KOMİSYON KONUŞMASI

ÖZCAN ÖZEL (Yalova) - Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri, Sayın Bakan; yeni görevinizin ve bütçenin ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum.

TULAY HATIMOĞULLARI ORUÇ (Adana) - Sayın Başkan, içerik...

BAŞKAN - Lütfen, hatibi dinliyoruz efendim. Hayır efendim, herhangi bir sataşma söz konusu değil sadece bilgi paylaştı.

ÖZCAN ÖZEL (Yalova) - Eğitim kökenli bir bakan olmanız eğitim camiası üzerinde büyük beklentiler yarattı. İnşallah bu beklentileri gerçekleştirirsiniz. Ancak geçtiğimiz on altı yıl boyunca eğitim bütçesi üzerinde çok iddialı sözler söylendi. Bu on altı yılda eğitimde söylenen sözler, koyulan hedeflerin hepsi tarih oldu. On altı yıldır izlenen eğitim politikaları eğitimin temel sorunlarından hiç birini çözmedi. Tersine, var olan sorunlara yeni sorunlar eklenerek eğitim içinden çıkılmaz hâle getirildi. Çocuklarımız matematik öğrenmeden, okuduğunu anlama yeteneğine kavuşmadan mezun oluyor. Son üniversite sınavında Türkçede 40 soruda ortalama doğru cevap sayısı 16,1; fen bilimlerinde 20 soruda ortalama doğru cevap sayısı 2,8; matematikte 40 sorudan ortalama doğru cevap sayısı 5,6'dır. On altı yılda 7 bakan değişti. Değerli Bakanım, siz görev yapan 7'nci bakansınız.

Bakanın birinin getirdiğini diğeri beğenmedi, biri değiştirdi, öteki geri getirdi. Bir örnek vermek gerekirse Liselere Geçiş sınavı on altı yılda OKS'den LGS'ye, LGS'den SBS'ye, SBS'den TEOG'a, TEOG'dan tekrar LGS'ye yaşananlar sadece bir politik iktidarın kör inançlarının, bilim dışılığının eseridir. Benzer bir durum eğitim programlarında, müfredatlarda yapılan değişikliklerde de görülmektedir. On altı yılda "İstikrar var." diyorsunuz ama eğitimde o istikrar bir türlü yakalanmadı. Eğitimde istikrarlı olduğunuz alanlarda yok değil. Yandaş kayırmada çok istikrarlısınız. Liyakati göz ardı etmede çok istikrarlısınız. Eğitim işinin temeli öğretmendir. Öğretmenleri huzursuz, mutsuz olan bir eğitim sisteminde başarıyı yakalamak mümkün değildir. Öğretmenlere 3600 sözü verdiniz, hâlâ ortada yok. Sözleşmeli öğretmenliği bir bakan getirdi, diğeri kaldırdı, diğeri yine getirdi, siz 4+2 'yi, 3+1 yaptınız. Sizden önceki Sayın Bakan sözleşmeli öğretmenlere "ya işiniz, ya eşiniz" diyecek kadar işi ileri götürdü. 4+2'den 3+1 'e geçtik. Konut projesi gibi. Öğretmenlerin eş durumunu tayinlerini bile yapamayan Bakanlık oldunuz. Öğretmen öğretmendir, öğretmenin sözleşmelisi, kadrolusu, ücretlisi olmaz, olmamalıdır.

Bir diğer nokta, mülakatla öğretmen alımı. Mülakatlarda saçma sapan sorular sorulduğu basına yansıdı. Türkiye'de maalesef mülakat varsa liyakat değerlendirme dışı tutuluyor. Mülakatla öğretmen alımına son vermeliyiz.

23 Ekim'de Eğitimde 2023 Vizyonunu açıkladınız. "Liyakat" dediniz, "ehliyet" dediniz. Bunu başarabilirseniz tarihe geçersiniz. Ama ehliyet diyen, liyakat diyen siz bile Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğüne bir çocuk cerrahını atadınız. Sayın Genel Müdürü ben tanımam, ismi bile aklımda değil ama çocuk cerrahisi nere, mesleki ve teknik eğitim nere. Ehliyet ve liyakat vurgusu yapıyorsunuz güzel ama on altı yıl boyunca Millî Eğitimde, şube müdürlüğünde, öğretmenlikte, müfettişlikte, şeflikte mülakat yaptınız ve bir sendikayı, sendika üyelerini açıkça kayırdınız. Bir sendikaya üye olmayı Bakanlıkta yükselme kriteri hâline getirdiniz.

Sayın Bakan; bir Hükümet, Bakanlık liseler arasında ayrım yapmamalıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)