| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/276) ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/275) ve Sayıştay tezkereleri a)Dışişleri Bakanlığı b)Avrupa Birliği Başkanlığı c)Avrupa Birliği Bakanlığı ç)Türk Akreditasyon Kurumu d)Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 14 .11.2018 |
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, Sayın Bakanım, değerli bakan yardımcıları, değerli bürokratlar, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakanım, bu yeni dönemdeki ilk bütçeniz. Hayırlı olsun ekibinizle birlikte.
Ben yine Sayıştay raporlarına ağırlık veren bir konuşma yapacağım ama Sayın Bozkır sizden biz daha böyle büyükelçi seviyesinde, dışişleri seviyesinde, daha diplomatik, daha zarafetli bir dil bekliyorduk. Siz şey gibi böyle, Plan ve Bütçe Komisyonunda da olmaması gereken bir lisan kullandınız, üzüldük.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Gayet güzel konuştu.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Şimdi, Sayın Bakanımız sunumunda Kudüs'ten bahsetmiyordu, onu mu eleştirdiniz bilmiyorum Kudüs konusunda. Sayın Bakan da Kudüs'ten bahsetmemişti.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU - Bahsettim, iki tane karar çıkardığımızı da söyledim. İslam İşbirliği Zirvesi'nden de bahsettim. İsrail'e karşı tutumumuzdan da bahsettim.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Orada temsilcimiz olmamasından da bahsettiniz mi Sayın Bakanım? Filistin'de temsilcimiz olmamasından da bahsedildi mi acaba? Edilmedi. Ne gereksiz konular bunlar, neden girilir bu konulara anlamak mümkün değil.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU - O senin İsrail hayranlığından olabilir.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Bakanım, şimdi, Dışişleri Bakanlığıyla ilgili bütçeyi görüşüyoruz ve masaya yatırmamız lazım politikalarınızı. Dışişleri Bakanlığıyla ilgili olarak, kadrosuyla ilgili olarak tabii ki geçmişten gelen bir geleneğiniz var. Mutluyuz, o geleneğin devam etmesini istiyoruz ama bakıyoruz ki şu andaki yapıdan siz sorumlu değilsiniz. Şu andaki Türkiye'nin dış politikasından maalesef siz sorumlu değilsiniz, sizinle beraber olan "staff" maalesef sorumlu değil çünkü iki başlılık oldu. Şu anda Cumhurbaşkanlığında da Güvenlik ve Dış Politika Ofisi tarafından bunlar yürütülüyor, birçok konu onlar tarafından dile getiriliyor. Politika yapıcısı durumuna gelenler maalesef onlar, siz değilsiniz. Şimdi kalkıp da bu bütçe görüşmelerinde Dışişleri Bakanlığını sadece eleştiri konusu yapmam ayıp olacak bir taraftan da, size haksızlık yapmış olacağım, onu biliyorum. Onun için fazla da yüklenmeyeceğim.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU - Biraz ciddi olun, boş konuşmayın lütfen. Dış politikayı biz oluşturduk.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Lütfen... Ne demek "Boş konuşmayın." Sayın Bakanım?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU - Efendim, boş konuşuyorsunuz.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Boş konuşmuyorum, dolu konuşuyorum. Siz ne dediğinizin farkında mısınız acaba?
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Oluşturulan masalardan haberiniz yok o zaman.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Bir bakana yakışıyor mu böyle konuşmak.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Sizin Cumhurbaşkanlığı sisteminizden haberiniz yok o zaman.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Bu nasıl bir üsluptur, bir milletvekiline yaklaşım? Nasıl bir üsluptur?
TUMA ÇELİK (Mardin) - Tevazuyla dinleyin ya!
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Şu anda bir bürokrattan farkınız mı var? Adınız bakan, yalnızca adınız bakan, bir bürokratsınız.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Gürer, lütfen ya...
MAHİR POLAT (İzmir) - Dışişleri Bakanına yakışmıyor.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Cumhurbaşkanlığı sisteminde bakan mı kaldı?
