| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/276) ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/275) ve Sayıştay tezkereleri a)Gençlik ve Spor Bakanlığı b)Spor Genel Müdürlüğü c)Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu d)Spor Toto Teşkilat Başkanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 06 .11.2018 |
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, Sayın Bakan, Komisyonumuzun saygıdeğer üyeleri, değerli bürokratlar, basın mensupları; konuşmama başlarken sizleri saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakan, sunumunuz için teşekkür ediyorum. Bütçenin şimdiden hayırlı uğurlu olmasını niyaz ediyorum Allah'tan.
Gençliği eğitimde olanlar, istihdamda olanlar ve çalışmayan, örgün ve yaygın eğitimde de olmayanlar olarak ayırmak mümkündür. Genç işsizlik Türkiye'nin en önemli sorunlarının başında gelmektedir. Gençliğe yapılacak yatırım, bütçeden ayrılacak pay, kuşkusuz, Türkiye'nin geleceği için yapılmış en önemli ve değerli yatırım olacaktır. Öyleyse buna yönelik bir mastır planın, stratejinin ve vizyonun da ortaya konulması gerekir. Gençliğin çağın şartlarına, ekonomik ve sosyal hayata hazırlanmasında eğitimden istihdama her alanda fırsat eşitliğinin sağlanması, tüm kurum, kural ve uygulamaların fırsat eşitliği anlayışına uygun olarak şekillendirilmesi gençlerimizin en büyük beklentisidir. TÜİK verilerine göre, ülkemizde gençlerin yüzde 27,7'si eğitimde de, istihdamda da değildir yani geniş tanıma göre işsizdir. Eğitim ve istihdamda olmayanların oranı OECD ortalaması yüzde 13,4'tür. Türkiye, bu oranla OECD ülkeleri içerisinde ilk sırada yer almaktadır. Cinsiyete göre bakıldığında bu oranlar erkeklerde yüzde 18,4, kadınlarda yüzde 37,2'dir. Gençlerin iş gücüne katılım oranı düşüktür. Eğitimden iş gücü piyasasına geçişte sorun yaşanmaktadır. Mesleki eğitimin yetersizliği önemli bir problemdir. 15 Ekimde yayınlanan iş gücü istatistiklerine göre genç işsizlik oranı yüzde 19,9'dur ve genel işsizlik oranının neredeyse 2 katıdır.
Yükseköğrenimde gençlerin barınma sorunları vardır yani her alandaki gençlerimiz önemli sorunlarla yüz yüzedir fakat işsizlik gençlerimizin en önemli sorunudur. Üniversitelerde barınma sorunu artan öğrenci sayısına bağlı olarak her yıl büyümektedir. Üniversiteler, barınma sorunlarını temelde üç şekilde çözmektedir. Bunlar, devlet yurtları, üniversite yurtları ve özel yurtlardır ancak devlet yurtlarındaki kapasite yetersiz, diğer yurtlarda ise fiyatlar yüksektir. Artan üniversite ve üniversite öğrencisine göre çok yavaş artan yurt kapasiteleri nedeniyle öğrenciler birtakım cemaatlere ait ev ve yurtlara mecbur edilmiştir, edilmeye de devam edilmektedir. Farklı şehirlerden gelen ve maddi durumu iyi olmayan öğrenciler sırf bu nedenlerle istismar edilmiştir. Yurt kapasitesindeki artış öğrenci sayısındaki artışın çok gerisinde olduğu hâlde kapasite sorununu çözmemek gençleri sokağa terk etmek anlamına gelecektir. Fiziki kapasitenin yetersiz olduğu yerlerde kiralama ve benzeri yollarla hizmet verilebilecektir, verilmektedir de bu ancak şu anki durum yine yetersizdir. Yurt yerleştirmeleri bize göre üniversite kayıtlarıyla aynı anda yapılmalıdır. Talep eden her öğrenciye yurt ya da yurt şartlarıyla barınma imkânı temin edilmelidir. Yoksul öğrencilerin kamu yurtlarında öncelikli olarak barınmaları sağlanmalıdır. Yerleştirme yapılırken sağlıklı verilere dayanılması sıkça rastladığımız şikâyetlerin önüne geçecektir.
Bu yıl kısmen daha az yurt talebi aldım. Milletvekilleri olarak bize ulaşıyorlar. Bu yıl sıkıntının yerleştirmede daha az olduğu şeklinde değerlendirme yapılması mümkündür diye düşünüyorum.
