69 liralık sabit kur ısrarınız nedeniyle ilacına ulaşamayan ve tedavileri aksadığı için sağlık sorunları yaşayan vatandaşlarımızın sorununu gidermek için acil bir çözüm planınız var mı? Ben bu konuyla ilgili vermiş olduğum soru önergesinin maalesef karşılığını alamadım ancak dün -bundan önceki toplantıya katılamadım ama- Türk Eczacıları Birliği temsilcisi arkadaşımın, Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreterimin, Diş Hekimleri Odası Başkanının, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikasının buradaki sunumlarını akşam evimde okudum, vekil arkadaşlarımın da buradaki önerilerini okudum. Dolayısıyla aslında şöyle bir söz var Sayın Başkan: "Deneyim, tecrübe, birikim aklın öğretmenidir, zor zamanda yol gösterici olur."
Ben sendikacıyım, iş yerlerindeki çalışma hayatını iyi bilirim ve iddialıyım bu konuda. Derim ki: Herkes kendi işini yapsın, herkes kendi görevini yapsın. Yani bugüne kadar deneyim, tecrübe, birikim sahibi olan, Bizim için çok kutsal olan Türk Tabipleri Birliği, Türk Eczacıları Birliği ve biraz evvel söylediğim Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, diş hekimleri odası gibi demokratik kitle örgütlerinin, meslek odalarının ve siyasi parti temsilcilerinin, artı, sendikaların görüşleri, düşünceleri doğrultusunda bir çalışma yaparsak doğru olur diye düşünüyorum.
Son olarak, biraz evvel söyledim, üç ayda vermiş olduğum soru önergesinin karşılığını bile alamazken burada sadece son maddeye itirazım var. Genelde 11'inci maddeyi destekliyoruz ama ruhsat başvurusu yapılmayan veya ruhsatı alınmayan ilaçların bu şekilde teminine devam edilmesine karar vermeye Cumhurbaşkanının yetkili olduğu söyleniyor. Aslında, doğrudan Sağlık Bakanlığı bu konuyla ilgili yetkili olsa daha doğru olur diye düşünüyorum.
Hepinize, beni dinlediğiniz için teşekkür ederim.