KOMİSYON KONUŞMASI

SAMİ ÇAKIR (Kocaeli) - Sayın Başkan, Sayın Bakanım, Komisyonumuzun değerli üyeleri, Bakanlığımızın değerli bürokratları, değerli basın; sizleri saygıyla selamlıyorum.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 2019 yılı bütçesini görüşüyoruz. Bununla birlikte, aynı zamanda daha önce Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak faaliyet gösteren Bakanlıkla birleştirilen Kalkınma Bakanlığının kurumlarının 2017 kesin hesaplarını da görüşmüş oluyoruz. Hem bütçe görüşmelerimizin hem de yeni Bakanlık kuruluşunun hayırlı olmasını temenni ediyorum.

OSB'lerden, AR-GE merkezlerinden ve teknoparklardan sorumlu olan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Kalkınma Bakanlığı birleşmiş olması hasebiyle kalkınma ajanslarının da bu Bakanlık bünyesine katılmasıyla başlangıç itibarıyla ağır işleyen bürokrasinin önüne geçilmesi, kararların hızlı ve etkin bir şekilde alınması ve uygulanması sahaya pozitif yansıyacak etkileriyle sanayinin olumlu karşılık vermesi, yüksek teknolojiyi ve buna bağlı olarak küresel ve prestijli mallar üreterek yapay zekâ, akıllı teknoloji ve bilgi üretebilen bir merkez ülke olmasının hedeflendiğini biliyor ve bunu önemsiyoruz.

Öteden beri Türkiye'nin bilim merkezi, teknoloji üssü ile sanayi ülkesi olma hedefi ve bu hedefi gerçekleştirme adına politikaların belirlenmesi, uygulanmasının sağlanması ve altyapının geliştirilmesi görevini yürütürken sanayimizin kendi teknolojisini üreten bir yapıya dönüştürülmesi, AR-GE, tasarım ve merkezleri kurulması, teknoloji geliştirme bölgeleriyle modern ve verimli alanlarda üretim yapacak modern sanayi siteleri, nitelikli organize sanayi bölgeleri, mega ve özel endüstri bölgeleri kurulması ve idamesi konularında Bakanlığın başarı ve performansı, gelecekte yapılacak gerek bu alanlarla gerekse birleşmeden sonra çizilecek yol haritasının şeklini belirlemesiyle önemli olacaktır.

Bakanlık bünyesine alınarak belki de bilimi, sanayi ve teknolojiye kalkınmada da bir dinamo gibi kullanmayı başaracak bir mecz hâli sağlayabiliriz. Ülkemizin ekonomik ve sosyal kalkınmasının hızlandırılması ve sürdürülebilir hâle getirilmesi için kalkınma planları hazırlamak, bu kapsamda kalkınma ajanslarıyla bir nevi müşavirlik gibi toplumun tüm kesimlerine yol gösterebilmeyi başarmak durumundadır. Yine, ülkenin toplumsal ve ekonomik yapısının geliştirilmesi, gelişmiş çağdaş

ülkelere yetişmesi, onlarla yarışır bir hâle gelmesi, millî gelirin ve üretimin artırılması, halkın değer yargılarının dünya standartlarında gelişmesini temin gibi geniş bir açıdan bakıldığı zaman yoğunlaşacağı ciddi alanlar bulunmaktadır. Bilindiği gibi, 1961 Anayasasıyla iktisadi, sosyal ve kültürel kalkınmayı demokratik yollarla gerçekleştirmek için kalkınma planlarının hazırlanması hükme bağlanmıştır. Planlı dönemde Devlet Planlama Teşkilatı temel olarak planlamayı piyasa mekanizmasının tamamlayıcı unsuru olarak görmüştür. Bu çerçevede Devlet Planlama Teşkilatı piyasa mekanizması ve özel sektörün gelişmesini sağlamaya çalışmış ve 1980 başlarında uygulamaya konan dışa açılım politikaları gibi ekonomik ve sosyal alandaki önemli yeniliklerin fikrî hazırlıklarının başlatıcısı ve oluşturucusu olmuş, uygulamada aynı zamanda koordinasyonu sağlamıştır.

Ekonomi alanında veriler bir ülke için artık tek başına çok fazla bir şey ifade etmekten çıkmış, ulaşım ve dolaşımın dünyada alabildiğince kolaylaştığı, basitleştiği görülür olmuştur. Küresel ekonomi verilerinin 2016 yılında beklentilerin altında kalması, 2017 yılında kısmi toparlanmalar olsa da büyüme rakamlarının dengesizliğine bağlı olarak kalkınma dengelerinde sapmalar meydana gelmiş, 2018 yılının başından beri Amerika Birleşik Devletleri'nin başını çektiği ekonomik savaş tamtamlarının yarın neyle karşılaşılabileceğinin belirgin olmaması dolayısıyla yeni kalkınma, hedef ve planlamaların yapılmasını zorunlu hâle getirmiş, hiç olmazsa eski planları gözden geçirme mecburiyetini doğurmuştur. Tam burada, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak ülkedeki sanayi hareketlerinin günü gününe takibi, teknolojik gelişme kapasitesinin yakın takibe alınması bu ekonomik mücadelede en etkili ve belirleyici hususlardan biri olabilecektir.

