KOMİSYON KONUŞMASI

ŞENOL BAL (Ankara) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, Sayın Bakan, sayın Komisyon üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sürem az olduğu için, hemen, hızlı bir şekilde geçeceğim.

Evet, biraz önce de ifade edildiği gibi 3 gençten 1'i işsiz ve bunalımlı bir gençlik maalesef Türkiye'miz için çok can acıtıcı.

Uyuşturucunun çok yoğun şekilde okullarımıza kadar sirayet ettiği düşünüldüğünde ne önlemler alınıyor, bunun üzerinde durmak lazım, biraz önce de ifade edildiği gibi, tabii ki bu, Gençlik ve Spor Bakanlığının tek görevi olmasa da özellikle gençlerimizi bir şekilde sporla meşgul etmek ve sportif faaliyetler içine almanın çok önemli olduğunu bir kere daha hatırlatmak istedim.

Sayın Bakana da sormak istiyorum: Spor Şûrası, en son 2008'de toplandı. Gençlik Şûrası da 2012 yılında toplandı, ondan sonra şûralar yapılmadı. Biraz önce de bazı genç arkadaşlarımızın da ifade ettiği gibi, artık Türk gençliği için şûralar yapılması yerine, parti şûralarıyla iktidar partisinin gençleri bir araya toplayarak değerlendirdiği, kendilerine biat eden insanlar yetiştirdiği bir yapıyı maalesef Türkiye'de oluşturmuş bulunuyoruz.

Gençlerimizi daha önce FETÖ'nün yurt ve okullarına muhtaç eden bir yapı, bugün de çok değişmiş gözükmüyor, Menzilcilerin, Süleymancıların, tarikatların, TÜRGEV vakfının, Ensar Vakfının yurtlarında yine birçok gencimizin beyni yıkanıyor maalesef.

Bizim 1982 Anayasası'nın 58'inci ve 59'uncu maddesi gençlikle ilgili ve 59'uncu maddede "Devlet, her yaştaki Türk vatandaşlarının beden ve ruh sağlığını geliştirecek tedbirleri alır, sporun kitlelere yayılmasını teşvik eder." deniyor. Öyle mi olmuştur? Maalesef.

Sporda tüm katılımcılar eşittir. Bakıyoruz Avrupa ülkelerinin ve Amerika Birleşik Devletleri'nin yetkililerine: Sporun önemini yakından bildikleri için vatandaşlara tesis ve malzeme konusunda destek olarak, sağlıklı toplum oluşturarak sağlık harcamalarının büyük oranda düşmesini sağlıyorlar.

Mutluluk hormonu salgılanan spor sayesinde toplum sosyalleşiyor ve birbiriyle de barışık olarak yaşayabiliyor. Almanya'da 7 bin kadar spor tesisi var ve kadın ağırlıklı 9 milyonu geçkin insan sürekli ve sistemli bir şekilde spor yapıyor. Üzülerek söylemek gerekirse, ülkemizde yeterli olmayan kamu tesisleri var, belediyeye ait tesisler var ama bunlardan da herkes faydalanamıyor, yasaklar var, belli yandaşlara daha çok açık, açık söylüyorum. Ankara'da yapılan spor tesislerine bir bakın, kimler spor yapabiliyor? Yine, özel olarak 2 bin kadar da hijyene ve koşullara uymayan özel spor tesisi bulunuyor.

Ülkelerin tanıtılmasında ve turizm gelirlerinin artmasında sporun önemi son otuz kırk yılda çok arttı, anlam kazandı. Örneğin, dünyanın en önemli spor organizasyonu olimpiyatları almak için tüm diplomatik yollar deneniyor çünkü olimpiyat yapan ülke uçak, konaklama, hediyelik eşya, televizyon yayın gelirleri, yemek ve beslenmeden dolayı 15-20 milyar dolar kazanç sahibi oluyor. Türkiye, 4 kez başvurdu ancak siyasi nedenlerle de kaybetti. Dört yılda bir farklı ülkelerde gerçekleştirilen ve ilki 1896 yılında yapılan modern olimpiyatlar hiçbir dönemde bir Müslüman ülkeye de verilmedi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Bal, son cümlenizi alayım lütfen.

ŞENOL BAL (Ankara) - Çok teşekkür ediyorum.

Şunu söylemek istiyorum: Biz belki dünya genelinde en fazla Gençlik ve Spor Bakanı değiştiren ülke konumundayız ve keşke spordan sorumlu bakanlarımız da biraz spor solumuş ve forma giymiş veya sporla iştigal etmiş olsalar çok daha iyi olur. 81 ilin gençlik hizmetleri ve spor il müdürlerine baktığımızda da çoğunun sporla ilgisi olmadığını ve liyakatli olmadığını görüyoruz.

Yerel yöneticiler ve siyasi partiler her zaman "Her köye ve mahalleye bir spor tesisi" diyerek büyük vaatlerde bulunurlar. Bakıyoruz, Siirt'te yüzme havuzu yapılmış.

BAŞKAN - Sayın Bal, toplamanız lazım. Son cümlenizi alayım.

ŞENOL BAL (Ankara) - Tamam, toparlıyorum.

Şu anda lisanslı yüzücüsü bile bulunmayan, kullanılmayan bu havuzlar çürümeye terk edilmiş. Mersin'de Akdeniz Oyunları için yapılan tesisler şu anda kullanılmıyor.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

ŞENOL BAL (Ankara) - Ben teşekkür ediyorum Sayın Başkan.