| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/276) ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/275) ve Sayıştay tezkereleri a)Millî Eğitim Bakanlığı b)Yükseköğretim Kurulu c) Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü ç)Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı d)Yükseköğretim Kalite Kurulu e)Üniversiteler |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 07 .11.2018 |
EDNAN ARSLAN (İzmir) - Sayın Başkan, çok teşekkür ediyorum.
Sayın Bakana da yeni görevinin ekibiyle birlikte hayırlı olmasını diliyorum. Ekmeği ekmekçiye verin, bir lira fazla verin demişler Sayın Bakanım. Eğitimci olmanız, eğitim kökenli olmanız beni son derece umutlandırdı. Bu bir şans diye düşünüyorum. Çünkü eğitim sorunlarını o kadar çok iyi biliyorsunuz ki devlette değil, özelde bu anlamda yatırımlar yapmış ve başarılı bir eğitim kurumu inşa etmişsiniz. Bu anlamada da o başarınızın da Bakanlığa yansıyacağını düşünüyorum. Bu süreçte, Bakanlığınız sürecinde inşallah artık millî eğitimi adında olduğu gibi millî olur, siyasetin oyuncağı olmaktan kurtarır, sizden önceki bakanlar silsilesinde 7'nci, 8'nci bakan olarak anılmaz, herkesin alkışladığı ve hepimizin beklediği bir bakan olursunuz. Bu anlamıyla da size bu açıdan desteğimiz tamdır.
Yaklaşık 18 milyon öğrencinin, 1 milyon öğretmenin ve 7 milyon 560 üniversite öğrencisinin hemen hemen her aileyi ilgilendiren bir bütçeyi görüşüyoruz. Dünya tarihî bir yönüyle eğitim tarihidir. Yetişmiş insan gücü, ülkelerin sosyal ve ekonomik refahının temelini oluşturur. Sürdürülebilir gelişmenin, kalkınmanın temelini de yine yetişmiş insan gücü vardır. Eğitim kökleşmiş devlet politikalarının yanında ciddi kaynak gerektiren bir alandır. Bir yandan eğitimle ilgili fiziki altyapı sorunlarını çözeceksiniz, diğer yandan da eğitimin temel unsuru olan öğretmenlere hak ettiği ücretleri verip kendilerini geliştirebilecekleri bir standarda taşıyacaksınız.
Avrupa İstatistik Kurumu bu yıl bir rapor yayınladı Sayın Bakan. Bu raporda 28 Avrupa Birliği ülkesi içinde, toplam 31 ülke içinde eğitime ne kadar harcama yaptıkları açıklanıyor. Buna göre gayrisafi yurt içi hasıla oranlarıyla karşılaştırmalı hazırlanan bu rapora göre İzlanda yüzde 7,1'le ilk sırada, Almanya Avrupa standartlarının çok gerisinde kalıyor, yüzde 4,2'yle 25'inci sırada, bizim ülkemiz de maalesef yüzde 3,5 seviyesindedir ve listede yer alan 25 ülkenin de altındadır.
Konuyla ilgili bir detayı daha paylaşmak istiyorum: 2015 yılında yapılan bir çalışmaya göre Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütünün üye ülkelerde ilk ve ortaöğretim kurumlarında öğrenci başına toplam eğitim harcamasında Türkiye'nin maalesef 2,5 katı üstünde bunlar. Bu makas geçen iki yılda da daha da açılmış durumdadır.
Bir diğer can alıcı sorun ise eğitimde fırsat eşitliğinin yok edilmesidir. Bu konudaki samimi görüşlerinizi ve özellikle bu vizyon belgesinde fırsat eşitliğiyle ilgili geçen cümleler ve kurmuş olduğunuz cümleler için ve sarf edeceğiniz çaba için size şimdiden teşekkür ediyorum. TÜİK verilerine göre en üst gelir grubu ile en alt gelir grubu arasındaki eğitim harcamalarındaki fark Sayın Bakan, tam 25 kat yani yoksulsanız eğitimden de yoksunsunuz demektir. Fırsat eşitliğinin ne demek olduğunu en iyi anlatan örnek köy enstitüleridir. Siz de bu konuda köy enstitülerine bir vurgu yapmıştınız. Anadolu'da yakılan eğitim meşalesi, köy çocuklarına tanınan fırsat, dünya çapında yazarların, bilim adamlarının, sanatçıların yetişmesine zemin hazırlamıştır.
Şimdi, şurada şunu da sormak istiyorum: Millî Eğitim Bakanlığının bütçesi yüzde 34 artış yapılan Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesinden daha mı önemsizdir; yüzde 34 artış yapılan Cumhurbaşkanlığı ödenekleri, yüzde 70 artış yapılan Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün bütçesinden daha mı az önemlidir? Göç İdaresindeki artış, hepimizin malumu, Suriyeli sığınmacılardan kaynaklanmaktadır. Ama bu ülkenin öz evlatlarının eğitimi bunlardan, bu Suriyeli sığınmacılardan daha mı az kıymetlidir diye düşünüyorum. Millî Eğitim bütçesinde yüzde 23'lük bir artış öngörülmekte ama maalesef enflasyon onu da sıfırlamış durumdadır. Evet, 113 milyar 810 milyon lirayla Millî Eğitime ayrılan bütçenin en büyük payı aldığını görüyor olsak bile burada yüzde 83'ü maalesef personel giderlerine gitmektedir. Ama bunun yanı sıra, baktığımız zaman, 2019 yılı itibarıyla bu oran yani bütçemizden yatırımlara ayrılan pay yüzde 4,88'e gerilemiş durumdadır. Ama AKP'nin eğitim denince kaynak harcamaktan çekinmediği bir alan var, o da Din Öğretimi Genel Müdürlüğü. Bu müdürlüğün bütçesi yüzde 30,83 oranında artırılmış, yaklaşık 6 milyardır. Bu bütçe Kültür ve Turizm Bakanlığımızın bütçesinden fazla, sizin yatırım yapmayı planladığınız bütçeyle denktir Sayın Bakanım. O yüzden bunlara dikkat etmek gerekiyor. Bu konuda, sizin yatırımlarınızın önünü açabilecek kaynakların ben buralara aktarıldığını düşünüyorum. O kaynakların size verilmesi gerekiyor çünkü sizin başarılı olmanız demek bu ülkede sağlıklı nesillerin oluşmasına zemin hazırlayacaktır, sağlıklı nesillerin oluşmasına vesile olacaktır.
Sürem bitti herhâlde Sayın Başkan, yetiştiremedik.
Teşekkür ediyorum, hayırlı olsun.