KOMİSYON KONUŞMASI

ALPAY ANTMEN (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, Sayın Bakan; öncelikle şunu söylemek istiyorum. Millî Eğitim Bakanlığımıza ayrılan bütçe son derece az ve yetersizdir. Niye mi? UNICEF sıralamasında okulöncesi eğitimde Türkiye son sırada yer alıyor. Türkiye'nin üstünde yer alan ülkelerle arasındaki makas bir hayli açık. OECD'nin 52 ülke arasında yaptığı araştırmada, 15 yaşındaki öğrencilerin ekip çalışma becerisi değerIendirildi. Raporda Türkiye listenin sonunda yer alıyor ama bir konuda 1'inciyiz, o da 0ECD PISA 2015 Öğrenci Refahı Raporu'nda karşımıza çıkıyor: Mutsuzlukta çocuklarımız ilk sırada yani Türkiye eğitim kalitesinde sonlarda ama öğrenci mutsuzluğunda ilk sırada yer alıyor.

Ayrıca, Dünya Ekonomik Forumu (WEF) Eğitim Kalitesi 2018 Raporu'na baktığımızda, Türkiye eğitim kalitesi bakımından 137 ülke arasından 99'uncu sırada yer alıyor. Raporun ilk sırasında İsviçre var, Singapur takip ediyor ve Singapur'un başarısı toplam bütçesinin yüzde 30'unu eğitime harcamasından geliyor. Peki, ülkemiz nerede? Türkiye Avrupa sonuncusu. Katar, Malezya, Endonezya, İran ve Pakistan bile Türkiye'yi geçmiş durumda.

Yine, UNICEF, OECD ve Avrupa Birliği üyesi 41 ülkede ilk ve orta düzeyde eğitim eşitliğini değerlendirdiği Adaletsiz Başlangıç Raporu'nu yayınladı. Buna göre Türkiye okulöncesi eğitimde eşitlik sıralamasında yüzde 68,6'Iık katılımla son sırada yer alıyor. Bizi takip eden önümüzdeki ülke Amerika Birleşik Devletleri yüzde 86,8'Ie, yaklaşık yüzde 18 aramızda fark var. Bu nedenle bu bütçe son derece az diyorum.

Sayın Bakan, Bakanlığınızın açıkladığı verilere göre, bu yıl Lise Yerleştirme Sınavı sonuçlarına göre 91.687 öğrenci herhangi bir tercihine yerleşemeyerek açıkta kaldı. Bütçeden aslan payını alan imam-hatipler ise maalesef boş kaldı. Yine, 2017-2019 yatırım planında öngörülen 1,7 milyar lira bütçe ayrılan imam-hatiplerin ise ancak yarısı dolabildi. 224.950 kontenjanın olduğu imam-hatiplerde 107.288 kontenjan hâlâ boş. Ancak hâlâ imam-hatip liseleri açılıyor. Bunu kim istiyor? Bilimsel gereklerin ve uzmanların istemediği ise bilimsel verilerle açık.

Hâl böyleyken Millî Eğitim Bakanlığı bütçesinden 2 milyar lira da tasarruf ediliyor. Maalesef bu, eğitimimizin kalitesini de düşürüyor.

Sayın Cumhurbaşkanı "Dünyada ilk 500 üniversitede neden Türkiye'den üniversite yok?" diyor son derece haklı olarak ama burada önemli olan eğitimin bütçesinin artırılması. Eğer böyle devam edersek ilk 500'e değil ilk binde bile bir Türk üniversitesi olmayacak.

Mesela Diyanetimizin bütçesi 10 milyar lira. Bakın, Diyanet bütçesi, aralarında Kültür, Turizm, Enerji, Dışişleri ve İçişleri Bakanlığının bulunduğu 12 bakanlığın bütçesini geride bıraktı. Hatta Türkiye'nin en iyi üniversiteleri olarak sayılabilecek İstanbul Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Hacettepe, ODTÜ başta olmak üzere 16 üniversitenin toplam bütçesinden daha fazla ve her yıl ayrılan bu 10 milyar liranın yarısıyla bir CERN deney alanı yapamaz mıyız? Eğitimde tasarruf edemeyiz. Eğitimde tasarruf ettikçe dışarıya beyin göçünü de durduramayız.

Ayrıca, 2000'lerde LGS'yle başladık lise giriş sınavlarına, bu 2015'te OKS oldu, 2018'de SBS, 2010'da SBS tek sınava düştü, 2013'te TEOG. Böylece, 2004 ile 2013 yılları arasında ortaöğretime geçiş sağlayan sınav sistemlerinde tam 5 kez değişiklik yaşandı. Sonra yeniden değişti, öğrenciler deneme tahtasına döndü ve biz artık dünyada sonunculuğa doğru gidiyoruz eğitimde.

Sayın Bakanım, çok isabetli olarak özel eğitimde teşviklerin zamanla azalacağından bahsettiniz. Şimdi okula başlayan öğrenciler mezun olduktan sonra özel okullardan, bu teşviklerin tamamen kaldırılması gerektiği görüşümü söylemek istiyorum. Zaten Sayıştay denetçileri de bunu raporlarında belirtiyorlar, özel okuldaki teşvikleri daha çok gelirlerini belgelendirmeyen serbest meslek erbaplarının aldığı ve ihtiyacı olanlar dışında bunların teşvik alarak pek çok kişinin hakkını yedikleri de görülmekte.

Bunun dışında, şunu söylemek istiyorum: Eğitim gerçekten son derece ciddi bir iştir. Sizin Bakanlığınıza başladığınızda üstlendiğiniz misyona devam ederek Türkiye'de eğitimin kalitesini artırıp Türk eğitimine katkı sağlayacağınıza inanmak istiyoruz.

Saygılar sunuyorum.