KOMİSYON KONUŞMASI

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Bakan, değerli bürokratlarımız, Komisyonumuzun değerli üyeleri, basınımızın değerli emekçileri; öncelikle Gençlik ve Spor Bakanlığımızın 2019 bütçesinin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Tabii, şu anda görevde bulunduğunuz Bakanlık çok önemli bir Bakanlık Sayın Bakan. Size de yeni dönemde görevinizde başarılar dilemek istiyorum. Bugüne kadar yapılan çalışmaları sunumunuzda, bu faaliyet rapor olarak bize verilen kitaplarda da gördük. Yani güzel çalışmalar var gençlerimize yönelik. Gençlerimize yapılacak olan yatırım her zaman için çok önemli. Yani onların sosyal hayata ve çalışma hayatına hazırlanmaları, topluma nasıl bir gençlik olarak hazırlanacakları yönünde de açıkçası gençlerimiz bir anlamda sizlerin elinde. Sorumluluğunuz büyük bu anlamda, gençlere yönelik çalışmalarda ve spor faaliyetlerinde. Diğer konuşmacı arkadaşlarımız da konuşmalarında gençlik ve sporun bir arada olmasıyla ilgili bazı yorumlar yaptı ama gördüğüm kadarıyla, çalışmalar içerisinde hem Kredi ve Yurtlar Kurumunun bünyenizde olması, gençlik spor il müdürlüklerinin bünyenizde olması sorumluluğunuzu daha da fazla artırıyor. Bu anlamda da ben ilk baktığım zaman hem bütçeye hem de faaliyet raporlarınıza yani özellikle kurumlar arası koordinasyonlarla ilgili belki de birtakım yenilenmelere gidilmesi gerektiği gibi tespitlerim oldu. Yani bu, Sayıştayın raporlarında çeşitli bulgular var, çok detaylarına girmeyeceğim, daha önceki konuşmalarda da bahsedildi, hepsi incelemeye değer bulgular. Yani her bakanlıkta bu kadar çok muhasebesel hata yapılması da gerçekten çok ilginç. Burada ben bir tanesine değineyim. Siz sunumunuzda da söylediniz, bu yapım işlerinin özellikle spor il müdürlükleri bünyesinde yapılası mesela. Yani bunun sanki merkezden yapılıyor olması, merkezden yönetiliyor olması çok daha sağlıklı olacaktır. Buradaki bulgulardan birinde de mesela "Spor Genel Müdürlüğünce gerçekleştirilen bazı yapım işlerinde mevzuata aykırı eksik ve hatalı hususların bulunması..." Belki bunlara biraz daha dikkat edilmesi, daha koordineli olunması anlamında anlamlıdır diye düşünüyorum. Sonra, yine size emanet ettiğimiz gençlerin topluma tabii ki nasıl hazırlandıkları yani gerçekten sorgulayabilen, özgürce düşünebilen, üreten bir gençlik mi yetiştiriliyor, yoksa çok daha farklı bir vizyonla, misyonla mı bir gençlik yetiştiriliyor. Bunların da belki sorgulanması lazım. Faaliyetlere baktığımda çok güzel faaliyetler var yapılan, gençlerimize yönelik ancak burada içeriğin de çok önemli olduğunu düşünüyorum açıkçası.

Bütçede dikkatimi çeken şeylerden bir tanesi dinlenme, kültür ve din hizmetlerine mesela böyle ayrı bir bütçe ayrılmış olması. Şimdi, din hizmetleri dediğimiz zaman, biz diğer bütçeleri de görüştüğümüzde... Millî Eğitim Bakanlığı bütçesini de görüşeceğiz, onun bütçesinin içinde de var, daha önce Diyanet İşleri Başkanlığının bütçesini görüştük. Baya güzel, yüklü bir bütçesi var Diyanet İşleri Başkanlığının ve toplumun dinî olarak yetiştirilmesi noktasında, bu eksikliğin tamamlanması noktasında bir misyonu var. Şimdi, orada bu konunun bir uzmanlığı var. Ben mesela şunu anlayamadım: Neden Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde din eğitimine ayrı bir bütçe ayrılıyor. Kurumlar arası koordinasyonla bu hizmetler bu işlerin uzmanlarından alınsa. Mesela sizin kurumunuzda bu eğitimleri kim veriyor? Eğer ayrı bir bütçe ayrıldıysa bu, Diyanet İşleri Başkanlığıyla birlikte yürütülmüyor demektir. O zaman birileri... Ama bu birileri kim ve kimin denetiminde bu eğitimleri veriyor? Çocuklarımızın aldığı bütün eğitimler, bütün hizmetler bizim için önemli ve biz bunları her yönüyle sorgulamak zorundayız, bunu topluma borçluyuz. Bu konuda da bir açıklama yaparsanız sevinirim açıkçası.

