KOMİSYON KONUŞMASI

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım, Sayın Bakanım, Bakan yardımcıları, değerli bürokratlar, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, ilk bütçeniz. Bütçenizin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum, başarılar diliyorum ekibinizle birlikte.

Uzun bir sunum yaptınız, büyük bir bakanlık, 2 bakanlığın birleşmesinden oluşuyor, çok da önemli konular bunlar tabii ki. Bizim on dakika içerisinde, bu süre içerisinde bunlarla ilgili, hem 2017 kesin hesabıyla ilgili hem de 2019 bütçenizle ilgili gereken bilgileri vermemiz, eleştirileri yapmamız, iyi noktaları telaffuz etmemiz mümkün değil, çok fazla konunuz var. Sosyal güvenlikten genel sağlık sigortasına, Devlet Personelden sosyal yardımlara, İşsizlik Fonu'na, İŞ-KUR, mesleki yeterlilik, kıdem tazminatı gibi çok önemli konular var. Bu kadar süre içerisinde bunları yetiştirmemiz mümkün değil ama diğer milletvekili arkadaşlarımın da farklı konulara eğileceğini düşünerek ben sosyal güvenlik konusu üzerinde durmak istiyorum.

Ondan önce, biraz önce İsmail Hoca belirtti, önceden almadık, burada sizin sunumuz sırasında bazı tespitlerim oldu. Onlarla ilgili bir nokta atışları yapayım, ondan sonra da sosyal güvenlik konusuna gireyim.

Sayın Bakanım, mesela SGK açığının gayrisafi yurt içi hasılaya oranıyla ilgili bir tablonuz var 98'inci sayfada: 2009'da "3,87" demişsiniz ama mesela önceki yılların tabloları var, mesela 2017'de 2009'daki açık oranı 3,01'miş yani farklı farklı. Bu, bunun devamıysa, gerçekten bir devamlılık varsa -ki öyle olduğunu söylüyorsunuz- SGK açığının gayrisafi yurt içi hasılaya oranı iki sunumda farklı, iki bakanımızın sunumunda farklı maalesef. Ki bu oranın da bu olmaması lazım Sayın Bakanım. Daha önceki yıllarda 2002'den beri getiriliyor bu yurt içi hasılaya oranı SGK açıklarının. 2002'den 2009'a kadar devlet yardımı yoktu, şimdi, aldığınız primin dörtte 1'i kadar devlet yardımı yapılıyor. Devlet yardımını açık saymıyorsunuz. Teşvik nedeniyle alınan, devletten, hazineden tam olarak alınan rakamları buna katıyorsunuz, sanki yüzde 100 tahsilat varmış gibi; hâlbuki bunları teşvik kapsamında olmayıp da piyasadan almaya kalksanız tahakkuk-tahsilat oranıyla ilgili epey bir handikap söz konusu olacaktı. Bu karşılaştırma doğru değil bir kere. Önemli miktarda açık var. Bu SGK açıklarının gayrisafi yurt içi hasılaya oranları doğru değil bir kere Sayın Bakanım, yıllardan beri bu veriliyor ama doğru değil, bunun düzeltilmesi lazım. Hele bu karşılaştırma asla doğru değil. Ki siz kendi karşılaştırmanız içerisinde bile 2017'yle sunumuzda farklılık ortaya koymuşsunuz.

Yine, sunumunuzda şöyle: Kayıt dışı istihdam oranıyla ilgili tabloda, orada da geçen yılki sunumda bu yıl kayıt dışı istihdam oranı 34,28; geçen yılki tabloda 35,1 ağustos itibarıyla. Yani kayıt dışı istihdam oranını, aynı oranı geçen yıl daha yüksek, bu sene daha düşük göstermişsiniz. Geçen yıl bu sunumuzda 33,97 göstermişsiniz bu rakamı.