Gençlerin, boş zamanlarını değerlendirebilecekleri, kişisel yeteneklerini keşfedebilecekleri çeşitli sosyal ve kültürel imkânlardan ve bilimsel bir anlayışla yürütülen rehberlik hizmetlerinden yararlanabilecekleri merkezlere etkinlik kazandırılmalıdır. Gençliğin, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü ortadan kaldırmayı hedefleyen unsurlara karşı millî değerlerle donanımlı olarak yetişmeleri sağlanmalıdır. Gençliği suça iten sebepler ortadan kaldırılarak suç işlemiş ve hüküm giymiş gençler potansiyel suçlu olmaktan çıkarılarak yeniden topluma kazandırılmalıdır.
Konuşmamın bu noktasında 2019 yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'ndan gençlik bölümüyle ilgili bir bölüm size okumak istiyorum. Programda aynen şöyle deniliyor. "Gençlerin iş gücüne katılımının düşüklüğü, eğitimden iş gücü piyasasına geçişte yaşadığı sıkıntılar, işsizlik oranlarının yüksek olması ve temel becerilerindeki eksiklik sorunları önemini korumaktadır. Gençlerde hem genel işsizlik hem de tarım dışı işsizlik oranı yetişkinlerdeki işsizlik oranının yaklaşık 2 katıdır. 2017 yılı 15-24 yaş işsizlik oranları erkeklerde yüzde 17,8, kadınlarda yüzde 26,1'dir. Tarım dışı işsizlik oranları da sırasıyla yüzde 20,1 ile yüzde 31,9'dur. Ayrıca, genç nüfus içinde kadınların iş gücüne katılım ve istihdam oranları sırasıyla yüzde 31,1 ve 23 iken erkeklerde sırasıyla yüzde 55,2 ve 45,4'tür. 2017 yılı OECD verilerine göre ülkemizde gençlerin yüzde 42,5'i eğitimde, yüzde 30,3'ü istihdamdır. Eğitimde ve istihdamda olmayan gençlerin oranı ise yüzde 27,2 olup bu oran yüzde 13,4 olan OECD ve AB ortalamalarının yaklaşık 2 katıdır. Cinsiyete göre bu oranlar erkeklerde yüzde 10,9, OECD'de, ülkemizde 15,8 iken, kadınlarda 15,6 ve 39,9'dur. Söz konusu veriler bu alanda politika ve hizmet geliştirilmesi ihtiyacını ortaya koymaktadır. Gençlerin toplumsal hayata aktif katılımlarını ve sağlıklı bireyler olarak yetişmelerini sağlayacak öz güven ve toplumsal aidiyet duygularını güçlendirecek hizmetlerin sunulması ve çeşitlendirilmesi gerekmektedir. Bu amaçla politika ve hizmetlerin geliştirilmesi, yürütülmesi ve kurumlar arası eş güdümünün artırılması ihtiyacı devam etmektedir." Bu okuduklarım yıllık programda yazan ifadeler. Bundan da anladığımız kadarıyla, gençlik politikalarında ve koordinasyonunda ülkemizde hâlâ ciddi sorunların, sıkıntıların olduğu tespiti yapılmıştır.
Yine yıllık programda sporla ilgili bahiste de aynen şunlar ifade edilmiş: "Spor alanında kaydedilen gelişmelere rağmen fiziki ve beşerî altyapının güçlendirilerek ülke genelinde dengeli dağılımının sağlanması, spor eğitiminin iyileştirilmesi, sporda etik kurallara uyumun artırılması, başarılı sporcuların yetiştirilmesi ve sporun bir yaşam tarzı olarak benimsetilerek geniş kitlelere yaygınlaştırılması ihtiyacı devam etmektedir. Mahalli idarelerin spor alanındaki etkinliklerinin artırılması, spor kulüpleri ve federasyonların kapasitelerinin güçlendirilmesi, spordaki şiddet ve doping olaylarının önlenmesi ve spor finansmanının çeşitlendirilerek artırılması gerekmektedir. Geniş kitlelerin sporu yaşam biçimi olarak benimsediği, dezavantajlı gruplar dâhil talep eden herkesin spor faaliyetlerine erişiminin sağlanabildiği uluslararası şampiyonalarda çok sayıda sporcuyla derece alan, olimpiyat oyunları başta olmak üzere dünyadaki prestijli spor organizasyonlarına ev sahipliği yapan ve böylelikle sporun her dalında dünya çapında rekabet edebilir seviyeye ulaşmış bir ülke olmak temel amaçtır. Çocuk ve gençlere yönelik okul içi ve dışı serbest zaman etkinliklerinin geliştirilerek çoğaltılması, engelli çocukların toplumsal yaşama katılımlarının artırılması açısından önem arz etmektedir. Bilgisayar, telefon, tablet ve internet kullanımına bağlı riskleri azaltmaya yönelik uygulamaların geliştirilmesi ihtiyacı devam etmektedir." denilerek spordaki bugün tartıştığımız -geçmişten bu yana daha doğrusu- birçok meselenin de henüz hallolmamış olduğuna işaret edilmektedir.