BAŞKAN - Kedi ulaşamadığı ciğere murdar dermiş.
TUMA ÇELİK (Mardin) - Başkan, böyle olmaz, bir milletvekiline böyle yaklaşılmaz.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Bu nasıl bir üsluptur ya!
BAŞKAN - Müsaade edin. Sayın Bakan, lütfen bütün bu görüş, eleştiri ve soruları alalım. Biliyorsunuz, bu süreç biraz sabır sürecidir. Sonrasında siz gereken cevapları vereceksiniz.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU - Alalım da layık olduğu gibi gereken cevabı veririm, haddini de bildiririm. (Gürültüler)
CAVİT ARI (Antalya) - Siz mi bildireceksiniz?
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Burası had bildirme yeri mi Sayın Başkan? Sayın Bakan "Haddini bildiririm." diyor. Ne demek o? Kime ne haddini bildiriyor.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Ne demek? "Haddini bildiririm." diyor.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Burada milletin seçtiği vekiller var, atanmışlar yok.
TUMA ÇELİK (Mardin) - Diyemez, diyemez, bir milletvekiline böyle diyemez.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Atanmış bakan!
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Atanmış bakansınız siz!
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Milletin oylarıyla seçilmiş milletvekilleri, haddini nasıl bildireceksiniz?
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Biz milletin oylarıyla seçilmiş vekilleriz. Kime haddini bildireceksiniz? Yakışıyor mu bu üslup? Siz bir Dışişleri Bakanısınız. Biraz üslubunuza dikkat edin.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Nasıl bir şeydir ya! Biraz üslubunuza dikkat edin, sözlerinize dikkat edin. Atanmışlar yok, seçilmişler var Sayın Bakan.
BAŞKAN - Arkadaşlar yani herkes bağırabilir, herkes topa girebilir ama bunun hiç kimseye bir faydası yok, lütfen... Sakinlik içerisinde bu işi götüreceğiz.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Devlet terbiyesi diye bir şey var.
BAŞKAN - Müsaade edin Sayın Bakırlıoğlu.
MAHİR POLAT (İzmir) - Sözünü geri alacak mı, özür dileyecek mi Sayın Bakan?
BAŞKAN - Sayın Kuşoğlu gerekeni söyler, müsaade edin siz.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Sayın Başkan...
BAŞKAN - Sayın Bülbül, lütfen rica edeceğim, müsaade ediniz.
Sayın Kuşoğlu, buyurun.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Üzülmemek mümkün değil, aynı üslupla Sayın Bakanla konuşmayacağım.
Sayın Bakanın, buradaki "staff"ın, bu değerli bürokrasi kadrosunun hakkını savunmasını, Türkiye'nin politikalarına sahip çıkmasını sadece arzu ederiz, bundan mutlu oluruz ama Sayın Bakanın kabadayı, babayiğit bir üslup takınarak burada özellikle bizlere karşı bu üslupla konuşmasını halka, bu millete karşı yapılmış bir saygısızlık olarak görüyorum. Çok üzüldüm Sayın Bakanım, hiç yakıştıramadım bir Dışişleri Bakanımıza, gerçekten çok üzüldüm. Burada Türk milleti adına biz oturmuşuz, Türk milleti adına sizin yaptığınız harcamalarla ilgili, yapacağınız harcamalarla ilgili, sizin bütçenizle ilgili bir değerlendirme yapıyoruz, sizin böyle bir hakkınız yok, bu üslupla konuşmak çok ayıptır, bu Plan ve Bütçe Komisyonuna yakışmıyor.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU - Siz önce kendinize yakışanı yapın.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Ben kendime yakışanı yapıyorum.
BAŞKAN - Sayın Bakan, lütfen müsaade edin, sizi kızdıracak ne oldu böyle?
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU - Beni yok sayacak şekilde hitap ediyor, böyle bir şey var mı? Ben bu ülkenin Dışişleri Bakanıyım, kadrolarımla dış politikayı yürütüyorum yani "Sen yoksun, kanunla ilgili konuşmaya gerek yok." diyor, bu saygısızlıktır.