Sayın Bakanım, ayrıca söyleyeyim; sosyal yardımlar, sosyal yardım alanlarda bir azalma söz konusu değil yıllar itibarıyla, sayıyı tam siz de veremediniz ama sürekli olarak artıyor hatta. Bu sosyal yardımların, sosyal yardım alanların artması da hayra alamet değil. Türkiye'deki bir sıkıntıyı işaret ediyor maalesef. Tabii ki devletimizin bu konuda bu duyarlılığı göstermesi güzel bir şey ama bu konuyu yıllardan beri çözememesi ve bu sayının sürekli olarak artıyor olması çok önemli bir soruna işaret ediyor.

SGK'ye geçmeden önce, bir diğer konu da 2018 Mayısında 22 milyon 580 bin olan aktif sigortalı sayısı -ki seçimden önce özellikle seçime yönelik yatırımlar nedeniyle bir artış olmuş- hazirandan itibaren düşmeye başlamış, ağustos ayı itibarıyla -kayıtlarınızdaki son sayı o, sizin verdiğiniz sayı da o- 21 milyon 865 bine düşmüş. Yani aktif sigortalı sayısında da azalma var, aktif-pasif oranımız da -verdiğiniz oran Sayın Bakanım- doğru değil. Aktif sigortalılar tam olarak yani otuz gün çalışanlar değil, sizin verdiğiniz şeyde; pasifler tam olarak maaşlarını alıyorlar. O ayrımın da tam olarak yapılması lazım.

Sayın Bakan, Sosyal Güvenlik Kurumuna geçiyorum. Şimdi bakanlığınızla ilgili olarak da, daha doğrusu devraldığınız bakanlıklarla ilgili olarak da Sayıştay raporları güzel düzenlenmiş raporlar ama ben Sosyal Güvenlik Kurumu raporuna değineceğim. Bu seneyle ilgili olarak şartlı görüş verilmiş, aslında geçmiş yıllarda olduğu gibi olumlu bir görüş verilmemesi gerekirdi; olumlu görüş verilmiş şartlı olarak ama geçen yıllara bakın. Bakın, 2015'te bu sene 7 denetim görüşüyle ilgili tespit var, 57 de denetim görüşünü etkilemeyen bulgu var ama bu bulgular aslında Sosyal Güvenlik Kurumunun kayıtlarının ihticaca salih olmadığını gösteriyor. Burada kimseyi eleştirmiyorum fakat üç kurumun birleşmesi büyük bir sıkıntı yarattı. Siz sunumuzda diyorsunuz ki "Çok örnek bir reform gerçekleştirdik." Yok öyle bir şey Sayın Bakanım. Maalesef bu üç kurumun birleşmesi 2009'dan beri olan seyrine bakarsanız Sosyal Güvenlik Kurumunun çok kötü bir gidiş var. Bu sene için ne kadar hazine yardımı koyduk? Hazineden ne kadar para alacağız 2019 için? Bu, birkaç sene önce, 2016'da ne kadardı hatırlıyor musunuz? Bu sene için 185 milyar koymuşsunuz, bunun çok üstünde olacak. 185 milyar 2019'da hazineden para alacaksınız SGK için. Bu rakam 2016'da yani iki sene önce 103 milyar diye hatırlıyorum. Anormal artıyor, bunları da açık olarak göstermiyorsunuz. Gerçekte açık bunun çoğu. Biraz önce söylediğim gibi, devletten aldığınız rakamları açık olarak göstermiyorsunuz, teşvik primlerini göstermiyorsunuz vesaire. Bunlar esasında açık, kendimizi kandırmayalım. Bakın, SGK'nin 2019 bütçesi 462 milyar liraya çıkmış, 462 milyar. Devlet bütçesi 961 milyar. Yani devlet bütçesinden daha fazla artıyor ve devlet bütçesinden SGK'nin aldığı yardım her sene katlanarak artıyor, büyümesinin çok üzerinde. Bu, yıllardan beri görmezlikten geliniyor. Açık olarak gösterilmiyor, açık düştü diye gösteriliyor. Bu doğru değil. Türkiye çok sıkıntılı bir sürece gidiyor. Önümüzdeki yıllarda bunun altından kalkamayız, emekli maaşlarını ödeyemeyiz böyle devam ederse. Bu soruna çözüm bulunması lazım. Sosyal güvenlik reformu yapılamadı Türkiye'de, acele yapmamız lazım. En önemli konudur bu, çok acil bir konudur hem de.

