| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/276) ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/275) ve Sayıştay tezkereleri a)Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı b)Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı c)Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı d)Mesleki Yeterlilik Kurumu e)Devlet Personel Başkanlığı f)Türkiye İş Kurumu g)Sosyal Güvenlik Kurumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 08 .11.2018 |
KANİ BEKO (İzmir) - Sağ olun, teşekkür ederim.
Sayın Bakan, sayın Komisyon üyeleri; ben de sizler gibi iş cinayetleriyle sözlerime başlamak istiyorum.
İş cinayetleri: 2018 yılının verilerine baktığımızda, ne yazık ki ekim ayında en az 177, ilk on ayda ise en az 1.640 işçi kardeşimizin çalışırken yaşamını yitirdiğini görmekteyiz. Güvencesizliği ve esnek çalışmayı ilke edinen AKP'nin iktidar yılları boyunca iş cinayetlerinde yaklaşık 20.500 işçi yaşamını yitirdi. OHAL, kanun hükmünde kararname rejimi ise güvencesiz, esnek ve kuralsız çalışma koşullarını daha da ağırlaştırdı ve yaygınlaştırdı. 2017 yılına baktığımızda, iş cinayetleri sonucu 2.006 işçi maalesef yaşamını yitirdi. 2006 işçinin çalıştıkları iş kollarına, ölüm nedenlerine, cinsiyetlerine, yaş gruplarına ve şehirlere göre bilgilerinin satır başları ise şöyle: 116 kadın ve 1.890 erkek işçi, 18'i 15 yaş altında olmak üzere 60'ı çocuk işçi, çoğunluğu Suriyeli olmak üzere 88'i göçmen, mülteci işçi, 230 işçi İstanbul'da, 93 işçi İzmir'de, 88 işçi Bursa'da, 79 işçi Antalya'da, 72 işçi Konya'da, 71 işçi Kocaeli'de, 67 işçi Ankara'da, 65 işçi Manisa'da, 62 işçi Adana'da ve 52 işçi Denizli'de yaşamını maalesef yitirdi. İşçilerin 453'ü inşaat, 385'i tarım, 272'si taşımacılık, 154'ü ticaret, büro, 116'sı metal, 93'ü madencilik, 89'u belediye ve 65'i enerji iş kolunda çalışıyorlardı. Ölüm nedenlerinin 446'sı trafik, servis kazası, 347'si ezilme, göçük, 317'si yüksekten düşme, 183'ü kalp krizi, beyin kanaması, 164'ü şiddet ve 135'i elektrik çarpmasıydı. Soma'da, Torunlar İnşaatta, Isparta'da, Şirvan'da, Zonguldak'ta ve Ermenek'te yaşanan iş cinayetlerinden hâlâ ders almadığınız görülmektedir.
Arkadaşlar, unutmayalım ki Ermenek'te lastik ayakkabılı Recep amcanın eşinin, oğlunu maden kapısında beklerken madenin sular altında kaldığını anlayınca "Benim oğlum yüzme bilmez ki." ifadesini hatırlatmak istiyorum. Ne yazık ki kendisi hayatını kaybetmiş; ışıklar içerisinde yatsın.
Çocuk işçiliği: 4857 sayılı Yasa, 15 yaşın altında fiziken, beynen hazır olmayan çocukların çalıştırılmasının suç olduğunu belirtir. Birleşmiş Milletler kararı, ILO Uluslararası Çalışma Örgütü'nün kararı da böyle. Ancak günümüzde 2 milyon çocuk hâlen tehlikeli ve riskli iş yerlerinde çalışıyorlar ve maalesef ölmeye devam ediyorlar.
