ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - 1'inci maddedeyiz ve 1'inci maddedeki -nüans addedilebilir ama- o küçük şeyler dahi eğer uyarılar olmamış olsaydı, Sayın Kaboğlu'nun, Sayın Tanal'ın ve diğer vekil arkadaşların uyarısı olmamış olsaydı bu madde geçecekti. Sizin bize önermiş olduğunuz hızla, bir an önce geçirilsin kaygısıyla -ki talimat olmadığını zannediyorum, hepimiz hür irademizle burada görüş serdediyoruz, öyle kabul ediyorum- bu madde şu anda geçmiş olacaktı belki, bir önceki günde de geçmiş olacaktı ve bir sürü yanlışlarla geçmiş olacaktı. 1'inci madde dâhil olmak üzere, gelin, Sayın Başkanım, bunu baştan geriye alalım. Durum biraz gergin, galiba geciktik.

Ben izniniz olursa bir fıkra anlatayım, ondan sonra da isterseniz bir ara verelim, sıkıştık çünkü arkadaşlar çok rahatsız oldu. İzin verirseniz anlatıvereyim.

2 kurbağa bir kuyuya düşmüşler, etrafta da kurbağa sürüsü. Demişler ki: "Atlamayın, boşuna gayret etmeyin, çıkamazsınız, çok derin." Bir tanesi kendisini bırakmış ve boğulmuş. Diğer kurbağalar atlamaya devam etmiş. Zıplıyor, zıplıyor, zıplıyor, en son zıpladığında dışarı çıkmış, kurtulmuş. Kurtulduktan sonra etrafındakiler demiş ki: "Sen niye söz dinlemendin, büyükler var." "Vaaak..." Kulaklarını göstermiş, meğerki sağırmış. Her sözü dinlememek gerekiyor.

Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkanım, kaldırsak iyi olacak, geri çekelim.