| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/276) ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/275) ve Sayıştay tezkereleri a)Sağlık Bakanlığı b)Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü c)Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ç)Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı d)Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu e)Türkiye Halk Sağlığı Kurumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 13 .11.2018 |
DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli arkadaşlar; herkesi selamlıyorum. Ben, seçim bölgem olan Ağrı'nın sağlık sorunlarıyla ilgili konuşmak istiyorum.
Aslında, geçen Plan Bütçede de Ağrı'nın sağlık sorunlarını ifade etmiştim, maalesef, aradan...
BAŞKAN - Siz onun için, Sayın Çelebi'yle böyle karşılıklı... Şimdi anlaşıldı, evet.
DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Sayın Çelebi böyle bir rol ve misyon yüklenmiş maalesef.
Geçen sene de ben Ağrı'nın sorunlarını ifade etmiştim Plan Bütçede, maalesef, aradan bir yıl geçti ama Ağrı'nı sağlık sorunlarını bırakın çözülmeyi gittikçe derinleşerek hâlâ devam ediyor. Öyle ki Ağrılılar hastaneye giderken kendi sorunlarını duyurabilmek için Facebook'ta canlı yayın yapıyorlar, bundan sonra Sayın Bakanı da etiketlemelerini söyleyeceğim, belki oradan siz de izlersiniz. Gerçekten, artık bu sorunu çözmenin vakti geldi. Yani açıkçası kentimiz için bir sağlık politikasının olduğundan söz etmek mümkün değil, bir politikasızlık var ve biz bunu artık Ağrı halkını cezalandırmaya dönüştüğünü, cezalandırma mantığıyla yapıldığına inanıyoruz. Yani öyle ki az önce bir arkadaşım da ifade etti, 21'inci yüzyıldayız, doktor yetersizliğinden kaynaklı hastalar yolda ölüyor ve Ağrı'da en sık ifade edilen kavram "Biz Ağrı'da doğuyoruz, Erzurum yollarından ölüyoruz." gerçekten, artık bir anonim duruma düştü.
Bir yılan hikâyesine dönen bir tane devlet hastanemiz var -keşke Sayın Çelebi de burada oysaydı, dinleseydi- yedi yıl geçti aradan, bu arada hastanemiz 4 tane de seçim geçirdi, her seçim döneminde de mutlaka seçim malzemesine de dönüşür. Neyse ki bu yedi yıl sonunda bu hastanemiz bitti ama hastane bitti diye tamamıyla bütün sorunların çözüldüğünü anlamayın, sadece bir beton var yani Ağrı'da böyle devasa bir beton bina var, onun dışında hiçbir şey yok. Hastaneye gittiğinizde, koridorları su basmış, yine bir yandan sedyede insanlar taşınırken diğer yandan da işçiler çalışıyor, kum, beton taşıyorlar. Maalesef böyle bir ciddi sıkıntı içerisindeyiz yani ne tıbbi ne fiziki ne de doktor sayısı olarak Ağrı Devlet Hastanesine bir hastane demek mümkün değil, bizce bir sağlık ocağı konumunda şu an.
Yine, bir il düşünün -herhâlde Ağrı'nın dışında başka yerde siz tanıklık etmemişsinizdir- ilden ilçeye sevk yapılıyor yani normalde ilçelerden ile sevk yapılır ama bizim ilimizde böyle bir durum söz konusu. Bunu söylerken şöyle düşünmeyin: Doğubeyazıt, Patnos, Taşlıçay, Tutak'ın durumu Ağrı'dan vahim ama artık doktorlar da bir çözüm bulmak için böyle bir yöntem deniyorlar. Nihayetinde, Ağrılılar ya Van'a ya da Erzurum hastanelerine gidiyorlar. Bizimle Erzurum arasında bir buçuk saatlik bir yol var. Oraya verilen o hastane niye Ağrı'da yok? Genel de tabii ki Ağrı halkı bunu sorgulama hakkına da sahiptir.
Diğer bir nokta, bir anjiyo ünitemiz var. Geçen dönem, o dönem AKP Milletvekili "Ağrı halkına müjdeler" diyerek gerçekten yerel basında da patırtı kopararak "Ben anjiyo ünitesi getirdim." demişti. Yine, yeni dönem vekilimiz de geçen gün bir mesaj atmış Ağrılılara "Müjde, size bir anjiyo ünitesi getirdim." Bizim da aklımız karıştı. Bizim önceki anjiyo ünitemize ne oldu? Sonra, yerelde duyduk ki anjiyo ünitemiz başka bir hastaneye satılmış. Bize gelen anjiyo ünitemiz başka bir hastaneye niye satılmış? Bilmiyorum, böyle iddialar var. Dolayısıyla, böyle Ağrı halkının aklıyla dalga geçen, her şeyi popülist söylemlerle siyasete, halkın sağlığını bile propagandaya dönüştüren bir siyaset tarzını da Ağrı halkı adına gerçekten doğru bulmadığımızı ifade etmek istiyorum.
Yine, diğer bir sorunumuz: Değerli arkadaşlar, Ağrı, çocuk doğum oranı aslında Türkiye ortalamasının çok üstünde olan 4 ilden bir tanesi ama bizim Ağrı'da maalesef 2 kadın doğum uzmanı var yani dolayısıyla, bu konuda da çok ciddi sıkıntılar yaşadığımızı ifade etmek istiyorum.
Yine, müjdeli bir haber olarak mesaj da gelmişti, 148 doktor atandığı iddia edilmişti, sayın vekilimiz bunu yapmıştı. Açıkçası, bu 148 doktor nerede, biz bilmiyoruz. Kurumları arıyoruz "Böyle bir bilgi bizde yok." Hastalar bizi arıyor, böyle bir bilgi yok. Nasıl böyle bir bilgi gelmiş, onu bilmiyorum, izah ederlerse belki biz de öğrenmiş oluruz.
Vaktim yok, sadece Ağrı'nın temel sorunlarını kısaca not ettim. İsterseniz bunu size de verebilirim -zaman yok- ama en son olarak şunu söylemek istiyorum: Sayın vekilin seçildiği ilçe Patnos'ta Patnos Cezaevine ilişkin çok ciddi iddialar var. Örneğin, cezaevinde kullanılan musluk suyunun içmeye elverişli olmadığı, başta verem ve kolera gibi birçok hastalığa sebep olabileceği hem tarafımızca defalarca dile getirildi -ki, ben bununla ilgili basın açıklaması da yaptım- hem de cezaevi yönetimi gibi birçok kurum da bu bilgiyi doğruladı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Çok teşekkür ettim Sayın Taşdemir.
DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - O açıdan da buna ilişkin, Ağrı Cezaevinin su sorunuyla ilgili de bir beklentimiz var.