| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/276) ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/275) ve Sayıştay tezkereleri a)Dışişleri Bakanlığı b)Avrupa Birliği Başkanlığı c)Avrupa Birliği Bakanlığı ç)Türk Akreditasyon Kurumu d)Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 14 .11.2018 |
İSMAİL ÖZDEMİR (Kayseri) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Çok saygıdeğer Komisyon üyeleri, değerli milletvekilleri, Sayın Bakanım; hoş geldiniz Komisyonumuza.
Tabii, hiç şüphe yok ki gelinen noktada ülkemizin dış politika anlamındaki ana konu başlıklarının başında Suriye geliyor. Bu anlamda da iç savaşın başladığı günden bu yana bir tespite göre 22 tur süren uluslararası görüşmeler oldu Suriye'de. 8 tur süren Cenevre görüşmeleri ne yazık ki herhangi bir sonuç vermedi. Bunun akabinde ülkemizin Rusya ve İran'la beraber geliştirdiği Astana görüşmeleri ve Soçi Zirvesi de hiç şüphe yok ki başarılı ve sonuç alıcı girişimlere sebebiyet verdi. Bu anlamda da bu başarılı sonuçların alınması benzer şekilde millî güvenliğimize de katkı sağladı ve Zeytin Dalı Harekâtı'yla beraber Fırat Kalkanı Harekâtı'nın da bu manada gerçekleştirilmiş olması doğrusu son derece önemlidir. Bu anlamda size ve emeği geçen tüm Dışişleri personeline teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum.
Tabii, Suriye boyutunda hiç şüphe yok ki en büyük sorunumuz PKK ve PYD terör örgütünün orada gayrimeşru bir şekilde müttefikimiz dediğimiz Amerika Birleşik Devletleri'nin desteğiyle kontrol ettiği saha. Suriye'nin yaklaşık dörtte 1'ini kontrol ediyor ve bununla beraber Fırat Nehri üzerindeki çok son derece stratejik bazı barajların kontrolüyle birlikte yine petrol ve doğal gaz bölgelerinin kontrolü bu terör örgütüne verildi. Bu durum hiç şüphe yok ki kabul edilemez. Sadece bizim açımızdan değil bölgenin istikrarını esas alan ve hedefleyen her çevre açısından da bunun kabul edilemezliği ortadadır ve aynı terör örgütünün Suriye'deki Kürt kardeşlerimizi de temsil etmediği gerçeğini ısraren ve tekraren ifade etmenin yerinde olduğunu düşünüyorum.
Bununla beraber Suriye'deki en önemli konu belki de iç savaş öncesindeki demografik yapının korunmasıdır çünkü burada da bu terör örgütü eliyle demografik yapının değiştirilmesi çabalarının var olduğu ortadadır. Bütün bunlar olurken Tahran Zirvesi'nde İdlib konusuyla alakalı mesafe katedilmesi ve yine başarılı bir şekilde İstanbul'da dörtlü bir zirvenin yapılması da gerçekten önemliydi. Yavaş yavaş artık Suriye'de belirli şartlar da olgunlaştıktan sonra siyasi sürece geçiş çabalarının hızlandığını da gözlemliyoruz ve elbette bu şartlar altında acaba Suriye'deki siyasi süreçle alakalı ülkemizin gelinen noktadaki önceliği ne olacak, bunu zatıalinizden öğrenmek isteriz.
Gündeme getirmek istediğim bir başka konu da Irak olacak, Irak'ta yaşayan Türkmen soydaşlarımızın durumu. Çünkü orada geride bıraktığımız aylarda bir seçim gerçekleşti ve bu seçim neticesinde de soydaşlarımızın haklarının gasbedildiği, hatta bazı oy sayımlarına şaibe karıştırıldığı iddiaları mevcut. Bu anlamda Türkmen soydaşlarımızın hak ve menfaatlerinin korunması hususunda şimdiye kadar Irak'la yürütülen temaslarımızda bu konu gündeme gelmiş midir? Bir de elbette mevcut durumda Irak'ta Cumhurbaşkanı ve Başbakan tayin edilmiş durumda, Türkmen soydaşlarımızın da oradaki nüfus ve potansiyeli dikkate alındığında acaba Cumhurbaşkanı yahut Başbakan yardımcılıklarına Türkmen bir ismin görevlendirilmesi mümkün müdür? Bu anlamda bir düşünceniz var mıdır?
Bir diğer konu Hazar Denizi'yle alakalı çünkü ülkemizin Türk dünyasıyla olan ilişkileri de Orta Asya'yla olan ilişkileri de pek tabii önem arz ediyor, özellikle 21'inci yüzyılın gelişen ve değişen koşullarında. Burada da geride bıraktığımız aylarda Hazar Denizi'nin statüsüyle alakalı bu bölgeye kıyısı olan ülkeler arasında bir anlaşma oldu. Tabii, bu anlaşmanın önümüzdeki süreçle alakalı, ülkemizin Türk dünyasıyla alakalı sürdürdüğü ve bundan sonra da sürdüreceği siyasi, ekonomik ve güvenlik ilişkilerini nasıl etkileyebilecektir? Bu anlamdaki öngörülerimiz nelerdir?
Bir ifade etmek istediğim husus da bu Maarif Vakfı'yla ilgili olacak Sayın Bakanım. Gerçekten bu anlamda yürütülen ciddi çalışmalar mevcut. