YÜKSEL MANSUR KILINÇ (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, Sayın Bakan, değerli bürokratlar, medya kuruluşlarımızın değerli temsilcileri, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızın önemli, hatta gelecek açısından düşünüldüğünde en önemli konulardan biri de haberleşme, bilgi ve yayıncılıkla ilgili altyapıları düzenliyor ve planlıyor olmasında.

Şimdi, Sayın Bakanın sunumunda "Çağımızda âdeta temel ihtiyaçlar arasına girmiş olan haberleşme imkânlarını da geliştirdik." denmekte. Evet, zaten uydu yayıncılığı, internet, dijital dünya, karasal yayıncılık, bu açılardan bakıldığında teknoloji gelişiyor ve bizim görevimiz de yani devletin görevi de bunların tümünü halka ve ülkeye hizmet edebilir hâle getirebilmek. Dolayısıyla gelişmeyi neye göre değerlendirdiğimizi... Burada tabii bir anlamda diğer ülkelerdeki gelişmeler ya da altyapının gelişimiyle birlikte ülkedeki demokratik ortamın ne kadar geliştiğiyle değerlendirdiğimizde bir gelişme değil, tam tersine, gerileme olduğunu çok rahatlıkla söyleyebiliriz.

Bir yanıyla da yine akıllı sistemler, GSM operatörleri, bunlar üzerinden yapılan iletişim, hatta bunlar üzerinden yapılan yayıncılığı da düşündüğümüzde yani sadece son on altı yılı değil, özel radyo/televizyon yayıncılığının Türkiye'nin gündemine girdiği son yirmi yedi yılı düşündüğümüzde Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının özellikle Türkiye'nin kırsal alanlarında ya da Anadolu'sunda karasal yayıncılıkla ilgili yaptığı uygulamalar nedeniyle özel radyo ve televizyon yayıncılığının karasal yayıncılık alanında bitirilme noktasına geldiğini söyleyebiliriz. Artık hiç kimse ilinde, ilçesinde karasal yayıncılık üzerinden televizyon izlemiyor, karasal radyo yayıncılığı da ölümle pençeleşiyor.

Şimdi, diğer taraftan uydu teknolojilerimiz, doğru, gelişti; bu, ülkenin gelişimi açısından da çok önemliydi ve bunun başlatıcıları da tabii ki mevcut iktidar değil. Bu yanıyla da bakıldığında, aynı zamanda yayıncılık alanının altyapısının düzenlemesini sağlayacak olan Bakanlığınız TÜRKSAT'ı bir ticari kuruluş olarak konumlandırmakta, dolayısıyla yayıncılığın ihtiyaçları söz konusu olduğunda özel radyo ve televizyonların Trakya'sından Anadolu'suna, güneydoğusuna, Akdeniz'ine, İç Anadolu'suna, bu bölgelerdeki yayıncıların aynı zamanda TÜRKSAT ücretlerini ödeyemeyeceği bilindiği hâlde TÜRKSAT üzerinden yürütülen politikalarla bu yayıncılığın bitirilmesine, aynı zamanda Türkiye'nin katılımcı demokrasisinin gelişmesine büyük katkılarda bulunan bu alanın Türkiye'de etkisizleşmesine neden oldu. Yayıncılık altyapısı açısından düşünüldüğünde yayıncılığın geldiği nokta ta şuraya kadar ulaştı: AK PARTİ'li arkadaşlarımızın illerde sahibi ya da destekçisi olduğu televizyonlar bile artık yayın yapamaz hâle geldi; bırakın diğerlerini, bırakın Türkiye'nin renklerini, hani o bölgelerin bilgisini aynı zamanda ulusala taşıyan, yereli ulusala taşıyan bu kurumların demokratik ortamını, AK PARTİ'li kuruluşlar bile artık can çekişiyor.

Diğer yandan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuyla bağlantılı olarak internet altyapısı, dijital teknolojiler, bunlar üzerinden yapılan yayıncılıkla da doğrudan bağlantılı. Dünyada dijital demokrasi gelişiyor, şimdi, aynı zamanda yayıncılık platformlara bağlı olarak yürüyor ve bu altyapıların kontrolünün tümüyle hem şeffaf hem demokratik olması lazım ve yayıncılığı da kendi içinde barındırması lazım.