KOMİSYON KONUŞMASI

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) - Enerji Komisyonun Değerli Başkanı, Sayın Divan, kıymetli milletvekili arkadaşlarım, değerli mesai arkadaşlarım, değerli basın mensupları; ben de heyetinizi saygıyla, sevgiyle selamlayarak sözlerime başlamak istiyorum.

Öncelikle, 2014 yılı -her zaman tekrar ettiğim- madencilik adına mahcubiyet duyduğumuz bir yıl oldu. Soma ve Ermenek'teki maden kazalarında vefat eden işçi kardeşlerime ben de aynı duygularla Allah'tan rahmet diliyorum, ailelerine de -aynı şekilde- başsağlığı ve sağlık, sıhhat içerisinde yaşamalarını temenni ediyorum.

Tabii ki, bugün burada aslında madencilik sektörüyle alakalı birçok konuyu gündeme inşallah getireceğiz. Bizim hazırlamış olduğumuz ve Bakanlar Kurulu kararıyla buraya getirilmiş bir kanun tasarısı var. Özellikle, Komisyonunuza bunu arz ediyoruz, daha sonra da Komisyondan geçiyor olması hâlinde de Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna bunu onaya sunacağız. O yüzden, bugünkü konuşacaklarımızın hepsinin, bir kanun kabulüyle değil, kanun tasarısı hükmündeki bir maddeler dizisinin konuşulması olarak algılanmasını bir kez daha arz etmek isterim.

Tabii, madencilik, özellikle, ister kömür madenciliği isterse yer altı, yer üstü bütün kıymetli taşlarımızla alakalı, kıymetli madenlerimizle alakalı, devlet ile özel sektör arasında paylaşılması gereken ama bunun hukukunu oluşturmak üzere düzenlediğimiz maddelerdir. Bazen varlık satışlarıyla, bazen imtiyaz hakkıyla, bazen redevansla, bazen hizmet alımıyla, bazen kiralama usulleriyle devlet ile özel sektör arasında bu hukuk belirleniyor. Bu nasıl belirlenmeli? Makul şartlarda belirlenmeli. Nasıl yapılmalı? Bütün bunların detayları üzerinde konuşacağız. Çünkü madencilik sanayinin ham madde ihtiyacını karşılayan, dolayısıyla, bir ülkenin ekonomisinin temelini oluşturan, ekonomik kalkınmayı başlatan öncü bir sektör. Toplumların refah ve gelişmişlikleri ancak bu sayede mukayese edilebiliyor ve geleceğin ekonomisini şekillendiren en önemli sektörlerden bir tanesi olarak da bu sektör belirtiliyor. Endüstrinin istediği ham maddeyi sağlamakla kalmayıp kırsal bölgelerin de altyapısını geliştirirken iş fırsatlarını ve istihdamı tahrik etmesi açısından da önemli bir sektör olarak geçiyor. 2002 yılında 841 milyon dolar civarında olan maden ihracatımız 2013'ün sonunda 6 kat artarak 5,1 milyar dolara ulaşmıştır. En son, Çin'deki büyüme rakamlarını da dikkate aldığımızda, 2014 yılında bunun bir miktar gevşeyip 4,6 milyar dolar civarında gerçekleştiğini görmüş olacağız. Dünya Bankasının bu son hafta içerisinde hazırlamış olduğu rapor, aslında büyümekte olan ülkeler de dâhil olmak üzere dünyanın büyüme hızlarında bir küçülme olacağını tahmin ettiğini söylediler. Bunun teknik temellerini de yayınladılar, ortalama yüzde 3'ler civarında dünyanın büyümesi düşünülüyor. 100 trilyon dolar civarında bir gayrisafi yurt içi hasıla olduğunu düşünürsek dünyada ilerlenebilecek rakamları da tahmin etmek çok zor olmaz diye düşünüyorum.

Bakanlığımızın 2015-2019 yılları arasındaki stratejik planında, ülkemizin içinde ve dışında enerji dışı doğal kaynaklar ve ham maddelerin faaliyetlerinin artırılması ve bu ham maddelerin arz güvenliğinin bu yolla sağlanmasına dönük bir sektörde bulunuyoruz. Hedefimiz bunlar ve bununla alakalı bütün stratejik çalışmaları da yapıyoruz. Ülkemizin sahip olduğu ham madde potansiyelinin bilinmesi ve gelişmesinin takip edilmesi, bu kaynaklarla nasıl bir entegrasyon sağlanacağının ve bununla alakalı ortak bir dil oluşturularak nasıl bir bilgi bankasının oluşturulacağına dair birçok hedeflerimiz var. Madenlerimizin cevher olarak ihraç edilmesinden ziyade katma değerli ve uç ürünlere dönüştürülerek ihraç edilmesinin sağlanması da bu stratejik hedeflerin arasında.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, 2010 yılında, malumlarınız olduğu üzere, 5595 sayılı Kanun'la 3213 sayılı Maden Kanunu'ndaki değişiklikler yapılmış ve yeni bazı düzenlemeler de yürürlüğe konmuştu. Bugün tekrar bir kısım değişiklikler öngörüyoruz. Hatta bazı ülkelerde yönetmelikler ve ikincil mevzuatlar her yıl yenilenmek üzere... Yani Kanada gibi, Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerde yönetmelikler her yıl tekrar düzenlenebiliyor, yeter ki sektörde olumlu gelişmelere adım atmış olsun.

Tabii, aslında geneli üzerinde konuşacağız ama ben çok kısaca burada ne yapmak istediğimizi birkaç madde hâlinde sunmak isterim:

Maden ruhsat harcı, çevreye uyum teminatı ve ruhsat teminatının ayrı ayrı alınmasına son veriliyor, "ruhsat bedeli" adı altında tek bir bedelin alınacağı bir yapı kurgulanıyor. Tabii ki, bürokrasinin azaltılması adına, diğer bakanlıklarla irtibatın daha iyi şekilde kurulması adına bazı düzenlemelerimiz de var. Ruhsat bedeli, arama ruhsatı ve işletme ruhsatı aşamasıyla ruhsat grubu, ruhsat alan büyüklükleri dikkate alınarak belirleniyor. Arama ruhsat bedelinin tamamı, işletme ruhsat bedelinin yüzde 70'i genel bütçeye aktarılıyor, işletme ruhsat bedelinin yüzde 30'u ise çevreyle uyum çalışmalarında kullanılmak üzere ayrılıyor. Hâlen ocak başı satış tutarlarının yüzde 2 ila yüzde 4'ler civarında uygulanan devlet hakkı oranları yüzde 2 ila yüzde 16'lar kısmına çıkartılıyor ama bu çıkartılırken özellikle Londra Borsasına kote olan bakır, çinko, altın, gümüş gibi kıymetli metalik madenlerin, kademeli ve derecelendirilerek devlet hakkı tekrar düzenlenmiş oluyor. Kaynak tuzlaları için işletme ruhsat bedeli ve en az ruhsat taban bedeli kadar devlet hakkı ödemesi istisna ediliyor. Oralarda çok küçük işletmeciler olduğu için onların işini daha çok kolaylaştırmamız lazımdır diye düşünüyoruz.

Maden Kanunu'nda 6'ncı grupta bulunan radyoaktif mineraller ve diğer radyoaktif maddeler 4'üncü grup içine alınarak maden gruplarında sadeleşme sağlanıyor ve MİGEM'e verilmesi gereken işletme projesi faaliyet raporu gibi belgelerin yetkilendirilmiş tüzel kişiler tarafından hazırlanıp sunulması, işletme projesinin uygulanmasından ve izlenmesinden sorumlu olmaları da ayrıca sağlanıyor.

Mevcut kanunda burada madencimiz lehine yaptığımız bir düzenleme var. Teminat ihraç cezaları yerine daha makul ve ödenebilir idari para cezaları uygulanıyor. Belki maddelerine geçtiğimizde bunlar detaylandırılacak. 1.000 TL, 500 TL gibi, belki de sehven unutulmuş bir ödeme yüzünden madencilerimizin 100 bin TL'lik, 150 bin TL'lik teminatlarını irat kaydediyor idik, bunları da daha makul hâle getirmiş olacağız.

Ruhsatların devredilmesi durumunda, devir tarihindeki ruhsat bedelinin 2 katı tutarında devir bedeli alınacak, ruhsat devirleri Bakan onayıyla gerçekleştirilecek.

Önemli düzenlemelerden bir tanesi de madencilik faaliyetlerinin en az on beş günde bir izlenmesinden sorumlu olan teknik nezaretçilik kaldırılacak, bunun yerine madencilik faaliyetlerinin sürekli izlenmesine imkân kılacak olan daimi nezaretçilik kavramı yerleştirilecek. Bununla alakalı, biliyorsunuz, kamuoyunda piyasada çokça tartışmalar olmuştu, bu tartışmalara da inşallah bir son vermiş olacağız.

Üretilen ve satılan madenin MİGEM'e beyan edilmemesi hâlinde ödenmesi gereken devlet hakkının 10 katı tutarında uygulanan mali yaptırım 5 katına indiriliyor. Ruhsat dışında üretim yapılabilmesi durumunda ise 3 kat şeklinde uygulanan mali ceza 2 katına indiriliyor. Burada da yatırımcı lehine bir kısım düzenlemeler söz konusu .

Ham madde üretim izin belgesine konu olan sınırlar dışında üretim yapması hâlinde -tabii, burada bu çok sık rastladığımız bir şey- üretilen malzemenin emsal ocak başı satış fiyatı yerine tüvenan ocak başı fiyatı üzerinden idari para cezası uygulanacak.

Birçok madde var, Sayın Başkanım, isterseniz bunların detayına çok fazla girmeyeyim ama geneli üzerinde konuşulduğunda veya bir kısım idari para cezaları, kömür işletmeciliğinin yer altındaki çalışanlarıyla alakalı, otomatik olarak aramalarla ihalede başvuru yöntemiyle yapılan ihale sürecine döndürülmüş olması, 100 hektardan büyük kalker, kalsit, dolomit ruhsatlarının 100'er hektarlıklar hâlinde ruhsatlandırılması gibi birçok konu var. Bunları biz madenciliğin gelişmesi adına, maden sektöründeki özellikle iş sağlığı ve iş güvenliğiyle beraber bunların doğru yapılabilmesi adına olumlu maddeler olarak görüyoruz. Tabii ki, siz değerli Komisyon üyelerimizin görüşlerine bilgilerine bunlar sunulacak, ondan sonra da kanunlaşması için Genel Kurula arz edilecek.

Ben tekrar teşekkür ediyorum. Katkı koyacak, tavsiyesi olacak, eleştirisi olacak, sorusu olacak bütün arkadaşlarıma da peşinen teşekkür ediyorum.