NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Şimdi, ben öncelikle bazı isimleri okumak için, daha önce Genel Kurulda da okumuştum. Doktor Göksel Kalaycı, Doktor Ali Menekşe, Doktor Ersin Arslan, Doktor Melike Erdem, Doktor Kamil Furtun, Doktor Abdullah Biroğul, Doktor Aynur Dağdemir, Doktor Hüseyin Ağır, Doktor Sait Bengen, Fikret Hacıosman. Yıl 2005 yıl 2018. Bunların hepsi şiddet sonucu yaşamını yitirenler yani bunlar cinayetle, vahşi bir şekilde öldürülenler. Bunlar dayak yiyenler değil, bunlar adli rapor alanlar değil, yaşamını yitirenler. Bu Komisyonda 15 hekim arkadaşımız var. Normalde -bizler konuştuk, dün bir yığın şey konuştuk- bu 15 hekim arkadaş biz de olabilirdik. Bunlar ne yapıyorlardı? Hekimlik hizmeti veriyorlardı. Bakın, arkadaşlar, 2005'ten önce çok az bir sayı var, 2005'ten sonra sayı her yıl artıyorsa ve insanlar en son İstanbul'da hastanenin içerisinde kafasına silah dayatılıp öldürülüyorsa bizim kendi kendimize düşünmemiz lazım. Bir kendimizle ilgili, eşimizle ilgili, çocuklarımızla ilgili, annemiz babamızla ilgili ve meslektaşlarımızla ilgili. Diğer sağlık çalışanlarından söz etmiyoruz. Sadece hekimlerden isim okuduk. Sağlık çalışanları bugünkü şartlarda zaten zor çalışıyorlar. Ambulans sürerken kaza geçiriyorlar, iş yaparken kaza geçiriyorlar, enjektör kullanırken, ameliyatta, hepatitinden, bilmem neyinden çünkü biz iş yeri hekiminin tanımında "az tehlikeli, çok tehlikeli" diye tanımlamalar yapıyoruz. Sağlık hizmetlerinde çalışan, kurumlardaki, yerlerdeki bütün sağlık çalışanlarına "çok tehlikeli yerlerde çalışanlar" diyoruz. Sürekli risk altında. Burada ölümlerden söz ediyoruz. Normalde yapılması gereken neydi? Biz hekim arkadaşlar ve diğer sağlık çalışanları 2005'ten beri sürekli sayı artıyorsa -ki buradaki herkes pozitif bilim okumuştur- bir yerde sayı sürekli artıyorsa bir nedenini araştırmak lazım ve nedeni saptadıktan sonra önlemini bulmak lazım. Bizlerin yan yana oturması gerekiyordu. Ya bu kadar insan cinayetle yaşamını yitiriyorsa bir yerde bir problem var. Diyelim ki Fakıbaba sürekli ameliyat yapıyor, her ameliyattan sonra bir postmortalite çıktığında düşünülür ya. "Ben burada ameliyat yapıyorum niye bu hastalar sürekli yoğun bakımda ölüyor?" Böyle düşünmüyor musunuz? Veya bir kadın doğumcu arkadaşımız sürekli doğumlarda bir komplikasyon çıkıyorsa bunu sormuyor muyuz? Peki, bunu niye sormuyoruz? Niye kaçıyoruz? Ya, nasıl insanlar öldürülüyor? Bu hekimler suçlu mu, bu hekimler herhangi bir şekilde meslekleri dışında sokakta mı öldürülüyorlar? Sağlık kurumlarında bunlar yaşamını yitiriyor. Herhangi birisinin tapulu malına bir tecavüz mü etmiş, herhangi bir şey mi yapmış? Ki olsa bile zaten hukuk sistemi var da. Bunlar mesleklerini icra ederken yaşamlarını yitiriyorlar. Ya, elimizi vicdanımıza koyalım ya. Neden koyalım? Ya, bir meslek örgütü ve burada birçok parti her yıl en az iki üç kez hekimler ve sağlıkta şiddet konusunda gündem dışı bir konuşma yapıyor. Birer dakikalık konuşmalara baksak, dökümünü çıkarsak Mecliste -ben yeniyim- eminim bir çizelge çıkar, hep şiddetle ilgilidir.

BAŞKAN - Sayın Vekilim, toparlayın.

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Toparlıyorum, toparlıyorum.

Ama bakın, siz de hekimsiniz, siz de ilgilisiniz.

BAŞKAN - Ben profesörlüğümü yaptım.

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Benim burada demek istediğim, bakın geçen hafta yine konuşuluyordu, dün de önceki gün de söyledim. Normalde şimdi Sağlık Bakanlığının yetkililerinin ya 44 maddede şiddeti bu şekilde yazmaması lazım. Gerçekten konuşalım ve Tabipler Birliği bir yasa hazırlamış. Buna deriz ki: Uygun veya uygun değil. Bakın, Türkiye'de birçok şeyi kamuda bir ceza vermediğimizde özendiriyoruz. Nedir? 4 tane madde ekleyeceğiz ve artı eğitim boyunca bunun eğitimini vereceğiz.

BAŞKAN - Toparlayın.

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Toparlıyorum.

Lütfen, bizim yapmamız gereken şudur Sayın Başkan, toparlamamız gereken şudur: Burada bizler, hepimiz -ben inanmıyorum hiçbir arkadaşımız bu olaya karşı çıkıyordur- bunu baştan düzenleyelim. Baştan düzenleyelim, böyle bir şans var elimizde. Genel Kurula şiddetle ilgili, şiddetin önlenmesiyle ilgili 4-5 maddelik bir teklif götürelim. Lütfen bunu dikkate alalım. Buna itiraz edeceğini kimsenin düşünmüyorum.

Teşekkür ediyorum.