İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, değerli üyeler; önce, Cumhurbaşkanlığı 1 no.lu Kararnamesi'ni getirttim teyit anlamında ve yine Sağlık Politikaları Belirleme Kurulu'nun görevine girer mi acaba diye bir kez daha baktım. Zaten, malumunuz olduğu üzere o politika belirliyor. Oysa, Sağlık Bakanlığını düzenleyen 1'inci madde, tam da Anayasa'nın 17'nci maddesi -yaşam hakkı temelinde- Sağlık Bakanlığının görevlerini belirliyor ve bu konu Sağlık Bakanlığının görev alanına giriyor. Zaten yetki, görev ve sorumluluk alanı ilkesi itibarıyla da Sağlık Bakanlığına girmesi gerekir, artı Bakanlık belirtilebilir.

Habip Bey bana yollama yaptığı için bir düzeltme yapmak istiyorum. Tabii kendisi hekim olduğu için o kadar vakıf olmayabilir; Osmanlı'ya haksızlık etmemek gerekir yani "Osmanlı referansıyla bugünkü düzenlemeyi meşrulaştırmak amacıyla kullanılabilir." endişem yok ama bilindiği gibi Fatih döneminden itibaren meşveret uygulamasına başlandı, Kanuni'nin adıysa zaten kanun yapmasından kaynaklanıyor ama esasen Tanzimat'tan itibaren kurul ve kurallar yoluyla, danışma yoluyla devletin yönetimi söz konusu olmuştur. Bu nedenle, bu verilen yetkilerin Osmanlı'yla, padişahlıkla ilgisi bulunmamaktadır, böyle bir tarihsel meşruluk kaynağı olarak kullanılır endişesinden çok, bir düzeltme anlamında, bu gerçekten...

HABİP EKSİK (Iğdır) - Onları da aratır yani Osmanlı'yı da aratır durumda.

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Tabii, tabii yani kesinlikle ilgisi yok bunun. İlgisi olmadığı gibi -dediğim gibi- Cumhurbaşkanlığı 1 no.lu Kararnamesi'ne de aykırıdır. Bu bakımdan, kendi tarihimize de haksızlık etmeyelim derim çünkü ileriye doğru giderken tarihin olumlu malzemelerini kullanmamız lazım. Özellikle, zaten, Anayasa değişikliği, 150 yıllık anayasal tarihimizin inkârı anlamına geliyordu, bu ise onun çok daha ötesine geçiyor. Bu bakımdan, önergenizin gerekçesinin o kısmını düzeltmek anlamında...

HABİP EKSİK (Iğdır) - Onu aratır düzeydedir. Yani bu kadar yetki verdik ama yine bu kadar yüz yıl gerideki yasanın daha kötüsünü getiriyoruz anlamında söyledim.

BAŞKAN - Karşılıklı konuşmayalım lütfen.

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkan.