| Komisyon Adı | : | SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 14 .01.2015 |
KEMAL DEĞİRMENDERELİ (Edirne) - Sayın Başkan, Sayın Bakanım, Enerji Bakanlığımızın değerli bürokratları, değerli Komisyon üyesi arkadaşlarım, mesleğimizin, madencilik mesleğinin çok değerli üyeleri, temsilcileri ve değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkanım, konuşmama başlamadan önce ben geç kaldığımız için özür diliyorum. Ama niye geç kaldık? Aynı anda, Komisyon toplantısıyla aynı anda yine Komisyonumuzdan çıkan bir kanun Mecliste görüşülüyor, perakende ticaretin düzenlenmesiyle ilgili bir kanun. Yani, gerçekten şimdi bunun, bu kanunun bu kadar sıkıştırılmasını anlamakta da zorluk çekiyorum ben.
BAŞKAN - Kemal Vekilim, şu açıklamayı yapayım, sektör temsilcilerinin de beni duymasını istiyorum. Hatırlarsanız yılbaşından önce 18,5 saatlik, sizlerin katkılarıyla, ciddi bir çalışma yaparak perakende ticaret tasarısını görüşmüştük ve yılbaşından sonra getireceğimizi ifade etmiştik Bakanımızla birlikte ve bugün onu görüşüyoruz. Bu Maden Kanunu'nu da inşallah, bir an önce görüşüp arzu ettiğiniz katkılar sağlanarak bunu da hemen Meclise getirmemiz gerektiğini buradan ifade ediyorum, acelemiz var yani.
KEMAL DEĞİRMENDERELİ (Edirne) - Evet, teşekkür ederim. İnşallah, öbür kanunda olduğu gibi aceleye getirmeyiz ve aşağıda yaşanan sıkıntıları yaşamayız.
BAŞKAN - İnşallah.
KEMAL DEĞİRMENDERELİ (Edirne) - Şimdi, bir defa, ben şunu açık yüreklilikle paylaşmak istiyorum: Sayın Bakanım, sayın bürokratlar, sayın Komisyon üyelerimiz, sayın sektör temsilcileri; bu kanundan önce madencilik sektörünün çok ağır sorunları var. Hemen, bugün, derhâl yani bir saat beklemeden çözmemiz gereken sorunları var.
BAŞKAN - Aynen katılıyorum.
KEMAL DEĞİRMENDERELİ (Edirne) - Yani bu kanun daha genel sorunlara, sektörün daha genel sorunlarına çözümler getiren olarak bir taslak olarak kabul ediyorum. Ama biraz önce hocamın da ifade ettiği gibi, bu İş Kanunu'nda ve bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılmasına ilişkin torba kanun dediğimiz kanunla gelen sıkıntıları aşmamız gerekiyor öncelikle. Bunlara hocam da değindi yani burada ne var, en temel olan konuların başında bu ücretin asgari ücretin 2 misline çıkarılması konusu, çalışanların çalışma sürelerinin altı saate indirilmesi konusu, kıdem tazminatı konusu geliyor. Bir diğer önemli konu, denetime gelen arkadaşların -mesela bu hemen tık diye Sayın Bakanlığın tasarrufu altında olabilecek bir şey- müfettişlerin ülkede üretilmeyen malzemeleri isteyip bunlar yok diye ocaklara durdurma vermeleri gibi sebeplerden bugün on binlerce maden işçisi maalesef sokakta ve bunun arkası da önümüzdeki günlerde, çok uzak değil yani herhâlde günlerle sayılı süre içerisinde daha on binlerce insan sokaklarda kalmak durumunda kalacak. Yani bu anlamda, ivedilikle bu sorunları çözmemiz gerekiyordu.
Şimdi, gerek bu torba kanunla getirilen yükümlülükler gerekse bu yasada getirilen yükümlülükler madencilik sektörünün önünü gerçekten tıkamakta ve âdeta madencilere "Ya, bu işi bırakın." denmekte. Ben gerçekten çok uzun yıllardan beri olan maden sektörünün içerisinde olan bir arkadaşınız olarak da şunları paylaşmak istiyorum sizinle: Gerek torba kanunla gelen yükümlülükler gerekse bu yasayla gelecek sorumluluklar nasıl... Mesela kömür madenciliğinden örnek verecek olursak, yaklaşık 10 milyon ton civarında özel sektörün ürettiği bir kömürümüz söz konusu, bunu üretme şansımız kalmayacak. Oysa Sayın Bakanın da çok saygı duyduğum ve desteklediğimiz önemli bir uğraşı ve ifadesi her zaman için yerli kömürü daha geliştirme, yerli kömüre dayalı enerji santrallerine olsun, tüketime olsun artırmaya yönelik bir tavır içerisinde olduğunu biliyoruz. Ancak bu uygulamalar yerli kömür üreticilerini de tamamen sıkıntıya sokacak uygulamalar. Yine bizleri daha büyük ölçüde dünyadaki tekellerin, kömür satış tekellerinin eline bırakacak. Zira, şöyle bir örneği paylaşmak istiyorum Sayın Bakanım, sayın bürokratlar; geçen hafta içerisinde bir arkadaşım şunu söyledi, "Kolombiya'dan bir kömür bağlantısı yapmak üzere görüşmeler yaptık. Kolombiya'daki firma sözleşmeyi bize gönderdi." dedi. Ancak aradan on gün geçtikten sonra "Ya arkadaş, kusura bakmayın, biz bu sözleşmeyi geri çekiyoruz, imzalayamayacağız." dediler. Niye? Çünkü Türkiye'ye de kömür veren ve Türkiye'deki kömür piyasasına hâkim olan uluslararası tekellerden birinin baskısı -ismini de veriyorum- Glencore'un baskısıyla Kolombiya'daki firma bu sözleşmeyi geri çekiyor. Yine buna benzer bir örnek, Avusturalyalı bir firma Japonya'ya 40 dolara sattığı kömürü Türkiye'ye 70 dolara satıyor. Aynı kömür Japonya'ya 40 dolara, Türkiye'ye 70 dolara satılıyor. Niye? Çünkü yine bu söz ettiğim firma veya buna benzer firmalar Avusturalya'daki üreticiden de alıyor, Rusya'daki üreticiden de alıyorlar. Yani dolayısıyla Rusya'dan gelen kömürün fiyatını yüksek tutmak için Avusturalya'dan gelen kömürün fiyatını da yüksek olarak belirliyor. Yani, bu 2 örnek bizi kömür dünyasında da o uluslararası tekellerin eline bırakacağının en açık örneklerinden biri. Bu anlamda kömür sektöründen bu örneği veriyorum. Yani, bizim sektörümüzü ayakta tutmamız, geliştirmemiz gerekiyor.
Evet, bu kazalarla ilgili olarak çok sıkıntılı bir yıl yaşadı özellikle yer altı madenciliği. Burada işçisi de, işvereni de, mühendisi de, bürokratı da, müfettişi de bu sıkıntıyı yaşıyor ama bizim hep birlikte bu yaraları sarıp sarmalama görevimiz olduğunu düşünüyorum ve bu yasa tasarısı da maalesef, bu sıkıntıları aşmaktan öteye daha büyük sıkıntılar getirecek durumda. Burada birkaç konu var yani çok detayına girmek istemiyorum. Biraz önce arkadaşların söz ettiği teknik nezaretin kaldırılarak yerine yetkilendirilmiş tüzel kişilerin görevlendirilmesi konusu var. Belki Bakanlık üzerindeki sorumluluğu dışarıya atmak istiyor, böyle bir anlayışla da getirilmiş olabilir. Ancak, yine bizim önerimiz, bu yetkilendirilmiş kişilerin ötesinde MİGEM Genel Müdürlüğümüzün ne kadar personele ihtiyacı varsa, hangi nitelikte personele ihtiyacı varsa, 100 mü 200 mü, o personelle ilgili olarak kadro ihdası yapılarak bu konunun yine Maden İşleri Genel Müdürlüğü bünyesinde yürütülmesi çok önemli olacak. İlk müracaatla ilgili önemli sıkıntılar var. Bu akıl almaz bir şey Sayın Bakanım, nereden, kim nasıl üretmiş, hangi anlayışla üretmiş? Madencilik tarihinden beri madencilik hakikaten gönül işidir, heyecan işidir yani dağda bayırda... Siz de bazen yeri geliyor eleştiriyorsunuz, "Terzi ruhsat almış." diyorsunuz, "Berber ruhsat almış." diyorsunuz, "Avcı ruhsat almış." diyorsunuz. Olabilir, adamın şeyi vardır, dağda bayırda geziyor, hiç teknik insanların görmediği, bilmediği...
BAŞKAN - Ama, onlar da çantacılık yapıyor Kemal Ağabey.
KEMAL DEĞİRMENDERELİ (Edirne) - ...bir rezervi buluyor olabilir çünkü bunun örnekleri de önceki yıllarda, geçmiş yıllarda çok yaşanmış durumda. Yani, dolayısıyla ilk müracaat hakkı konusundaki hassasiyetlerimizi ortaya koyacağız burada. Bu gerçekten çok sıkıntılı bir madde. Kim -kendi gücü olmayan bir insan- madeni bulur da "Ya, arkadaşım ben yemedim, sen ye." diye bunu şey yapabilir? Kim bulsa dahi bunu getirip çok kıymetli bir madeni... Nitekim, ben tam isim örnek vermek istemiyorum ama bugün çok kıymetli metal madenlerini, nikel madenlerini öyle MTA falan bulmamış Sayın Bakanım, yine böyle heyecan içerisinde olan arkadaşlar buldular, madenciliğe merakı olan insanlar buldular. Birçok kömür madeni yine aynı şekildedir. Yani dolayısıyla bu tartışılması gereken önemli konulardan bir tanesi olacak.
Redevans konusunda... Devlet işletmelerine redevans hakkı veriliyor ama özel işletmelere bu hak verilmiyor yani burada da önemli bir paradoks var. Ayrıca, yeri geldiğinde bunları konuşacağız, bu yetkilendirilmiş tüzel kişilerle ilgili daha önce teknik bürolar olarak yapılan uygulama Anayasa Mahkemesinden dönmüş durumda. Yine DSİ'nin yaptığı işleri kontrol etmeye yönelik kurmak istedikleri benzer tüzel kişilikler de Anayasadan dönmüş durumda.
Özetle şunu paylaşmak istiyorum: Daha uzatmadan bu yasa tasarısını bizim Komisyon olarak, milletvekilleri olarak, Bakanlık çalışanları olarak, sektör olarak içimize hep beraber sindirmemiz gerekiyor. Bu yasa tasarısı ne şu anda hazırlayan bürokrat arkadaşların tasarısı olacaktır ne biz vekillerin tasarısı olacaktır; bu, sektörün tasarısı olacaktır. Biz bir gün vekil olmayabiliriz, yarın buradaki bürokrat arkadaşımız da yerinde olmayabilir ama sektör çalışmaya devam edecektir. Bu bakımdan, daha önceki yasa tasarılarının çalışmalarında bulunmuş bir arkadaşınız olarak çok uzun çalışmalar sonucunda 3213'lerin de üretildiğini biliyorum. Bu nedenlerle bu yasayı çok iyi tartışmak üzere, hemen böyle diğer şeylerde olduğu gibi oldubittiye getirmeden sektöre daha büyük sıkıntılar yaratmaması için bir alt komisyon kurulması, alt komisyondan başlayarak da bunu çok sıkı tartışarak bütün paydaşlarla birlikte en güzel, en verimli yasayı çıkarmamızın uygun olacağını düşünmekteyiz.