Tekrar konuma döneyim: 2015 yılı Sayıştay denetim raporunda 18 artı 63 görüş vardı, bulgu vardı SGK'yle ilgili. Geçen yıl 15 artı 29'a düştü yani bu denetim görüşünü etkileyen ve etkilemeyen bulgularla 15 artı 29 diyorum. Bu sene tekrar 2017 için artmış, 7 artı 57; 57 bulgu var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kuşoğlu, buyurun toparlayın.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Başkanım, inanır mısınız, daha başlamadım Sayıştay raporuna.

Şimdi, bu kayıtların tümünü, bu Sayıştay raporunu esas alırsak SGK kayıtlarının -vergi deyimiyle- ihticaca salih olmadığını görüyoruz yani güven veren kayıtları değil bunlar, doğruyu gösteren kayıtlar değiller maalesef. Bu, çalışanların, kurum başkanının veya yardımcılarının, ekibinin de kabahati değil; bir sistem sorunu. Birbiriyle benzemez kurumlar birleştirildi maalesef, üstünde durulmadı. Bir yığın sorun var orada. Bakın, bazılarını kayıtlara girmesi ve sizin bilmeniz açısından okuyayım:

Mesela 3'üncü madde: "Kurum alacaklarının zamanaşımına uğratılması." 22 milyar 550 milyon kurum alacağı zaman aşımına uğratılmış Sayın Bakan. 22 milyar 550 milyon kurum alacağı hakkında alacakların zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle -mahkemeler- aleyhine bir de dava açılmış. Bir de onunla ilgili 413 bin liralık yargılama gideri yapılmış. Alacaklarımızı takip edemiyoruz. Bu kurumun üzerinde durulması lazım, bu kurumla ilgili daha fazla detaylı bir çalışma yapılması lazım.

İcra memuru sayısı yetersiz. Bakın, 4'üncü bulgu: "Takipli kurum alacaklarının tahsilat süresinin etkin bir şekilde yürütülmemesi." İcra memuru sayısı yetersiz, kadro almanız lazım. "İcra yoluyla haczedilen taşınır ve taşınmaz malların satış oranının düşük olması..." Yani icra yoluyla takipte de sıkıntı var. "Sıklıkla çıkan kurum alacaklarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin yasalar nedeniyle icra süreci duran alacakların önemli bir bölümünün tekrar takipli alacağa dönüşmesi..." Bir icra takibi başlatıyorsunuz, duruyor; tekrar başlatıyorsunuz. Bu, bu süreci sıkıntıya sokuyor.

Bulgu 5: "5510 sayılı Kanun'un 4'üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalıların süresinde ödenmeyen prim borçlarını takip ve tahsiline ilişkin işlemlerin etkin yürütülmemesi." Yani eski BAĞ-KUR sigortalılarıyla ilgili bahsediyor bunlar. Toplam alacak tutarı 25 milyar, 725 milyon burada.

Atlayarak devam ediyorum, mesela bulgu 15: "Sigorta şirketleri ve güvence hesabından SGK'ye aktarılması gereken tutarlara ilişkin güncelleme çalışmalarının tamamlanmaması." Sigorta şirketlerinin, özel sigorta şirketlerinin SGK'ye aktarması gereken meblağlar var. "450 milyon lira alacağı bulunmaktadır." diyor kesin mizana göre 2017 yılında.

