KOMİSYON KONUŞMASI

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Sayın Başkan, çok teşekkür ediyorum.

Öncelikle Sayın Bakanımıza ve ekibine bu dönemde başarılar dileyerek sözlerime başlamak istiyorum.

Maalesef sporda üzülerek belirtmeliyim ki sporcu sayımız kadar nüfusu olan ülkelerin gerisindeyiz. Rakamlara göre sporcu sayısı son on yılda 3 kat katlanmış ama başarı yok. Avrupa'nın en genç nüfusuna sahip ülkesiyiz. Türkiye'nin genç nüfusu Belçika'dan Yunanistan'a, İsveç'ten Macaristan'a başta olmak üzere AB ülkesi 20 ülkenin toplam nüfusundan fazla. Gençlik sadece biyolojik bir kavram değildir, gençlik umuttur, yaratıcı zekadır, gelişmedir, gençlik sanattır, bilimdir, spordur. Bunların bütünü olan gençlik ise ülkenin geleceğidir.

Bugün Gençlik ve Spor Bakanlığının bütçesini görüşüyoruz. Bir ülkenin gelişmişliğinin göstergesi ekonomik, sosyal ve kültürel verilerdir. Can alıcı bir diğer veri ise spora katılım, ulusal ve uluslararası düzeyde yakalanan başarılardır. Spora ilişkin veriler aynı zamanda o ülkenin yeni kuşaklarına ilişkin önemli ipuçları verir. Günümüzde önemli bir ekonomik sektör hâlini alan spor ülkeler arası dostluğun katkısının yanında ülkenin tanıtımı açısından da büyük olanaklar sağlar, milyonlarca liraya yaptıramadığınız tanıtım bununla gerçekleşir. Sağlıklı bir toplumun temelini oluşturan spor yeni kuşaklara geleceği hazırlar.

Ülkemizde lisanslı sporculara ilişkin verilerin özellikle son yıllarda oldukça yüksek olduğunu görüyoruz. 2007 yılında 1 milyon 258 bin olan lisanslı...

BAŞKAN - Sayın Arslan, biraz mikrofona uzak konuşursanız dediğiniz daha iyi anlaşılacak, gürültü hâlinde geliyor ve uğultu var. Lütfen...

Buyurun.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Peki efendim.

2007 yılında 1 milyon 258 bin 835 olan lisanslı sporcu sayısı 2017 yılında 4 milyon 428 bin 835'e yükselmiştir. 2007 yılında 209.436 olan faal sporcu sayısı ise 710.059 olmuştur yani sporcu sayımız 3'e katlanmış. Ya, peki, gerçekler... Sporda başarının ölçüsü nedir? Uluslararası spor organizasyonlarında alınan başarılardır.

Bir de sporda dünyanın neresinde olduğumuza rakamlarla bakalım: Dünyanın en önemli spor organizasyonlarından kabul edilen 2004 Olimpiyatları'nda Türkiye 3 altın, 2 gümüş, 5 bronz madalya almış, 2016 olimpiyatlarında durum 1 altın, 3 gümüş, 4 bronz.

4 milyon lisanslı sporcumuz kadar nüfusu Hırvatistan'da durum peki nedir? 2016'da Hırvatistan 5 altın, 3 gümüş, 2 bronz madalya almış ve gidemediğimiz Dünya Kupası'nda 2'nci olmuştur yani bir sağlık raporu ve 2 fotoğrafla lisanslı sporcu sayısını artırmak demek gerçeği değiştirmiyor.

Gençlik ve Spor Bakanlığı, branş ödeneklerini branştaki lisanslı sporcu katılımına göre yapıyor. Bu nedenle federasyonlar kendilerine bağlı il temsilciliklerine sporcu sayılarını artırma yönünde baskı yapıyorlar. Herhangi bir branşta spora başlamak isterseniz ilk gün size lisans çıkarmaya çalışırlar. Bu lisanslı çocuk ya da gençler ne müsabaka ne de bir kulüp yüzü görür, sadece yüzde 10'luk bir kesimi resmî ve müsabık sporcu olur. Lisanslı sporcu sayısı o yüzden yüksektir. Tüm bu uygulamalar lisanslı sporcu sayısını artırmak için yapılıyor. Bu uygulamalar sadece sporcu sayısını artıyor, ne spor altyapısını ne de anlayışı değiştiriyor ne de ülkemize herhangi bir başarı getiriyor.

Maalesef federasyonlarda da durum pek parlak değil, liyakat değil, siyasetin etkin olduğunu görüyoruz. Federasyonlar özellikle amatör branşların beynidir, kalbidir, can damarıdır. Sporcular buralarda yeşerir fakat AKP iktidarı döneminde federasyonlar kadrolaşma için bir makam yaratma merkezine dönüşmüş durumda. Sadece birkaç federasyondan bilgi vermek gerekirse, örnek vermek gerekirse herkes için spor federasyonu başkanı biyografisinde "Ticaretle uğraşıyor, AKP Genel Merkez Gençlik Kolları Genel Sekreterliği görevinde bulunmuştur." yazıyor. Badminton Federasyonu Başkanının biyografisinde "Millî Gençlik Vakfı üyesi, Samanyolu okulları öğretmenidir." yazıyor. Bir başka federasyon başkanı, Boks Federasyonu Başkanının ise Etimesgut Belediye Meclis üyesi olduğu gözüküyor. Bu durum federasyon yönetim kurulları için de vahimdir.

Şimdi buradan Sayın Başkana sormak istiyorum: Kaç federasyon başkanı sporun içinden gelmiştir, spor eğitimi almıştır ve sportif bir başarıya sahiptir? Ucundan kıyısından AKP'de görev almamış bir federasyon başkanı var mıdır? Bu anlayışla gittiğimiz sürece uluslararası organizasyonlarda bayrağımızın dalgalanmasını bekleyen milyonlara yazık etmiş oluruz.

Birçok alanda olduğu gibi maalesef sporda da ithal sorunumuz var. Son on altı yılda Türk ekonomisi adım adım ithalata teslim olmuşken sporumuzda da durum aynıdır. Bakınız, Türkiye Rio Olimpiyatları'na 21 branşta 55'i erkek, 48'i kadın toplam 103 sporcuyla katıldı. Kafileden 103 sporcunun 25'i yabancı uyruklu. Bunlar Kenya, Küba, Etiyopya, Çin asıllı sporculardır. Almanya'nın başkenti Berlin'de düzenlenen Avrupa Atletizm Şampiyonası'na Türkiye 1 altın, 2 gümüş, 2 bronz...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Başkanım, bir dakika...

BAŞKAN - Çok teşekkür ediyorum.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Başkanım, bir dakika daha...