BAŞKAN - Müsaade eder misiniz Sayın Bakan.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU - Bülent Bey'le kaç defa bütçe görüşmelerini, müzakerelerini yürüttük, hiçbir zaman da böyle saygısızlık yapmamışımdır. Dolayısıyla her türlü eleştiriye hazırım.
BAŞKAN - Tamam Sayın Bakanım.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU - Ama şahsımı ve ekibimi yok sayan hiçbir şeyi de kabul etmem mümkün değil, cevabını da veririm, haddini de bildiririm; bu kadar açık, net söylüyorum. (Gürültüler)
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Sistemin değiştiğinden haberiniz yok.
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Nasıl bir üslup bu!
BAŞKAN - Arkadaşlar müsaade eder misiniz.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Sistem değişti, sistem, artık bakan değil bürokrat.
BAŞKAN - Arkadaşlar, müsaade eder misiniz ya.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Sistemin değiştiğinden haberiniz yok.
BAŞKAN - Arkadaşlar, biz burada sistemi tartışmıyoruz. Hükûmet sistemini tartıştık, referandumla o iş bitti. Şimdi konuşacağımız şey, müsaade eder misiniz, bütçeyi konuşuyoruz.
Sayın Kuşoğlu devam edin lütfen. Ben sürenizi tekrar başlatayım, konuşamadınız çünkü.
Buyurun.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Başkanım, burası Plan ve Bütçe Komisyonu, Türk milleti adına buradayız, milletvekilleriyiz, sizin göreviniz de aynı zamanda bu tür -kelimeyi seçmeye çalışıyorum- hoş olmayan, haddi aşan nezaketsiz olan üsluplar konusunda gereken uyarıları yapmanız ve bu Komisyonun...
BAŞKAN - Bülent Bey, tutanakları istedim. Tutanakları çıkartıyor arkadaşlar, bakacağım.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Lütfen.
Ayrıca Sayın Bakanım, hiçbir zaman "staff"ınıza öyle bir laf etmedim, tam tersine değerli Dışişleri Bakanlığının bürokratlarının değerini hep takdir ettim. Bugünkü sözlerim de hep öyle olmuştur.
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU - "Staff" ne demek?
BAŞKAN - Ekibiniz efendim.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sizden şunu bekleriz, sizden biraz önce Sayın Bozkır dedi ya, biz dünya politikasında da öyleymiş "İstemediğiniz yani çok düşük olduğunu düşündüğünüz, tenezzül etmediğiniz yere büyükelçi gönderilmez, biz onun için Şam'a büyükelçi göndermedik." o bapta bir cümle söyledi. Biz de Ankara'ya Amerika birleşik Devletleri'nin büyükelçi göndermesini isteriz. Sizin bu konuda mücadele etmenizi arzu ederiz her şeyden önce. Bunu savunmanızı. Benimle ne uğraşıyorsunuz, ne olacak ki benimle? Sizin göreviniz bu konularla mücadele etmek. Biraz önce Sayın Büyükelçi söyledi, 3 milyar euronun hesabını soruyorlar, bunlarla mücadele etmektir.
Onun haricinde başka konular var. Dışişleri Bakanlığısınız. Dışişleri Bakanlığıyla ilgili olarak 2017 harcamalarınızla ilgili olarak şartlı görüş verilmiş. Bir yığın konu var, onları açıklayacağım ama geçmişte de Dışişleri Bakanlığı G20 Zirvesi'nde 400 milyon liralık bir harcama yapmış ve burada hesabını verememişti. Bu tür konuların hesabını vermek zorundasınız. 400 milyon liralık Antalya G20 Zirvesi'nin hesabını veremediniz o zaman da.
