| Komisyon Adı | : | SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU |
| Konu | : | Sağlıkla İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi(2/1186) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 05 .11.2018 |
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Teşekkür ederim.
Bir önceki söz aldığımda sözümü kestiğiniz için tamamlayamamıştım ama en azından o sözümün kalan bölümünü şöyle tamamlamak isterim: Sayın teklif sahipleri o kadar hızlı bir şekilde teklifi hazırlamışlar ki daha birkaç gün oldu, Komisyon cuma günü toplandı, hemen hızlı bir şekilde kendi tekliflerinin 1'inci maddesine yönelik de bir değişiklik önergesiyle bugün karşımızdalar. Bu bile aslında durumun ne kadar vahim olduğunu göstermesi açısından önemli diye düşünüyorum.
Deminki konuşmada da belirtmiştik, 1'inci maddedeki muğlaklığın giderilmesi gerekiyor, bu anlamda yetersizlik var ve bunun ne olursa olsun özel piyasaya, piyasa koşullarına terk edilmemesi gerekiyor. Bir kamu kuruluşu eliyle görülmesi gerekiyor ki burada Sağlık Bakanlığının, SGK'nın ve Eczacılar Birliğinin birebir bu meselenin tarafı olduğunu düşünüyoruz açıkçası.
İkincisi: Aslında, hatibin, artık bilemiyoruz, bir polemik meselesi olsun diye mi yoksa niye söylediğini çok anlayamadığımız, Türk Tabipleri Birliğiyle ilgili değerlendirmesini vahim bir değerlendirme olarak görüyoruz. Bu aslında 7 Mart 1953'te 6023 sayılı Yasa'yla kurulmuş bir kamu kuruluş, kamu kuruluşu niteliğinde, yasası var, özel bir düzenlemesi var, seçimle iş başına geliyorlar. Şimdi bu meslek örgütündeki hekimlerin az oy kullanması üzerinden hekimleri temsil edip etmediği gibi çok genel bir yargıya varmak açıkçası insafsızlık. Şunu söyleyebilirsiniz: "Türk Tabipleri Birliğinin politikalarını ya da hekimlik mesleğiyle ilgili yürüttüğü icraatları uygun bulmuyorum, tasvip etmiyorum." diyebilirsiniz, bir kişisel görüş olur ama "Türk Tabipleri Birliği hekimleri temsil etmiyor." demenin kendisi insafsızlık olur ki arkadaşlarımın bu anlamda, buradan yaptıkları genellemelerde olduğu gibi "Meclis Başkanı, Cumhurbaşkanı ve bütün odaklar ya da bütün temsiller kimseyi temsil etmiyor."a kadar da bu silsile devam edebilir.
Üçüncü bir mesele: Türk Tabipleri Birliğini ideolojik bir örgüt olarak değerlendiriyorsunuz ama sayın hatibin söylediği şeyin kendisi aslında bir ideolojik bakışın yansıması. Biz AKP Hükûmeti döneminde çok şeye tanık olduk, sendikadan gelen biriyim, örneğin, yandaş sendikaya tanıklık ettik, hormonlu sendikaya tanıklık ettik, terfilerin bir sendikaya üye olmaktan geçtiğine tanıklık ettik, hatta, bir sendikaya üye olmadığınız zaman tayinlerin yapılmadığına, mazeret tayinlerinin yapılmadığına tanıklık ettik. Hastanedeki bütün mevkilere gelmek için de yine bir sendikaya mutlaka ama mutlaka üye olunması gerektiğine de tanıklık ettik. Ama bugün başka bir şeye tanıklık ediyoruz, bu ülkedeki genel politikaları eleştiren her kamu kurumunun düşman ilan edilmesine, tasfiye edilmesine, görüş ve düşüncelerinin, bu devlet adına, bu millet adına, bu ülke adına biriktirdikleri bütün değerlerin yok sayılmasına da AKP Hükûmeti sayesinde tanıklık etmiş oluyoruz.
BAŞKAN - Sayın Koçyiğit, önergeyle ilgili fikirlerinizi bekliyoruz.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Hemen tamamlıyorum.
Şimdi, bu kadar ideolojik söz söyleyince... Yani kendiniz bir ideolojiden söz söylüyorsunuz ama karşınızdakiler bir ideolojiden, bir yerden konuştuğunda da bunları ideolojik bulup benimsemiyorsunuz, böyle bir şey olabilir mi? Örneğin, barış, insan hakkıdır diyoruz değil mi? Temel insan hakkıdır. Barış içinde yaşamak aynı zamanda sağlığın temel bir hakkıdır yani sağlıklı olmanın birinci koşulu barış içinde yaşamaktır. Eğer bir barış ortamında yaşamıyorsanız bu, suya ulaşamamanız demek, kaynaklara ulaşamamanız demek, kirli su içmeniz demek, bir barınma koşuluna sahip olmamanız demek, bulaşıcı hastalıklar demek, göç demek, mültecilik demek, taciz demek, tecavüz demek. Şimdi, bütün bunların hiçbirini siz sağlık sorunu olarak görmeyeceksiniz ama gelip Türk Tabipleri Birliğinin Afrin meselesi için yaptığı "Savaş bir halk sağlığı sorunudur." açıklamasına da diyeceksiniz ki...
BAŞKAN - Sayın Vekilim, Türk Tabipleri Birliği eminim ki cevap verecektir. Lütfen, sizin önergeyle ilgili fikirlerinizi gerçekten çok merak ediyorum, merakla bekliyoruz efendim.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Sayın Başkan, şöyle bir sorun var, bakın, burada biz baştan da belirttik, bütün arkadaşlarımız belirtti, usul şöyledir: Usul, esası belirler. Şimdi, sayın teklif sahipleri eğer bu teklifi hazırlamadan önce bütün...
BAŞKAN - Bu teklifte itiraz ettiğiniz nokta nedir efendim? Lütfen...
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Hemen söylüyorum.
Siz bu teklifi hazırladığınızda...
BAŞKAN - Önergeden bahsediyorum efendim.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Tamam, ben teklifi bütün olarak söyleyeyim, hepsine karşı çıktığım için.
...demokratik kitle örgütlerinden randevu alsaydınız, Türk Tabipleri Birliğinin, Türk Eczacıları Birliğinin -ki birinci dereceden 1'inci maddenin muhatabadır- görüşlerini alsaydınız ve ortaklaşıp bugün buraya getirseydiniz bu vahim hataları yapmayacaktınız, 1'inci maddede de önerge vermek zorunda kalmayacaktınız ve biz Türk Tabipleri Birliğinin ve bu alandaki sendikaların, diğer kitle örgütlerinin görüşlerinin alınmaması eleştirisi getirdiğimizde de "Türk Tabipleri Birliği ideolojik bir örgüttür hem de hekimleri temsil etmez." gibi bir cevapla da karşımıza çıkmayacaktınız. Baştan sona yanlış, usulü yanlış, yöntemi yanlış, kamu yararı olmayan bir düzenlemedir, geri çekilmesi gerekiyor.