| Komisyon Adı | : | SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 14 .01.2015 |
ERDAL AKSÜNGER (İzmir) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli bürokratlar, değerli milletvekili arkadaşlarım, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Aslında, arkadaşlarımız genel görüş olarak tüm düşünceleri, yakın düşüncelerimizi özetlediler ama burada şöyle bir problem görüyorum ben: Şimdi, biz kanunları çıkarıyoruz burada, geldiğimiz dört sene içerisinde gördüğüm, yapboz tahtası gibi oldu zaten. Bir kanun 2011'de çıkmışsa 4 kere falan değişikliğe uğramış görünüyor. İstatistikler vardı bende, çok ciddi bir şekilde, öyle bir yapboza dönüyor ki bilimsel yaklaşımı yok neredeyse bunların. Çünkü neden? Şimdi madenle ilgili bir kanun çıkarıyoruz. Zaten iktidarın TÜRMOB gibi kurumlarla, sivil toplum kuruluşlarıyla ciddi bir problemi var, ondan dolayı bunlarla yan yana bile gelmek istemiyor ama işte temel problem de bu bilimsel yaklaşımı bu uzlaşma olmadan bulamıyor bir türlü de, problem yukarıda.
Şimdi, biraz önce Alim Hocam anlattı yani iş neredeyse Cumhurbaşkanına gidecek. Böyle bir şey olabilir mi ya? Millî Emlakta da bu konuları yaşadık, diğer konularda yaşadık. Başbakanın onayı olmadan hiçbir yerde karar mekanizmaları işlemiyor. Peki, şimdi, biraz önce anlatılıyor, denetimlerle ilgili problemler var deniyor, bunlar oradan kaynaklandı deniyor. O zaman çalıştığınız kadrolarda bir problem var demektir. Bu onun da itirafıdır bir taraftan baktığımız zaman o zaman. Şimdi, yukarıya çıkılıyor, yukarıya çıkıldığı zaman... Nasıl böyle bir şey olabilir ki? Cumhurbaşkanlığı bu işin icra makamı mıdır? Böyle bir şey konuşulamaz bile yani bu tarafından bakıldığında. Ha şöyledir, devletin başıdır, bu başka bir konudur. Gerçekten makama saygıdan öte, bunun ötesinde bir şey konuşmak istemiyorum ama bu mantık dâhilinde bir şey değildir ya. Bu nasıl legalize edilebilir yani?
Şimdi, TÜRMOB, maden mühendisleri gibi bir sürü insan var. Alt komisyon kurulmasının nedenlerinden biri de şu: Ya, bunu bilimsel bir yaklaşım üzerinden konuşmak lazım. Gerçekten ne getirecek, ne götürecek... İşte, 5'inci ayda Soma'da böyle bir facia yaşandı, 9'uncu ayda bir kanun çıktı ve o kanunla ilgili olarak yine bir sürü sıkıntılar olduğu söyleniyor. Arkadaşlarımız başka konular da söylediler. Bunlar hiç araştırılmıyor mu yani hiç bilinmiyor mu bunlar? Mesela Avusturalya'dan getirilen kömürü söyledi Kemal Bey biraz önce, 40 dolara diyor. Bu faciadır tabii bir yerde baktığında. Ama şöyle bir şey yaşanacak benim gördüğüm: Şimdi, dünyada petrol fiyatları çok ciddi bir şekilde geriliyor, çok ciddi şekilde. Tabii, Orta Doğu'nun burada çok ciddi bir şekilde yoksullaşacağını ben de görüyorum. Petrol gelirleri yarıya indiği zaman diğer enerji kaynaklarının hepsini de etkileyecek, kesin hiç şansı yok yani çünkü bu bir rekabet yani enerji piyasasında bir rekabet olacak bununla ilgili. Çünkü, farklı enerji katmanlarında bulunan ülkeler var, doğal gazı farklı değerlendiren var, petrolü olan var, kömürü olan var, farklı şeyleri olan var. Petrol aşağı