GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli Bakanlık bürokratları; önce bütçeyle ilgili teşekkürlerimi ileterek başlamak istiyorum.

Geçtiğimiz hafta burada Maliye Bakanı bütçeyle ilgili değerlendirmelerini sunduğunda zaten Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığında ciddi miktarlarda tasarruf yapıldığını ve bütçe açıklarının azaltılması konusunda en fazla fedakârlığın yapıldığı iki bakanlıktan birisinin Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olduğunu belirtmişti. Ve Bakanlık da yaptığı açıklamada, yüzde 70'in üzerinde bitmiş olan işlere devam edileceğini, geri kalan işleri durdurulacağını, proje aşamasında ya da fizibilite aşamasında olan işlerin de 2019 yılı bütçesinin dışına alındığını söylemişlerdi. Şimdi, bürokrasiden gelmiş olan Sayın Bakan ve onun arkasında çok değerli, yıllarını devlet hizmetine vermiş bürokratlar açısından tabii 2019 yılı aslında hiçbir şeyin yapılmayacağı bir yıl anlamına geliyor. Çünkü, hâlihazırda büyük müteahhitlerin devlete fatura edilmemiş alacaklarının toplamı 12 milyar TL'dir. Niye? Çünkü fatura ederlerse KDV'leri ödeyecekler, KDV'lerin ödenmemesi... Çünkü müteahhide para ödemiyorsunuz, o zaman faturayı da kesmeyin, yapılmış hak edişlerin fatura edilmemiş tutarları 12 milyar TL'dir. Zaten 2019 yılında da 13 milyarlık bir yatırım yapılacağına göre de 2019'la ilgili sayın milletvekillerinin illerine ve bölgelerine istediği yatırımların hiçbirinin yapılma şansı yoktur. Sadece sizin ilinizde değil, Türkiye'nin bütün coğrafyalarında başlamış olan bütün yatırımlar şu anda durmuş durumdadır ve 2019'da da durmaya devam edeceklerdir.

O nedenle, kimi dönemlerde Ulaştırma Bakanı Erzincanlı olunca Ankara-Erzincan hızlı demiryolu hattı gündeme geliyor, işte Karamanlı olduğu zaman Konya-Karaman hattı gündeme geliyor ya da bir Karslı milletvekili Ulaştırma Bakanı olduğu zaman Kars-Tiflis-Erzurum demiryolu gündeme geliyor ama bunların büyük bir çoğunluğu bitmeden bakanın ömrü süresi geçiyor ve sonrasında da biz başlamış ama bitirilememiş, katma değer üretemeyen, doğrudan doğruya ekonomiye katkı sağlayamayan yatırımların çöplüğüne dönmüş durumdayız.

Geçtiğimiz hafta burada, çarşamba günü, Türkiye'nin muhtelif yerlerdeki tünel inşaatlarının durdurulmasıyla, müteahhitlerin başta İstanbul olmak üzere raylı sistemlerin hızlandırılması için metro inşaatlarına çekildiğini biliyoruz. Burada söylemiştim çarşamba günü, dedim ki: Eğer siz şartnamelere uymazsanız, standartları yüksek seviyede tutturamazsanız, tünel inşaatlarının gerektirdiği emniyeti alamazsanız korkarım -ki bugün muhtelif tünel inşaatlarında 300'den fazla çöküntü var ve bunlar yıla sarkan miktarlarda metro inşaatlarını geciktirecekler- bunlar devam edecek. Güray Halat, Mehmet Altun; bu cumartesi günü İstanbul'daki metro inşaatında yaşamını yitiren 2 genç arkadaşımız. Yine standarda uygun olmayan, yine şartnamede belirtilen ankraj ve sağlamlaştırma işleri yapılmadan, hızla, bir an önce bitirilmesi için yapılan metro inşaatlarındaki riskin bedelini ödemiş Anadolu'nun 2 fakir, asgari ücretle çalışan güvenlik elemanlarıdır.

Şimdi, değerli arkadaşlar, burada metroyla ilgili tabii şunu söylememiz gerekiyor: 2013 yılında üçüncü havaalanının yapılacağı yer belliydi, nerede yapılacağı da biliniyordu. 2015 yılında inşaatı başladı, 2017 yılı 31 Aralık tarihinde üçüncü havalimanını kente bağlayacak olan metronun gerçekleşme oranı yüzde 1 yani proje aşamasında. Şimdi, 29 Ekimde açıldı, 31 Aralıkta daha fazla uçağın kalkacağı söyleniyor. En iyi ihtimalle 2020 yılında metro bitecek. Bitmesi için de standardın üzerinde, hızla metronun yapılması gerekir. Değerli arkadaşlar, 2019 yılında bitmesi gereken bir metronun, havaalanının ulaşım bağlantısı için yani günlük 250 bin yolcu kapasitesi olan bir havaalanını şehre bağlayacak olan ulaşım altyapısının metronun dışında başka hiçbir ulaşım aracıyla sağlanamayacağını acaba bilmiyor muydunuz ki? Bugün İstanbul Büyükşehir Belediyesi üçüncü havaalanına gidecek otobüsleri Mecidiyeköy'den tam uçak kalkış saatinden dört saat önce kaldırıyor. Yani 11.30'da kalkacak uçak için 7.30'da Mecidiyeköy'den otobüsün kalkmış olması gerekiyor.

Bir başka olay da şu değerli arkadaşlar: Yavuz Sultan Selim Köprüsü açıldığında bunun içinden raylı sistem geçecekti, ne oldu bu raylı sistem? Bununla ilgili çalışma nedir?

Teşekkür ediyorum.