Bakanımızın sunumunda hedef ve çalışma programlarının hayata geçirilebilir olarak değerlendirmenin yanında ısrarcı ve takipçi olunmasının önemini hatırlatmak faydalı olacaktır. Zira hiçbir hedef eylemi sonuna kadar takip ve ısrarcı olunmazsa neticelenme şansına sahip olmayacaktır. Daha önceki bakanlık bütçe görüşmelerinde önümüze konulan bilişim vadisi, yeni ihtisas teknoparklar, bilimde dönüşüm programları, Antarktika'ya bilim üssü kurulması projesi, bilimin ödüllendirilmesi projesi, her ilimize bilim ve teknoloji merkezi projesi, geleceğin teknolojilerinde iddialı olmak, AR-GE ve tasarım merkezi sayısının bine çıkarılması, 300 OSB'ye teknik kolej kurulması projesi, millî robot hedefi gibi çok sayıda ideal, iddialı proje ve uygulamaların bu çerçevede takibi, denetimi son derece önemli, bir o kadar da hayatiyet kazandırılması gereken hususlardır. Burada bu bahsedilen hususlarda belki zaman zaman toplum bilgilendirilmesi ve şeffaf işleyişin gösterilmesi yapılanı görme ve takdir etme imkânı sağlayacaktır. Dünya kalkınma haritasının çizdiği grafik bir anlamda dünya için parlak bir anlam taşımasa da ülke olarak başınızın çaresine bakacak tüm girişim, çalışma ve faaliyetlerin yanında bu gidişata uygun planlamaları teknolojinin tüm imkânlarını kullanarak yapmalıyız, yapabilmeliyiz. Ülkenin gerek mevcut kaynaklarını ve gerekse yeni kaynaklarını ortaya çıkararak bu kaynakları hem verimli kullanmak hem de verimli alanlara yönlendirmek önemli bir husustur. Tüm programlarda öne çıkan; bilgi toplumu olmak, uluslararası rekabet gücünü yakalamak, insani gelişmişlik adına toplumun bugün olduğumuz yerden daha iyi yerlere götürülebilmesi bilimin, sanayinin, teknolojinin çevreye duyarlı ve sürdürülebilir bir kalkınma hedefine odaklanmasıyla mümkün olabilecektir. Biliyoruz ki kalkınma planları uluslararası gelişmeler ve temel eğilimler dikkate alınarak fırsat ve risklerin değerlendirildiği sosyoekonomik açıdan daha yüksek refah seviyesine ulaşılmasında topluma yol gösteren en geniş politika ve strateji belgeleridir. Sanayinin bir bütün hâlinde gelişmesi için yürütülen çalışmaların yeni projelerle takviyesi, verimliliğin artırılması, girişimciliğin teşvik edilmesini önemine binaen zikretmeyi uygun görüyorum. Organize sanayi bölgeleri, endüstri bölgeleri ve sanayi sitelerinin gelişimi sanayinin sadece fiziksel gelişimin temsil etmeyip aynı zamanda toplam üretime olan katkısıyla ekonomide çarkların dönmesine ve büyümeye sağlayacağı destek aşikârdır. Yeni değişim ve dönüşümlerin yaşandığı, yeni dengelerin oluştuğu bir zaman diliminden geçiyoruz, Devlet Planlama Teşkilatının kaldırılmasıyla kurulmuş olan Kalkınma Bakanlığı ve yeni bir örgüt yapısının ortaya çıkışına bağlı olarak Konya Ovası, Doğu Anadolu Projesi, Doğu Karadeniz Projesi, GAP gibi proje başkanlıkları için bir şemsiye vazifesi görmesi durumu ile yeni birleşmede ortaya çıkan durumun bu başkanlıkların bugüne kadar olan çalışma, hedef ve programlarını aksatmadan devam ettirme mecburiyeti bakanlık iş hacmi ve yükünü ortaya koymaktadır. Ülkemizin potansiyelini, bölgesel dinamikleri ve insanımızın yeteneklerini harekete geçirerek eylem planlarını da hayata geçirebilmeliyiz.