gittiği sürece bunlar da mecburen etkileşim süreci geçirecekler. Bundan dolayı oralarda çok daha elimizin güçlü olacağını ben de görüyorum yani Türkiye'de enerji ihtiyacını dışarıdan karşılayan bir ülke olarak rekabette onların rekabetinden kaynaklı olarak elimiz güçlenecek aslına bakarsanız, bir yerden baktığınızda ama bir yerde de içerideki üreticilerle ilgili problemler var. Yani evet doğru, madencilik gerçekten de zor bir meslek, öyle gözüküyor. Peki, tamam, bunları dağıtırken diyorlar ki "Bu sertifikalar terziye gitti, manava gitti, şuraya gitti, buraya gitti.." Ya bir işlem yapılmıyor mu bunlarla ilgili? Yapılması lazım tabii ki. Yani ama bu bir şey değildir ki, böyle yapılıyor diye bunu terk edip birinin inisiyatifine bırakamazsınız ki, en yukarıya kadar götüremezsiniz, siz dâhil ağzınızdan çıkan iki kelimeyle, dudağınızdan çıkan iki kelimeyle bunun kararını veremezsiniz ki bu bilimsel bir yaklaşım olmak zorundadır. O bilimsel yaklaşımı da ancak bu ülkenin gerçekten de kabul görmüş sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte yapmak zorundasınız. Bunları göz ardı ederek nereye gidilebilir ki? Zaten bu tür kurumların çoğu kim iktidarda olursa onunla didişirler yani bu olur zaten, bu normaldir, doğasında vardır bu. Ama, bunu başka türlü kabul etmek demek, bunları yok saymak demek çok ciddi problemler getirir yarın öbür gün. Şimdi, Avrupa'dan kopuyoruz, bundan dolayı kopuyoruz, nereden kopuyoruz, bilimsel yaklaşımlarımız yok bu konuyla ilgili. O odaların görüşlerini almadan buradan gitmez.
Şimdi, tabii, yukarıda bir gölge kabine uygulamasının olması korkunç bir şey yani bu hiç hoş değil buradan baktığınız zaman. Bırakalım o zaman tüm bunların hepsini, ihtisas komisyonlarını da bırakalım, yukarıdan gelen kanunlar direkt geçsin. Zaten orası ne istiyorsa onu yapsınlar yani. E, böyle mi yönetilecek bu ülke yani, böyle mi olacakmış bu ülke?
Şimdi, konuyu çok da uzatmamayım, bir ihtisas komisyonu kurulması bence makuldür, yerindedir. Bu sektör dinamiklerinin büyük fotoğrafın üzerinden...
BAŞKAN - Alt komisyon, ihtisas değil.
ERDAL AKSÜNGER (İzmir) - Alt komisyon, evet, yanlış söyledim çünkü ihtisas komisyonlarının çoğunu devre dışı bıraktığınız için... Ha, burası çalışıyor, bir şey söylemiyorum. Çoğu devre dışı, her şeyi Plan ve Bütçeye getiriyorlar, ondan kaynaklı olarak söylüyorum. Öyle yani, biz burada Plan ve Bütçede kendimizle ilgili konuları gelip takip etmeye çalıştık yani ihtisas komisyonları çalışmıyordu, ondan dolayı söylüyorum.
ALİ ERCOŞKUN (Bolu) - Torba yasa olduğu zaman öyle oluyor.
ERDAL AKSÜNGER (İzmir) - Bir alt komisyonun kurulması ve orada tüm dinamiklerin aslında birlikte bilimsel bir yaklaşımla ortaya konularak bir karar alınması bu ülkenin lehine olur. Uzun vadeli bir plan yapılması lazım. Hem sektör dinamikleri dediğimiz, bir tarafından o sektörün STK'ları, bir tarafından alanlarda bu madeni çıkarmaya çalışan insanlar, bir taraftan çalışanlar olmak üzere daha uzun, daha aslında yapıcı bir kanun yapılması açısından bir alt komisyon çalışmasına ihtiyaç var.
Teşekkür ediyorum.