| Komisyon Adı | : | SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU |
| Konu | : | Sağlıkla İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi(2/1186) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 07 .11.2018 |
BURHANETTİN BULUT (Adana) - Sayın Başkanım, önce İsmail Bey'e çok teşekkür ediyoruz. Nihayet söz aldı, konuştu. Biz de memnun olduk. Bize de malzeme verdi.
Şimdi, efendim, bu yeni dönemi bir daha tarifleyeyim, bir daha başlayayım. Kuvvetli bir kuvvetler ayrılığı bu yeni dönemin ana omurgası. Eğer bunu yapamazsanız her seferinde yanılırsınız. Sonradan bir üç sene, beş sene geçer, sonra "Ya, yine yanıldık." dersiniz. Eğer burada bu yaptığımız işi hafife alıp bunu da İsmail Bey gibi "Ya, işte, bakan yardımcısı bu işi daha iyi biliyor." diye söylediğinizde o zaman işin anlamını iyice kaçırmış olursunuz. Yani en azından şöyle bir şey var: Dün Bakan Yardımcımız, sonra sayın meslektaşımız şöyle bir şey söyledi: "Evet, torba yasa bu yeni dönemin özelliği değil. Ama yeni yeni başlıyoruz. Isınalım, bir öğrenelim. Yeni dönemdir, cumhuriyetimiz genç, ilerleyen dönemlerde bunu geliştiririz." Bunu anlarız. Normal yani, elbette çünkü bu değişimler, dönüşümler kolay değil. Ama durumu anlamayıp hatta bir siyaset anlamında karşılık vermek için kendi üzerine aldığın görevi hâlâ ve hâlâ bu Meclis çatısı altında bir bürokrata teslim ediyorsan o zaman sen bu işi yapma.
İSMAİL TAMER (Kayseri) - Bir dakika, kusura bakma...
BURHANETTİN BULUT (Adana) - Bitireyim, bir dakika, bir dur bitireyim. Bak, biz sana şey yapmadık.
İSMAİL TAMER (Kayseri) - Bitir o zaman, bitir, ben de sana cevap vereyim.
BURHANETTİN BULUT (Adana) - Şimdi, Tabip Odası yöneticisinin burada konuşmasına bile tahammül edemiyoruz. Ama yeni dönemde partnerimiz, özellikle iş birliği yapacağımız yerler bu odalar, meslek kuruluşları, hele hele kamu özelliği olan kuruluşlar. Şimdi, örneğin, önümüzde işte bu gemideki sağlıkla alakalı bir şey gelecek ya da ne bileyim, işte, ilaçlarla ilgili bir şey gelecek, bu bilgileri biz nereden alacağız? Ya da bir iş birliği gerekecek, bunları nereden alacağız? Bu çalışmaları, bu bilgileri, bu mesleki bilgileri nereden alacağız? Bu kuruluşlardan alacağız çünkü biz yetemeyiz. Yasama elbette dışarıdan bilgi alacak ama siz onu şeffaflaştırmazsanız, siz onu yetkili kurumlar yerine daha önce yanıldığınız, kılcal damarlara kadar ulaşmış dediğiniz yerlere bırakırsanız o zaman yine aynı şeyler olur. Bu sefer FETÖ değil de bir başka bir şey gelir.
Burada mesele çok basit, Cumhurbaşkanı bunu söyledi, defalarca söyledi. Yine söylüyorum, bu Meclisin içerisinden hükûmet çıkarmadı, milletvekili olanlardan bakan yaptığını milletvekilliğinden istifa ettirdi. Bu, bize şunu gösteriyor: Kaliteli yasama için bu görev bizim, bizim yapmamız lazım. Eğer biz yapamazsak, bu işi bir başkasına verirsek maalesef yanılırız, yine yanılırız, yine yanılırız. Dün yaşadığımız sıkıntılar, her dönem bir kesim sıkıntı çekti. İşte kumpas davaları, Ergenekon davaları, bunların hepsinin temel esprisi demokrasi eksikliğimizdir. Bu ülkede demokrasi eksikliği tüm fenalıkların birinci sebebidir ve bunu da sorumlu insanların yapması gerekir. Adı üzerinde, ne diyor? Partili Cumhurbaşkanı hükûmet sistemi. Yani siz bir kişiye oy vereceksiniz, o kişi hükûmeti kuracak. Sorumlu kim? Cumhurbaşkanı. Halktan oy alacak kim? Cumhurbaşkanı. Peki, atananlar kim? Bakan. Onlar ne? Adı üzerinde: Atanmış. Sorumluluk kimde? Cumhurbaşkanında. Peki, yasama kimde? Sorumluluk bizde. Örneğin, yanlış yaptık -demin Sayın Grup Başkan Vekilim Özgür Özel'in bahsettiği gibi- farazi orada yanlış yaptık, bunun suçlusu kim? Biziz. Yine mi diyelim "Bizi kandırdılar vallahi, hiç farkına varamadık." Yapmayın. Yani İsmail Bey'e takılıyoruz, espri yapıyoruz da yapmayın. Bu yeni dönemin özelliği, tek özelliği -Cumhurbaşkanın ifadesiyle söylüyorum- yasamanın kaliteli olması gerekiyor, yargının bağımsız olması gerekiyor ve bu da bizim sayemizde olacak, biz yaparsak olacak.
Teşekkür ediyorum.