AB süreci ve bu sürecin önemli bir halkası olan bölgeselleşme politikasında yapısal fonların kullanımında ortaya çıkan ya da çıkabilecek sorunları en aza indirebilmek düşüncesiyle idari kapasiteyi artırabilme gayreti, bölgesel düzeyde kalkınmanın anahtarı konumuna getirilmek istenen kalkınma ajanslarına ulusal düzeyde bir koruma sağlama amacıyla bütüncül düzeyde planlama anlayışının yeni kalkınma anlayışı temelinde kendisine yer bulamaması, merkezî düzeyde değil, yerel düzeyde ve stratejik bir perspektifle ele alınması hususları değerlendirilmeli ve gözden geçirilmesi gereken hususlar olarak öne çıkmaktadır. İmalat sanayisinde dönüşüm, Sağlık Endüstrilerinde Yapısal Dönüşüm Programı çerçevesinde kurulan sağlık enstitüleri yönetim komitesi bu program çerçevesinde yatırım, üretim, ihracatın artırılması, fiyatlandırma, kamu alımları, kamu destekleri, ticaret politikaları, sağlık, teknoloji programları gibi hususların bütüncül bir yaklaşımla değerlendirileceğini ve bu alanlarda yapılan çalışmaların ve aşamalarına ait raporlamalardan kamuoyunun bilgilendirilmesinin önemli olduğunu ifade etmek isterim. Bakanlığın üzerinde kalan ve hâlen kamuoyunun net bilgilendirilmesini gerektiren yerli otomobil konusunun bugün bilgilendirilmesinin yanında geçtiği aşamaların ve varsa gerçekleşme zaman ve imkân sıkıntılarının doğru bir şekilde açıklanıyor olması beklentisidir. Kamuoyuna daha önce verilmiş olan bilginin, AR-GE ve tasarım çalışmalarının yanı sıra üretim altyapısının kurulması, nihai aracın çıkarılması, marka ve tedarik zincirinin oluşturulması, satış ve pazarlama faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi ve satış sonrası ağının kurulması konularında çalışmaların devam ettiği, bu çerçevede bugün sunumla verilen bilgilerin önem arz ettiğini ifade edebiliriz ve bu bilgi akışının devam etmesinin önemini de ayrıca vurgulamak gerekmektedir.

Reel sektör envanterinin çıkartılmış olması, teknolojik dönüşüme yerli malı desteği, üretilmeyeni üretene sağlanan destek, millî çip çalışması, yeni üretim bölgeleri çalışmaları, sanayide verimli üretim, AR-GE harcamalarına ilave kaynak sağlanması, teknopark artışları, füze teknolojilerinde yeni projeler, millî elektronik harp sistemleri, yerli iletişim sistemleri bakanlığın bugüne kadar çok sayıda dikkat çeken faaliyetlerinden bir kısmı. Durağan olmayan hayatın her safhası bu değişim ve dönüşüme ayak uydurabildiğiniz kadar güncel olabiliyorsunuz ve demode olmuyorsunuz. İşte bu çerçevede değişen dünya şartlarına ayak uydurabilmek, bilimi ve teknolojiyi en üst düzeyde kullanabilme başarısı ana kriter olarak önümüze çıkacaktır. Teknoloji alanlarının öncelikle desteklenmesi bir strateji olarak önemlidir. Enerji, bilgi ve iletişim teknolojileri, sağlık, otomotiv ve makine imalat alanları altında enerji verimliliği, mobil iletişim teknolojileri gibi önemli alanlar acilen başarılması gereken çağın bugünkü ihtiyaçlarıdır. Bunun yanında, geleceğin teknolojisini ihmal etmeden nesnelerin interneti, üç boyutlu yazıcı, büyük veri, bulut bilişim, giyilebilir teknolojiler, enerji depolama sistemleri, akıllı şebekeler, enerjinin kablosuz nakli, yapay zekâ, mobil iletişim teknolojileri üzerine bakanlığın yoğun bir proje çalışması olduğunu biliyoruz. Bu çalışmalarda ortaya konacak performansın ülkeye sağlayacağı katma değerin önemi inkâr edilemez.

Sözlerimi bitirmeden önce KOSGEB'le ilgili bir iki cümle sarf etmek istiyorum. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığının faaliyetlerini çok önemsediğimi ifade etmek isterim.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SAMİ ÇAKIR (Kocaeli) - Toparlayabilir miyim?

(Oturum Başkanlığına Sözcü Abdullah Nejat Koçer geçti)

BAŞKAN - Sayın Çakır, lütfen toparlayın.

SAMİ ÇAKIR (Kocaeli) - Girişimciliğin ülke ekonomisine, ekonominin gelişmesine ciddi katkı sağladığı bilinmektedir. KOSGEB tarafından sağlanan girişimcilik destekleri girişimciliği özendirmeyi, desteklemeyi ve başarılı işletmelerin kurulmasını amaçlamakta olduğu bilinmektedir. Türkiye'de faaliyet gösteren işletmelerin yüzde 99'u KOBİ özelliği olan işletmelerdir. Hâl böyle olunca KOBİ'ler ile KOSGEB arasında kurulacak diyalog ve destekleme çalışmalarında kriterler bu işletmelerin yapısal durumları da göz önünde tutularak daha sağlıklı ve daha şeffaf hâle getirilmeli, sadece sistemi ve tezgâhı yerinde olanlara verilen destek görüntüsü ve dedikodusu dışına çıkılabilmelidir. Bu, belki de aynı zamanda KOBİ'lerin eğitilmesini de beraberinde getirecek, çalışmalara adım atmayı da zorunlu kalacaktır.

Modern dünyanın gelişmiş sanayi altyapısına, teknoloji kapasitesine ulaşma yolunda yapılacak çalışmalarda hedef, inanç, heves ve heyecan vererek harcanacağına inandığım bu bütçenin hayırlı olmasını diliyor, değerli hazırunu saygıyla selamlıyorum.