KOMİSYON KONUŞMASI

HABİP EKSİK (Iğdır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, bu maddeyle gerçekten iş güvencesi tamamıyla artık yok ediliyor. Yani iş güvencesi olmayan bir üniversite hocaları kalmıştı, sözleşmeli duruma getirilmeyen bir üniversite hocaları kalmıştı, onu da bu şeyle eklemiş oldunuz. Bakın, bu insanların iş güvencesini neye bağlamış oluyorsunuz? Rektörün lütfuna. Rektör "Performansını beğenmedim..." Ve o kurul, "Beğenmedim, senin sözleşmeni feshediyorum." dedi mi, bitti. Koskoca profesör işsiz kaldı. ("Öyle bir şey yok ya!" sesleri)

Ama öyle, "Rektör belirler." diyor. "Rektörün görüşü alınarak sözleşme yapılabilir." diyor. "Bu sözleşmede sunulacak hizmetin niteliği, performansı, hedeflenen süresi yer alır." diyor. Performansını beğenmezse rektör kabul etmeyecek.

Sonra, ben size şöyle söyleyeyim, yol açacağı sorunları söyleyeyim. Şimdi bu insanlar iş güvencesiz bırakılıyor, onu anladık, bunların çalışma hayatları birilerinin iki dudağı arasında kalacak, onu da anladık. "Tek adam rejimini kurumsallaştırıyorsunuz." diyoruz, kızıyorsunuz, onu da demeyeceğiz artık. Çünkü her yerde bunu yapmaya çalışıyorsunuz artık. Şimdi, bunun doğuracağı en büyük sıkıntılardan bir tanesi, bu tıpta uzmanlık eğitimi sekteye uğrayacak. Bazı bölümlerde bir tane hoca var, bazı bölümlerde çok değerli hocalar var. Mesela, çocuk gastroenteroloji, çocuk nörolojide çoğu üniversitede bir kişi vardır. Yani bir doçent bulmak dâhi bu bölümlerde gerçekten ciddi sıkıntı olabiliyor. O rektör oradaki o hocanın sözleşmesini feshetti, o eğitim kalır. Yetiştirilecek olan doktorlar o stajı alamayacak demektir. Sonra, ben size söyleyeyim: Yıllarca hoca çalışacak, bir akademik çalışma yürütecek, belki bir buluş yapacak, öyle söyleyeyim, bir şeyler üretmeye çalışacak ama bir tane rektör çıkıp gelecek "Ben performansını yeterli bulmadım, görmedim, onun için sizinle sözleşmemizi iptal ediyoruz." diyecek ve o kişinin yürüttüğü bütün o emek, o akademik çalışma çöpe gidecek. Belki bu ülkenin geleceği için, bu insanların geleceği için çok ciddi bir gelişmeye imza atacak ama maalesef birileri buna imza atıp "Sen çalışamayacaksın." diyecek. Gördük, rektörler birilerini işinden etmek için sıraya girdi yani. İyi niyetliler, şunlar bunlar demek bizi ikna etmeyecektir. Bunu önceden belirteyim ki siz sonradan savunmayı bu şekilde geliştirmeyin.

Şimdi, mesela asistanlık yapan insanlar var aramızda. Her asistanın bir tez hocası olur, değil mi? Tez hocası bir konu belirleyecek, asistan çalışacak, bu konuyla ilgili çok güzel bir çalışma yapacak belki. Tak, hocasının bu iş sözleşmesi, iş akdi feshedilecek, o asistanın bütün çalışması, emeği boşa gidecek çünkü çalıştığı o hoca artık olmayacak, başkası belki gelir, belki gelmez. Siz her şeyi kolay görüyorsunuz ama şunu söyleyeyim: Bir öğrencinin, bir asistanın bir tezle ilgili çalışma yapması, aylarca onun üzerine çalışıp bir kişiyle ortaklaşması öyle kolay olmuyor. Bu tıp eğitimini de, bu uzmanlık eğitimini de sekteye uğratır ve insanların, hele ki akademik kariyer yapan insanların iş güvencelerini birilerinin iki dudağının arasına sokar. Gerçekten. Devam ya da tamam. Yani bu kadar bir şekilde insanların geleceğini başkalarının iki sözü arasına sokmayı çok seviyorsunuz. Bu teklif kesinlikle geri çekilmelidir, metinden çıkarılması lazımdır arkadaşlar çünkü hocalarımıza büyük bir haksızlık yapıyoruz. Bu kabul edilemez bir durumdur.

Teşekkür ederim.