MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Başkanım, bu açıdan bizim de bir söz hakkımızın olduğunu düşünüyorum uygun görürseniz.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Muş.

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sayın Başkan, burada Sayın Özel'in değerlendirmeleri geçtiğimiz dönemde yapmış olduğumuz bir referandum sonucunda Türkiye'nin geçmiş olduğu yeni bir sistemdir. Kendisi ve mensup olduğu partisi kendi eleştirilerini kampanya boyunca Parlamentoda yapmışlardır kendileri bu anlamda farklı düşünebilirler ama nihayetinde bir karar verilmiştir ve millet bu anlamda iradesini ortaya koymuştur. Dolayısıyla, biz yeniden kalkıp bununla alakalı bir tartışmaya kendileriyle girecek değiliz, o dönemlerde söylenecek sözlerin tamamını kendilerine ilettik. Burada oturan Bakan Yardımcısıdır Muhammet Bey, Hükûmet vardır, bakanlar vardır, bunlar Anayasa'da yazılıdır. Dolayısıyla, efendim "Uçum böyle söyledi." öbürü başka bir şey söyledi gibi oradan atıftan ziyade Anayasa'da ve Tüzük'ümüzde belirtilen şekilde hitap edilmesi bence daha doğru olur, daha şık olur kanaatindeyim. Orada aslında öne çıkartılmaya çalışılan kabinenin daha çok teknik ve teknokrat özellikleri yüksek olan, hangi bakanlığa geliyorsa o bakanlıkla ilgili bilgi birikiminin en üst seviyede isimlerden oluşacağı yönündedir, işin anlam bütünlüğü, içeriği bu yöndedir. Bunu bağlamından koparıp farklı bir noktada bir hitap şekline dönüştürmek Türkiye Büyük Millet Meclisinin şu an tartışmakta olduğumuz, görüşmekte olduğumuz teklifiyle çok fazla örtüşmemektedir. Bu açıdan ben burada bulunan Bakanlıktan gelen genel müdürse genel müdür, bakan yardımcısıysa bakan yardımcısı sıfatıyla hitap edilmesinin Meclisimize daha yakışır olduğu kanaatindeyim.

Teşekkür ediyorum.