GENÇLİK VE SPOR BAKANI MEHMET MUHARREM KASAPOĞLU - Diyanet veriyor eğitimi.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Tamam, daha sonra alalım o zaman çünkü hani biz de aydınlanalım bu konuda.

Ben biraz Kredi ve Yurtlar Kurumuna açıkçası değinmek istiyorum konuşmamda. Daha önce de bazı konuşmacı arkadaşlarımız değindi. Evet, döneminizde bir yükseliş var gerçekten Kredi ve Yurtlar Kurumunda öğrenci yatak kapasitesinin artması noktasında. Şu anda 2018-2019 eğitim öğretim yılında yaklaşık 7 milyon 560 bin 371 öğrenicimiz var. Bunların tabii bir kısmı örgün eğitimde değil yani açıköğretim öğrencisi yaklaşık 3,5 milyonu. Onları çıkardığımız zaman 4 milyon öğrenciden -yani baktığımız zaman kapasiteye- yüzde 16-17'sinin barınma ihtiyacının karşılandığını görüyoruz. Şimdi bu yani yatak kapasitesinin oranı daha fazla artırılamaz mı? Bu konuya daha fazla bütçe ayrılamaz mı? Bu gerçekten çok önemli. Neden çok önemli? Şimdi, birincisi yurda yerleşemeyen ve ekonomik durumu yerinde olmayan öğrencilerin eğitim hakkına devlet tarafından yeterince sahip çıkılmadığını aslında gösteriyor bu rakamlar. Çünkü ev tutamayan ve 6 ila 40 bin arası değişen fiyatlara ulaşmış özel yurtlar var; çocuklar bu ücretleri de karşılayamıyorlar maalesef, ev tutamıyorlar kiralar yüksek. Eğitimini bu yüzden bırakmak zorunda kalan bir sürü öğrenci var.

Başka bir önemli konu yani hepimizin birlikte yaşadığı bir sıkıntılı süreçten geçtik Sayın Bakan. Özellikle yoksul ve dar gelirli ailelerimizin çocukları -yakın zamanda yaşanmış bir FETÖ gerçeği var biliyorsunuz- maalesef bu FETÖ'nün yurtlarında barınmak, konaklamak zorunda kaldılar ve bu çocuklarımız maalesef ziyan oldular bu süreçte, bu çocuklarımıza yazık oldu. Bizim devlet olarak bu öğrencilerimizin barınma konusuna çok daha fazla eğilmemiz gerekiyor. Bence -madem sizin bünyenizde Kredi ve Yurtlar Kurumu- belki de spor faaliyetleri kadar bu konuya da daha fazla bütçe ayrılması gerekiyor, bu konuya eğilmek gerekiyor.

Bir de tabii, bu yurtların sayısını, yatak kapasitesini artırırken -bunun nasıl artırıldığı da önemli- hep dedim ya, nasıl olduğunun ve içeriğinin nasıl olduğuna bakmak lazım uygulamanın nasıl olduğu yanında. 2017 kapasite artış tablosundaki rakamlarla konuşacağım. 19 yurt ve 48 bloğun mülkiyeti Kredi Yurtlara aitken 44 yurt ve 119 blok kiralık olarak görülüyor. Bu binaların kira giderleri acaba ne kadar yani Bakanlık olarak sizin üzerinize ne kadar bir yük getiriyor? Acaba TOKİ'yle bir anlaşmaya bugüne kadar gidilmiş olsaydı bu yurt sorunu daha fazla çözülmez miydi? Bu, TOKİ'nin görevlerinden birisi değil mi açıkçası? Yani fahiş fiyatlar ödeniyorsa bu kiralara, Kredi ve Yurtlar Kurumunun yurt edinme, yurt yapımına biraz daha ağırlık vermesi gerekiyor.

