BEDRİ SERTER (İzmir) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, sayın Bakan yardımcıları, sevgili bürokratlar ve sevgili milletvekili arkadaşlarım; hepinize iyi çalışmalar diliyorum.

Uzun dönem Ege Bölgesi Sanayi Odasında, İzmir Ticaret Odasında ve İzmir'in iş camiasında görev almış bir milletvekili olarak bugün sizlere hitap etmekten çok mutluyum fakat İzmir'deki sorunlarımız da çok fazla. Bizim İzmir olarak devlete, Ankara'ya katkımız, merkezî yönetim bütçe gelirlerine göre İzmir'den gelen pay yüzde 9,2'sine sahip fakat geriye, bize yatırım yapılan rakam yüzde 1,9'da kalmakta. Manisa milletvekili dostlarım ve arkadaşlarım kusura bakmasınlar, örnek olarak vermek mecburiyetindeyim. Manisa'dan gelen pay yüzde 0,4 olmasına rağmen, Manisa'ya yapılan yatırımlar yüzde 0,5. Bu konu bizi uzun dönemdir rahatsız etmekte. Lütfen, yeni Bakanımız olarak ve yönetiminiz olarak bu konuya riayet etmenizi ve bizim haklarımızı geri vermenizi rica ediyoruz.

Ülkenin içinde bulunduğu ve halk tarafından hissedilen ekonomik krizi sanayicinin hissetmemesi mümkün değildir. Bugün artık sanayi sektöründe istihdam azalmış, girdi maliyetleri çok artmıştır. Sanayi sektörünün en temel sorunları başında, yaz aylarında etkisini gösteren kur dalgalanmaları sonrası artan maliyetler, özellikle de elektrik ve doğal gaza yüklenen maliyetlerdir. Sanayi sektörü, İzmir özeline bakarsak, ciddi bir krize doğru sürüklenmektedir. Ticaret Bakanımız Sayın Pekcan geçtiğimiz hafta bildiğiniz gibi konkordato ilan eden firma sayısının ülke genelinde toplamının 356, İzmir özelinde 27 olduğunu açıklamıştır. Her ne kadar İzmir Türkiye'nin üç büyük şehri olsa da ticaret ve sanayi hacmi konusunda İzmir'le yarışabilecek şehirlerimiz arasında İzmir'de sayının 27 olması çok üzücüdür. Her ne kadar Türkiye'nin sanayi alanında hem şehir olarak hem de bölgesinde hiç kuşku yok ki en güçlü şehirlerinden biri olsa da sanayi sektörünün özel teşviklerin diğer illerimizde de olduğu gibi eşitlenmesini rica ediyoruz. Bundan önce diğer illerimize verilen teşviklerin de geriye dönük kontrol mekanizmasının pek çalışmadığını Türkiye'yi gezerken gözlemlemekteyim. Bu verilen teşvikler temelsiz fabrikalar ve boş alanlar olarak şu anda gözlerimiz önünde sergilenmektedir. Bu paraların diğer illere, özellikle batı, Trakya ve İç Anadolu illerine inşaat sektörüne aktarıldığını da gözlemlemekteyim. Burada sizin dağıttığınız bu çalışmada da şurada haritada gördüğümüz gibi KOP, GAP, DAP diye kaydettiğiniz olaylar, yazılar çok güzel, Türkiye'nin bütün bölgelerine çok ciddi destek... Ama Akdeniz, Ege, Trakya ve Batı Karadeniz'de hiçbir işlem yapılmamakta. Lütfen bunu da göz önünde bulundurmanızı rica ediyoruz. Bizlerin de o bölgede devletin teşviklerine ve desteklerine çok ihtiyacımız olduğunu bilin.

Bunun nezdinde son dönemde gelişen bankalara ilave teminat taleplerinden vazgeçmeleri, kısaltılan kredi vadelerinin uzatılması ve kredi maliyetlerinin azaltılması, kapa-aç kademelerinin de tekrar gözden geçirilerek sanayicilerimize destek verilmesini rica ediyorum. Ayrıca, özellikle ihracatçıların özel faiz oranlarıyla desteklenmeleri, özel teşvik programlarının hayata geçirilmesi de çok önemlidir.

Bir bölgemiz var bizim, "Bakırçay" dediğimiz bölge; Menemen, Aliağa bu bölgededir ve çok ciddi organize sanayi bölgeleri ve bölgelerimiz vardır. Buradaki yolun yapılmamasından dolayı son yıllarda Çanakkale asfaltı trafik yönünden oldukça yoğunlaşmıştır, Koyundere'de başlayıp Aliağa'ya kadar uzanan Kuzey Otoyolu bölümünün hızlandırılması bölge ekonomisi için çok önemlidir. Bu, sanayimizin de gelişmesine büyük katkı koyacaktır.

Ege bölgesiyle ilgili hiçbir açılımda olmadınız demin de bahsettiğim gibi, lütfen bu açılımı hassasiyetle öngörmenizi rica ediyorum.

Son söz olarak da...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)