İşsizlik Fonu: Ulaştırma Bakanlığı 25 milyon TL kara yolları ve GAP yatırımları için harcamıştır maalesef. Devlet bütçesi varken fondan 25 milyar da işverenlere verdiler, içi boşaltılan bankalara 11 milyar verildi. Sanki burası bir ticarethaneymiş gibi 3 milyar da İşsizlik Fonu'ndan vergi alındı. Varlık Fonu da ayrı bir konu. Aslında işsiz kalan işçilerin alması gereken işsizlik paraları amacı dışında maalesef kullanılmaktadır.
Emeklilikte yaşa takılanlar: Devlet "Sen gençsin, git çalış." diyor. Patronlar "Sen yaşlısın, gençler varken seni işe alamam." diyor. Oysaki emeklilikte yaşa takılanlar, Cumhurbaşkanının dediği gibi, bir yılda 750 milyar değil, 700 bin kişiye emekli maaşı bağlanacak olsa yılda 10 milyar ödenecek. 40 milyar dolar, yani 200 milyar TL'yi Suriyeli misafirler için harcadıysak 10 milyar da bizim ülkemizin insanlarına vermemiz gerekirdi. Ayrıca, onlar lütuf değil kazanılmış haklarını istiyorlar.
İşsizler ve gençler: İşsizlikle ilgili çarpıcı bir araştırmadan söz etmek istiyorum. Askerden gelen, üniversite mezunu olan gençler, patronlarla pazarlık yapıyorlar: "Asgari ücret 1.603 TL, bu parayla geçinemem. Emeklilik yaşı 65, ben 65 yaşına kadar yaşayamam." diyen gençler yani patronlarla pazarlık yaparak iş güvencesi olmadan, sigorta olmadan, tehlikeli işlerde biraz daha fazla para almak için çalışmaya maalesef devam ediyorlar.
Eşel mobil sistemi: Sayın Bakanım, ekonomik krizden, enflasyondan etkilenen çalışanların ve emeklilerin yüzde 35'Iere varan ekonomik kayıpları, Avrupa ülkelerinde olduğu gibi eşel mobil sistemi uygulanarak telafi edilmelidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Beko, çok teşekkür ediyorum.
Son cümlenizi alayım.
KANİ BEKO (İzmir) - 1 milyona yakın kamuya, belediyelere ve özel idarelere aktarılan taşeron işçileri 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle, 2020 yılına kadar toplu iş sözleşmesi yapamayacaklar, ikramiye alamayacaklar, sosyal haklarını alamayacaklar, sadece verilecek yüzde "4+4" zammı sizin takdirlerinize sunuyorum.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Beko.
KANİ BEKO (İzmir) - Ekonomik krizi kimler yarattıysa bedelini de onlar ödesin.
Son olarak toparlıyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN - Sayın Paylan, buyurun...
KANİ BEKO (İzmir) - Bir cümle, bir mesaj var Sayın Başkan, izin verirseniz sadece bir mesajım var.
BAŞKAN - Buyurun.
KANİ BEKO (İzmir) - Teşekkür ederim.
Sayın Bakan, Maden Mühendisleri Odasının size bir sorusu var: "Gelen bilgilere göre Bakanlığınızca istihdam edilen 448 iş müfettişi yardımcısı mevzuata uygun şekilde yapılan yeterlik sınavlarını geçmelerine rağmen yıllardır atamaları yapılmamaktadır, neden? Bakanlık olarak bu sorunu çözmek için ne yapacaksınız?" diyorlar.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.
KANİ BEKO (İzmir) - Bitiriyorum, son cümle.
Üçüncü havalimanı önemli bir konu; üçüncü havalimanında tutuklanan işçiler ve Sendika Başkanı Özgür Karabulut'un durumu. 5 Aralıkta duruşmalarının yapılacağı bilgisini aldık. Aylardır yatırılmayan ücretlerini isteme, yatakhanede tahtakurusu olmasın, servisler düzenli kalksın demek için, maalesef mesai paraları alamadıkları için bugün bu arkadaşlarımız cezaevinde, bu işçi arkadaşlarımızın derhâl serbest bırakmalarını talep ediyorum.
Saygı ve sevgiler sunuyorum.