Diğer taraftan, Sayın Cumhurbaşkanımızın söylediği bir şeyi açıkçası ben de burada üzülerek hatırlatmak istiyorum. Bu, çocuklarımıza verilen 500 TL burs için yani "Öğrencilerimize bedava." demesi... Hepimiz öğrenci olduk, hepimiz yaşadık. Ben de devletten kredi aldım, ben de devletin yurtlarında kalmış ve üniversiteyi okumuş bir öğrenciyim. O dönemleri yaşadım, o sıkıntıları, öğrencilerin hâlini de biliyorum. Yani çocuklarımıza bu kadar yüklenmek, onların duygularıyla ve gururlarıyla oynamak hiç hoş değil, bunu da buradan paylaşmak istiyorum.

Şimdi, bir de tabii, bazı endişeler var toplumda, yurtlardaki öğrencilerin zihinsel ve fiziksel gelişimleriyle ilgili yapılan faaliyetlerle ilgili. Açıkçası ben burada bunları da biraz sizinle paylaşıp cevaplarını duymak istiyorum sizden. Yani bu faaliyetler adında, amaç dışı birtakım propagandalar yapıldığı ve bu propagandaları yapanlara, çeşitli şekillerde öğrencileri yetiştirmek için, çok fahiş fiyatlar ödendiği iddia ediliyor, bu iddialarla ilgili cevaplarınızı duyarsak çok sevinirim. Yine, bu tür benzer toplantılara... Yani burada bu eğitimlerin içeriklerinden de biraz bahsederseniz sevinirim.

Biraz önce, belirttiğim gibi, bu ülkede din adı altında bir sömürü yapılmış ve bir FETÖ terör örgütü ortaya çıkmıştır. Gençlerimizin, ailelerin ciddi anlamda dinî duyguları sömürülmüştür.

Şimdi, asıl endişe, bir FETÖ'yle mücadele sürerken...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Emecan, lütfen tamamlar mısınız.

Buyurun.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Müsaadenizi istiyorum.

Şimdi, acaba yeni şekilde, buna benzer yani gençleri iktidarın kendine göre bir şekillendirme, bir yetiştirme, eğitme sistemi mi uygulanıyor? Topluma bunun cevabının verilmesi lazım eğer böyle bir şey varsa. Çünkü böyle bir şüphe var, ben de sizlerle bu şüpheyi paylaşmak istiyorum. Çünkü biz gençlerimizi devletimize emanet ediyoruz, size emanet ediyoruz, kurumlarımıza emanet ediyoruz; tekrar bu ülkede FETÖ gibi benzeri uygulamaların yaşanmasını istemiyoruz.

Son bir sorum olacak, belki soru bölümünde tekrar sorularım olabilir. Kurum bütçesinden birtakım vakıflara işte, öğrencilerin yemek ihtiyaçları gibi ödemelerin yapıldığını söylediniz. Hangi vakıflardır bunlar? Şimdi TÜRGEV'e belediyelerin, devletin birçok bina tahsis ettiğini, birlikte çalıştığını biliyoruz. Ama bu ülkede başka vakıflar da var. Siz hangi vakıflara bu bütçeleri ayırıyorsunuz, aktarıyorsunuz. Ben açıkçası sizden bunları da duymak istiyorum.

Sayın Başkanım, bir şeyi daha ekleyebilir miyim izninizle. Çünkü burada özellikle bir mağduriyetle ilgili... 2863 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'na göre, gençlik ve spor hizmetlerinde futbol dışındaki branşlarda görevlendirilen hakem, gözlemci ve diğer görevlilere verilen ücretler günümüz ekonomik koşullarına göre çok az görünüyor. Yani bunların artırılmasıyla ilgili bir çalışmanız olacak mı Bakanlık olarak?

Yine, Harcırah Kanunu'na göre, sporculara ve diğer görevlilere ödenen günlük 30 TL harcırah, 3 öğün yemek ve konaklama için, o da çok düşük kalmış enflasyon oranlarına bakıldığında. Yani bunları da bu yeni bütçeniz içinde değerlendirdiniz mi? Belki sunumuzda vardı, kaçırmış olabilirim, özür dilerim eğer kaçırdıysam. Yani sporumuzun gelişmesi açısından bu çalışanların da ödeneklerinin, harcırahlarının artırılmasının bütçenizde yeri var mı? Ben bunları da sorarak bütçenizin ülkemize hayırlı olmasını dileyerek sözlerime son veriyorum.

Teşekkür ediyorum.