BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım, Sayın Bakanım, değerli bürokratlar, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, yeni bir bakansınız, ilk bütçeniz, hayırlı uğurlu olsun, ekibinizle birlikte başarılar diliyorum size.

Sayın Bakanım, yeni bir bakansınız, yeni bir dönem, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin ilk bütçesini görüşüyoruz, Bakanlığınız adına da ilk bütçe. Şöyle bir şey beklerdim: Yani geçen yılların bütçelerini değil de, siz Parlamento içerisinden değil, dışarıdan atanmış bir bakan olarak bütçe değil de bir planla buraya gelmiş olsaydınız, onları bize anlatmış olsaydınız, ondan çok daha memnun olurduk. Bütçe biliyorsunuz, bugünlük bir iş yani bütçe önümüzdeki yılın harcamaları, her zaman yapıyoruz, rutin harcamalar aşağı yukarı. Ama bir planınız olsaydı -2023'e kadar galiba değil mi- 2023'e kadar görevdesiniz Allah izin verirse, "O zamana kadar şunları şunları yapacağım, planlıyorum.", "Her mahalleye bir spor tesisi yapacağım, böyle bir düşüncemiz var.", "Yeni dönemde bunu planlıyoruz." "Yeni dönem için spor tesislerini yerele yayacağız, tüm Türkiye geneline yayacağız.", "Temaşa sporuna değil de özellikle gençliğin doğrudan doğruya spor yapmasına, daha geniş kitlelerin spor yapmasına imkân veren işler yapacağız, bunun için de şöyle bir planlamamız var." diyebilseydiniz keşke; belki vardır, varsa bunu son bölümde aktarabilirseniz memnun oluruz, bundan hakikaten memnun oluruz. Sizden bunları bekliyoruz, sadece bir bütçe değil ya da -biraz sonra göreceğiz- sadece 2017'nin kesin hesabının görüşülmesi değil, bütçeyle beraber sizin uzun dönemli o kadar da vakit var, yeni seçimlerden çıktık, beş yıllık bir perspektifiniz olmalıydı, burası Plan ve Bütçe Komisyonu. Bütçe bu senenin ama plan uzun yıllara saridir, geleceği, sizin vizyonunuzu göstermesi açısından önemlidir.

Şimdi, buradan örneğin, seçilmiş birisi olarak Uğur Bey bakan olsaydı, işte Osman Aşkın Bak oldu, bir spor adamı olarak oldu, belki hani hazırlığı yoktur Uğur Bey'in, spor adamı değildir, bakanlığa çok mecbur kalabilirdi.

BAŞKAN - Uğur Bey her zaman hazırdır her şeye.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Ama siz bu konunun uzmanı olarak atandınız, bu konuyu bilen birisi olarak Bakanlığın başına getirildiniz, yeni dönemde uzun bir, farklı bir perspektifle, bir planla gelebilmeliydiniz Plan ve Bütçe Komisyonuna, memnun olurduk, biz de bütçenin dışında bir de planımız olduğunu görür, mutlu olurduk. Dediğim gibi, varsa son bölümde açıklayabilirseniz tekrar mutlu olacağız paylaşmanızdan.

Sporun Türkiye'deki en önemli sorunu tabana yayılmaması, genç nüfusumuz çok fazla, özellikle gençlerimizin spor yapamaması. Son yıllarda özellikle sporda gerilememiz var. Sadece engelli sporcularımızın başarılarıyla övünüyoruz maalesef. Olimpiyatlarda geriliyoruz. Bunda sadece spor camiasının etkisi yok. EURO 24'müydü Almanya'nın aldığı, bizim de talip olduğumuz, alamadığımız en son organizasyon? Mesela, o organizasyonu biz özellikle insani ve demokratik değerlere çok fazla sahip olmadığımız için kaybettik; böyle yorumlar var. Bunda sizin payınız yok, bu sizin dışınızda bir olay. Ama bizim çok daha fazla spora, sporun temaşa yönü dışında, gerçek anlamda yapılmasıyla ilgili, uygulanmasıyla ilgili yönüne ağırlık vermemiz lazım. Yerel yönetimlerin daha fazla spor yatırımına ağırlık vermesine planlarımızda yer vermeliyiz. Çok daha farklı bir anlayışa ihtiyacımız var. Keşke onları söyleyebilseniz, "Ben bundan sonra her mahallede bir spor, yüzme havuzu, squash, tenis kortu, basketbol sahası açacağım, böyle bir hedefim var, şu kadar yıl içerisinde de bunların şu kadarını gerçekleştireceğim." diyebilseniz.

Sayın Bakanım, Sayıştay raporlarına geçmeden önce, ki onlar çok önemli, bir iki konuyu belirtmek istiyorum. Şimdi, sunumunuzda 2002'yi baz almışsınız. 2002 spor açısından önemli bir yıl mıdır ki baz alıyorsunuz?

GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Tabii, dünya 3'üncüsü olduk.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - 2002'yle neden mukayese ediyoruz yani bir yıl öncesiyle mukayese ederiz, beş yıl öncesiyle, on yıl öncesiyle, tüm şey boyunca, geçmişimizle mukayese ederiz ama sadece bir yılı baz almamızın bir gerekçesi olması lazım. Yani 2002'ye baksak da o yıllardaki spor başarıları bugüne göre çok daha fazladır. Şimdi, "2002 yılında 77 il ve 59 ilçede toplam 182 bin yatak sayısına sahiptik." diyorsunuz YURTKUR açısından ve "Bugün 667 bin oldu." Kayıtlara bakalım, siz de şahitsinizdir Sayın Başkanım, benim konuşmalarım tutanaklarda var. Biz burada Sayın Bakan Suat Kılıç'a, Çağatay Bey'e neredeyse yalvarıyorduk şu yurt sorununu çözelim diye çünkü her dönemde, şimdi de geliyor, bize büyük talepler geliyor yurtlarla ilgili. Bir türlü o yatırımları yapmadı, ek ödenek koyalım, Plan ve Bütçe Komisyonunun öyle bir yetkisi var; yapalım bu işi.

BAŞKAN - Yapmadılar demeyin, olur mu öyle şey?

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Yapmadılar; kabul etmem.

BAŞKAN - Olur mu efendim?

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Evet.

BAŞKAN - Bir anda Sayın Bakan geldi de mi buraya çıkardı onu?

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Tutanaklarda var.

BAŞKAN - Yapmayınız efendim.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Hayır, Sayın Bakanla ilgisi yok, ben de geçmişten bahsediyorum.

BAŞKAN - Yaptılar işte. Nereden nereye gelmiş; onu söylüyorlar zaten.

GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - FETÖ'nün yurtlarına el konuldu; el değiştirdi.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bakın, o dönemde özellikle bunlar yapılmadı; tutanakları çıkarırım...

BAŞKAN - Hayır, ben sayın bakanların avukatları değilim de.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Tutanakları çıkarırım, tutanakları çıkarırım; burada konuşmalarımız var. Söz verecekseniz onu gündeme getiririm tekrar. Yapılmadı bunlar.

BAŞKAN - Ben mesela, Sayın Bakana ve ekibine ve KYK'ya, yani Bakan yardımcılığından beri müteşekkirim yani.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bakın, Sayın Bakanla ilgili olduğunu söylemedim.

BAŞKAN - Bizim sadece iki senede mesela, Isparta'da Kredi Yurtlar Kurumunda fiilî olarak hizmete soktuğumuz yatak sayısı 9 bin, 3 bin de inşaat devam ediyor; müthiş yani!

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Başkan, korsan konuşma yapmayın. İzin aldınız mı?

BAŞKAN - Haklısınız arada bu korsan bildiriler çıkıyor ama bu, bir teşekkürdü yani hakikaten.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Şimdi, benim söylemek istediğim şu: Sayın Bakan 2002'yi baz alıyor ya, Sayın Bakan 2002'yi baz aldı onun için söylüyorum. Hâlbuki o dönemden sonra bunların özellikle yurt eksikliği konusunu, yatak eksikliği konusunu biz çok dile getirdik ve maalesef bundan yedi sekiz yıl önce bunlar görülmedi, yapılmadı gereği. Bunu söylemek istiyorum, sizinle ilgisi yok. Sadece sizinle ilgisi, 2002'yi baz almanız yani, öyle bir tarafı var bunun.

GENÇLİK VE SPOR BAKANI MEHMET MUHARREM KASAPOĞLU - Hangi yılı baz alalım; 2011'den önceyi mi?

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Yani bir yıl önceyi, bir beş yıl önceyi, on yıl önceyi tabii ki baz alırsınız ama bütün bakanlarımız 2002'yi baz alıyor sanki çok önemli bir yıl, mukayese edilmesinin bir faydası olduğu bir yılmış gibi.

GENÇLİK VE SPOR BAKANI MEHMET MUHARREM KASAPOĞLU - Son beş yılı alalım.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - 2002 yılı ekonomik olarak dibe vurduğumuz bir yıldı, 2002 ile neyi mukayese etsek herhâlde olumlu sonuçlar çıkacaktır. Allah bir daha göstermesin ama hep 2002 ile mukayese ederek bu işlerde başarılı olduğumuzu söylememiz kendimizi kandırmamızdır, onu söylemek istiyorum.

BAŞKAN - Buradan da bir teşekkür çıkar Sayın Kuşoğlu.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayıştay raporlarına gelelim.

BAŞKAN - Onları aşağıda okusanız...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Başkan itiraz etti ama inşallah denetimden sorumlu Sayıştay Başkan Yardımcısı bu Sayıştay raporları nedeniyle alınmamıştır.

BAŞKAN - Bildiğim kadarıyla kendisi istifa etti zaten de görevinden ama duyduğum kadarıyla...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Kendi istifa etmemiştir tam bu görüşmeler yapılırken.