Bulgu 16: "SGK, Emekli Sandığı ve BAĞ-KUR'un birleşme öncesi uygulamalarıyla teknik altyapılarını oluşturacak yeni sisteme entegre edilmesi çalışmalarının tamamlanmamasının kurum için yüksek risk oluşturması." Bakın, bu 16'ncı bulgu önemli Sayın Bakanım. Projenin tamamlanamamasından dolayı şöyle bir ibare var bu SGEP'le ilgili olarak, onu dikkatinize sunayım: Projenin mali tarafına bakıldığında, proje tutarı 50 milyon lira. 2013 yılında 1 milyon 806 bin lira harcanmış. Toplam olarak 2015, 2016 yıllarında 8 milyon 206 bin harcamış. 2017 sonu itibarıyla işin 41 milyon liralık ödeneğinin kaldığı, toplam ödeneğin yaklaşık yüzde 17'sinin kullanıldığı görülmüş. Projede tekrar başa dönüldüğünü, 2017 yılının sonuna gelinmesine rağmen hâlâ ihaleye çıkılamadığını, çalışmaların çok yavaş ilerlediğini... İşte, burada bile çok başarılı bir reform değil, hâlâ gerçekleştirilemeyen bir kurum birleşmesi, norm ve standart birleşmesi olduğunu görüyoruz. Bunları eleştirmek için söylemiyorum ama böyle bir realite var. Hepimizle ilgili büyük bir sorun bu geleceğimiz açısından.

Bulgu 17: "OHAL kapsamında çıkarılan KHK'lerle kapatılan tüzel kişiliklerden olan kurum alacaklarının takip ve tahsilatında izlenecek usulün belirsizliği nedeniyle kurumun önemli kayıpları var. Merkez teşkilatının taşra biriminin uygulamalarını izleme, kontrol etme, denetleme, raporlama faaliyetlerini etkin bir şekilde yürütmemesi." "Merkez, taşrayı takip edemiyor." diyor.

BAŞKAN - Toparlıyor muyuz Sayın Kuşoğlu?

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Toparlıyorum Sayın Başkanım, teşekkür ederim anlayışınız için.

Bulgu 21: "Strateji Geliştirme Başkanlığı tarafından takibi yapılan müfettiş raporlarından bazılarının merkez ve taşra birimlerince gereğinin yapılmaması, dosyaların mali sonuçlarının kapatılamaması."

Bunların hepsi önemli konular ve kurumun ne durumda olduğunu bize gösteriyor.

"Belediyelerin prim borçlarının tahsil edilememesi." 2017 itibarıyla 8 milyar 784 milyon lira prim borcunun belediyelerden tahsil edilemediği görülüyor. Bunların bilgilerini de veriyor. Bakın, demiyorum ki şu parti, bu parti ama belediyelerden prim borçları tahsil edilemiyor.

Bulgu 29: "5510 sayılı 60/1 (c/1) maddesi kapsamındaki sigortalılara, eski yeşil kartlılara ilişkin GSS primlerinin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından süresi içerisinde tahsil edilememesi." 2 bakanlık birleştiğine göre artık sorun olmaması lazım.

Sayın Bakan, bu konulara lütfen iyi bakın.

Bulgu 33: "İdari para cezalarının uygulanmaması." Bunlar Türkiye'nin geleceği. Dediğim gibi, böyle devam edersek emekli maaşlarımızı alamayacağız ileriki yıllarda Allah korusun.

Bulgu 45: Kayıt dışı istihdam nedeniyle teşvikten yasaklanmış olan iş yerlerinden bazıları teşvikten yararlanmaya devam etmesi." Yani ne durumda olduğumuzu gösteriyor.

Daha bu şekilde devam ediyor, toplam 57 artı 7 bulgu. Bunların tekrar gözden geçirilmesi lazım, bir komisyon kurmanız lazım. Bu aksaklıklarla ilgili olarak yapılması gereken işler var. Bunların oturulup çalışılması lazım. Sosyal Güvenlik Kurumu aslında bağımsız olması gereken bir kurum ama ona pek fırsat vermeyeceğinizi biliyorum.

Sayın Bakanım, sadece Sosyal Güvenlik Kurumuyla ilgili bilgiler aktarmaya çalıştım, dikkatinizi çekmeye çalıştım. Size ve ekibinize başarılar diliyorum, bütçenizin hayırlı olmasını diliyorum.