KOMİSYON KONUŞMASI

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Ben de acılarınızı paylaşıyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ederim efendim, sağ olun.

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Çok kısa değineceğim, farklı açılardan değinildi. Sadece maddeler bazında Anayasa'nın "Çalışma ve sözleşme hürriyeti" başlıklı 48'inci maddesi, suç ve cezalara ilişkin esasları düzenleyen madde 38 ve sayın konuşmacıların farklı biçimlerde değindikleri husus ve bu özellikle para cezası arasındaki büyük açık -madde 13'e -ölçülülük ilkesi- ve genel olarak madde 2'ye -hukuk devletinin öğelerine- açıkça aykırılık teşkil etmektedir. Bu madde Sayın Bakanın söylediği "Türkçe eski dil kalsın." önerisi kalacaksa yaptırım da pekâlâ müeyyide biçiminde eskiye dönüştürülebilir. Tabii keşke cumhuriyetin o ilk büyük düzenlemeleri de muhafaza edilseydi.

AHMET EŞREF FAKIBABA (Şanlıurfa) - Yani her otuz yılda bir dilden dolayı yasalar değiştirilebilir zaten.

İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Evet. Yani en azından anayasal miras ilga edilmeseydi keşke. Bu açıdan tabii burada şu düşünülebilir Murat Bey'in söylediği gibi. Ben de onu düşündüm: Enflasyon beklentisi var, 2 bin ile 20 bin arasındaki büyük açı ama onun dışında teknik olarak Anayasa'nın 13'üncü maddesine, ölçülülük ilkesine aykırı, yani açıkça aykırılık söz konusu. Sonra çalışma ve sözleşme özgürlüğüne. Madde 48 oldukça güvenceli yazılmış bir madde. Madde 38, suç ve cezalara ilişkin esaslar ve nihayet madde 2, demokratik hukuk devletini düzenleyen madde. Tabii ki 13'üncü maddede ölçülülük ilkesi yanında hakkın özüne dokunma kuralı da var.

Yazım konusu, başkaca öngörülebilirlik açısından bakıldığı zaman tabii ki o açıdan da tartışılabilir fakat şu var: Mesela bu madde açıkça -sadece ben en belirgin olanlarına işaret ediyorum, dil dışında- Anayasa'ya aykırılık teşkil ediyor. Şöyle düşünülebilir: Eğer bu madde böyle geçerse aslında bu bir tür yağmur filan denebilir ama esas dolu madde 5'te yağacak. En azından Anayasa Mahkemesinin önünde hani Anayasa'ya çok aykırılık bakımından tek madde olmaz, bu da onun yanına eşlik eder. Bu açıdan sadece dört maddesini belirttim Anayasa'ya açık aykırılık bakımından. Ama tabii ki Avrupa Sözleşmesi'ne özellikle öngörülebilirlik bakımından içerik olarak bu da aykırı. Dolayısıyla burada tabii ki "Sağlık hakkını koruyalım." derken bu faaliyeti de ticari faaliyeti de bu kadar sübjektif ölçülere sürüklememek lazım diye düşünüyorum.