Bu cümleden hareketle, Sayın Bakanım, bugün, Türkiye olarak millî bir spor politikamız var mıdır? Sporcu yetiştirme, eğitim-spor ilişkisi kurma, lisanslı sporcu sayısını artırma, çocuklarımızın erken yaşlarda sporla tanışmalarını sağlama, kulüpler ve millî takım düzeyinde rekabet edebilirliği sağlayacak fiziki, teknik, hukuki, finansal ve insan gücü kapasitesinin geliştirilmesine dönük bir stratejik planınız bulunmakta mıdır? Kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerimiz sporda nelerdir? Şayet varsa neden...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Aksu, toparlayın lütfen.
Buyurun.
İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - ...gelişen bireysel yetkinliklerle birlikte kolektif başarıları da temin edecek veya eden bir sporu göremiyoruz? Bize göre, sporcu yetiştirme ve geliştirme planlarını ivedilikle hayata geçirmek için Türk sporunu geliştirme projesi uygulamaya konularak spor seferberliği başlatılmalıdır. Böyle bir projenin temel amacı çocuklarımızı ve gençlerimizi her türlü zararlı alışkanlıklardan uzak tutarak erdemli, bedenen ve ruhen sağlıklı bir nesil olarak yetişmelerine katkı sağlamak, spor yapma imkânlarını artırarak spora yönlendirmek suretiyle çocuklarımızı teknolojik oyun ve eğlencelere bağımlılıktan kurtarmak, sosyal ilişkilerini geliştirmek ve sporcu kaynağı oluşturmak olmalıdır.
Maalesef, sporda şiddetin önü alınamamaktadır, oysa spor toplumun tüm kesimlerini kapsayan, kucaklayan, kardeşlik ve barışın tesisine önemli katkı veren bir süreçtir. Sporda şiddet, şike, doping ve benzeri spor etiğiyle bağdaşmayan, Türkiye'nin imajını zedeleyen yapılarla mücadele edilmeli, bu yönde caydırıcı yasal ve idari düzenlemeler yapılmalıdır.
Bu arada, 31/10/2018'de güreşte dünya ikincisi olan Yasemin Adar Dünya Fair Play Özel Diploması'na layık görülmüştür, kendisini tebrik ediyorum. Yine aynı şekilde, dün Ampute Futbol Millî Takımımız dünya ikincisi oldu, futbol takımının kaptanı gazi Osman üzüntüsünden olsa gerek "Türk milleti hakkını helal etsin." demiş takım kaptanı. Türk milletinin bir ferdi olarak diyorum ki: Bizim değil, sizin bizde hakkınız var ve siz hakkınızı helal edin, zira sizler, onlar, vatan, millet ve mukaddesat için gazi oldular.
Evet, bir de bu Türk dünyasıyla ilgili ilişkilere değinmek istiyorum: Türk Dünyası Dostluk ve Kardeşlik oyunları düzenlenerek spor yoluyla Türk dünyası dostluk ve kardeşliği pekiştirilmelidir, her branşta uluslararası spor organizasyonlarının ve olimpiyat oyunlarının ülkemizde düzenlenebilmesi için gerekli yatırımlar yapılarak bu konudaki faaliyetler desteklenmelidir.
Yine, bizim geleneksel sporlarımıza önem verilmeli. Bunların federasyon düzeyinde organizasyon hâline getirilmesi gereklidir. Yine, engelli ve down sendromlu çocukların spora katılımının desteklenmesi gerekir. Down sendromlu çocuklarımızın önümüzdeki günlerde gidecekleri bir yarışma var. Orada da kendilerine başarılar diliyorum.
Tüm atanamayan öğretmenlerimiz gibi, beden eğitimi öğretmenlerinin de atanmalarını sağlamak amacıyla öğretmenlik dışında Bakanlığınız bünyesinde bunlara yeni istihdam alanları oluşturulmasında fayda var diye düşünüyorum.
Son olarak da Sayıştay raporlarından bahsetmek istiyorum. Birçok eleştiri var, bunların birçoğu muhasebe işlemlerine ilişkin ancak dikkat çekici, benim için önemli olan, bizim için önemli olan, ihale mevzuatıyla ilgili olanlarıdır. Bunlara dikkat edilmesi, burada yapılan eleştirilerin değerlendirilerek gerekli tedbirlerin alınmasını bekliyoruz.
Tekrar, bütçenin hayırlı olmasını diliyorum.
Teşekkür ediyorum.