Şimdi, Bakanlığınızla ilgili olarak şartlı görüş verilmiş. İkinci bulgu: "Özellikle bakanlıkça depozite o ve teminatların kayıt ve takibinin tam olarak yapılamaması." Bu nedenle yurt içi ve yurt dışında aşağı yukarı 20 milyona yakın depozito ve teminatla ilgili olarak kayıt yapılamamış. Bunlar istismar edildi demiyorum ama istismar edilebilecek konulardır, daha fazla dikkatli olunması lazım. 3 milyar euroyla ilgili olarak da aynı hassasiyetin gösterilmesi lazım, bu 20 milyon lirayla ilgili olarak da benzer hassasiyetin gösterilmesi lazım Sayın Bakanım. Sizin bunların hesabını veriyor olmanız lazım.
"Yurt dışı misyonlara gönderilen avans ve krediler ile bunların mahsuplarının muhasebe kayıtlarına merkezî yönetim muhasebe yönetmeliğinde belirtilen tarihteki kurların kullanılmaması nedeniyle eksik yapılması." 5'inci madde önemlidir: "İç kontrol sistemi yapılandırma çalışmalarının tamamlanmaması." Özellikle bu iktidar döneminde denetim yeterince yapılamıyor, sizin Bakanlığınızda da denetim yeterince yapılamıyor, bir türlü de bu iç denetim mekanizması kurulamamış vaziyette; bir an önce bu iç denetim mekanizmasının kurulması ve Bakanlığınız içerisindeki bu tür, biraz önce söylediğim ve Sayıştay raporunda da olan 8 bulgunun özellikle -ki geçmiş yıllardaki raporlarda da var, her dönem bu konuyla ilgili eleştiriler geliyor- bir an önce düzeltilmesi lazım. Yani sadece harcamaları yapmak değil bunları doğru dürüst kayıt altına almak ve bunun da hesabını verebilir olmak lazım Sayın Bakanım.
Diğer konulara girmeyeceğim. Üzüldüm, buradaki, Plan ve Bütçe Komisyonundaki olması gereken seviyeye... Ki biz, şimdiye kadar hiçbir zaman Dışişleri Bakanlığında gördüğümüz bu seviyesizliği diğer bakanlıklarda görmedik ve yaşamadık. Tam tersine burada çok daha seviyeli bir tartışma ortamı beklerken maalesef çok seviyesiz bir tartışma ortamı yaşadık; üzülüyorum bunun için, üzüldüm, onun için de devam etmeyeceğim.
Ama Sayın Başkanım, sizin, bizlerin, milletvekillerinin ve bu milletin hakkını daha titizlikle korumanız lazım. Burada bu tür lafların olmaması lazım.
BAŞKAN - Sayın Kuşoğlu, tutanakları istedim, bakacağım.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Geçen gün de sonradan siz müdahale ettiniz ama burada Ticaret Bakanlığı görüşmeleri sırasında, Bakanın konuşması sırasında bazı bürokratlar alkışladı, böyle bir terbiyesizlik olamaz, bu tür konulara hiçbir zaman müdahale...
BAŞKAN - Sayın Kuşoğlu, o sırada da ben salon dışındaydım. Onu görünce de bir şekilde salona intikal ettiğimde yapılması gerekeni yaptım.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Siz dışarıdaydınız, geldiniz, teşekkür ederim, ben onu da söyledim ama.
BAŞKAN - Kabul edilebilir bir şey değil tabii ki.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bunlara -bu tür konular oluyor- hiçbir zaman meydan verilmemesi lazım. Bugün de Sayın Bakanın...
Çok gereksizdi Sayın Bakanım sizin bu tartışmalara girmeniz, böyle bir üslup kullanmanız. Siz tecrübeli bir Bakansınız, ya bu ne kadar kendinizi niye böyle kontrol edemez durumlara sokuyorsunuz, bu durumları yaşıyorsunuz, bizlere de yaşatıyorsunuz Üzüldüm gerçekten; üzüldüm, hakikaten üzüldüm.
Bütçenizin hayırlı olmasını diliyorum; başarılar diliyorum.
Teşekkür ederim Sayın Başkan.