| Komisyon Adı | : | SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU |
| Konu | : | Sağlıkla İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi(2/1186) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 05 .11.2018 |
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Değerli arkadaşlar, bu yasa teklifi bir torba yasa teklifi ve bu torba yasa teklifinin tamamına itiraz ettiğimizi başta da söylemiştik.
Biliyorsunuz, 15 Temmuz darbe girişiminin arkasından gelen süreç, bizim için zaten antidemokratik bir süreç; Anayasa'nın tamamen ortadan kaldırıldığı, demokratik hakların ortadan kaldırıldığı, hukukun ortadan kaldırıldığı ve bir tek adam rejimine geçilen bir süreç. Şimdi, bu torba yasanın da ve bu torba yasadaki 1'inci maddenin de bu sürecin bir parçası olarak değerlendirilmesi gerekiyor aynı zamanda. Yani buradaki bir ilacın ruhsatlandırılmasıyla ilgili bir kararın Cumhurbaşkanına verilmesi, en nihayetinde gelinip yasa maddesinin son kısmında "Cumhurbaşkanı buna karar verir." denmesi aslında bizim yaşadığımız bu darbe süreciyle tamamen bağlantılı ve siz burada böylesine yaşam hakkıyla ilgili, kamu yararını bu kadar doğrudan ilgilendiren, hayatın içinde sağlık hakkına erişimle ilgili, sağlık hakkıyla ilgili bu kadar önemli bir maddenin içerisine bu faşist, diktatörlük yasasını sirayet ettiriyorsunuz, içine koyuyorsunuz ve burada bunu geçiriyorsunuz. Yani dolayısıyla biz bir taraftan faşizmin kurumsallaşması yönündeki gidişata itiraz ederken, bununla ilgili, bu anti demokratik sürece itiraz ederken bir taraftan da bu maddelere tek tek aynı sebeplerle itiraz etmek zorundayız. Çünkü siz her adımda bu temel, esas meseleyi bize oylatmaya, onaylatmaya, buradan geçirmeye çalışıyorsunuz. Yani dolayısıyla biz her devasında size aslında dünyanın hiçbir yerinde böyle antidemokratik bir hukuk düzeninin olamayacağını söylüyoruz. Siz sık sık diyorsunuz ki "Türkiye hukuk devletidir." Hatta Komisyonda geçen cuma günü de Sayın Bakan da söylemişti "Türkiye hukuk devletidir." diye. Hani bir şeyi bu kadar çok, sık söylerseniz o şeyle ilgili bir sorun var demektir, tam da burada onu yaşıyoruz "Hukuk devletidir." diyorsunuz ama Türkiye'de hukuk adına hiçbir şey yok. Türkiye'de aslında her şeye karar veren bir tek adam var ve bu tek adam burada geliyor, hangi ilaçların ruhsatlandırılacağına, hangilerinin ruhsatlandırma süresini aşacağına, hangi ilaçların Türkiye'ye ruhsatsız olarak getirilip dağıtılabileceğine karar veriyor. Yani "Cumhurbaşkanının böyle bir uzmanlığı mı var, böyle bir eğitimi mi var? Cumhurbaşkanı böyle bir alanda böyle bir ekiple birlikte mi çalışıyor? Cumhurbaşkanının yetki ve sorumluluğu bu mu olmalıdır?" diye baktığımızda, hayır, Cumhurbaşkanının buradaki fonksiyonu her şeye karar vermek, eğer birilerine ayrıcalık gösterilecekse o ayrıcalığın kime gösterileceğine karar vermek, hangi ilaç firmasına, hangi ilaçla ilgili ruhsatlandırma mevzusuna nasıl yaklaşılacağına Cumhurbaşkanı burada karar veriyor. Bu, antidemokratik bir uygulama, hukuk dışı. Cumhurbaşkanının yargılanamayacağını da düşündüğümüz zaman, buradaki yaşanan bütün olumsuzluklardan da zaten bir muhatap bulamama sorunu yaşayacağız. Bu, keyfî bir sistem. Aslında Türkiye uzun bir süredir keyfî bir sistemle yönetiliyor, keyfiyetle yönetiliyor. Bu keyfiyete siz 15 Temmuzdan sonra bir hukuk, kendinize göre bir darbe hukuku giydirmeye çalışıyorsunuz ve bu 1'inci madde de tam da bu darbe hukukunun ifadesi oluyor. Dolayısıyla aslında biz buraya koyduğunuz, sonradan bizim tartışmalarımızın sonucunda koyduğunuz o bir cümle, bir kelime var, işte "Kamu kurum ve kuruluşları bu ilaçları, yetim ilaçları getirebilir Türk Eczacılar Birliğiyle beraber." ifadesi, tamam, olumlu bir ifade ama bu ifadelerin sonundaki "Cumhurbaşkanı ruhsatla ilgili karar verir, en son sözü o söyler." dediğiniz noktada zaten yine biz aslında hiçbir sorunu çözememiş oluyoruz. Dolayısıyla bu yasa teklifinin 1'inci maddesinin tamamen çıkarılması gerekiyor. Çünkü zaten sizin sözünü ettiğiniz yani değişiklik yaptığınız kısım eski maddeyle örtüşüyor. Dolayısıyla bu son kısımdaki ruhsatlandırma süreciyle ilgili antidemokratik kısımsa kabul edilemez antidemokratik bir uygulama olduğu için, hukuka aykırı olduğu için, hastaların bu ilaçlara erişim bakımından önünü kesen, hastaların sağlığa erişiminin önünde engel oluşturacağı için, hukuksuz olduğu için dolayısıyla bu madde kaldırılma.
"Yeni dönemin geçiş çalışması" dedi Bakan bu kanun teklifi için. Yani bu kanun teklifinin maddeleri içerisinde, burada, büyük bir demokrasi yoksunluğu, demokrasi yokluğu tartışması var, geçiştirilecek ve tek adam rejimi kurumsallık süreci, burada, bize bu maddelerle kabul ettirilecek, biz bunu kabul etmiyoruz. Burada sosyal tarafların konuşmamış olması hâlâ büyük bir handikaptır, bir an önce arkadaşların, meslek örgütlerinin ve sendikaların da bu konuyla ilgili görüşlerini ifade etmesi ve bu heyetin bu eleştirileri dikkate alarak 1'inci maddenin geri çekilmesiyle ilgili olarak bir tutum belirlemesini buradan talep ediyorum.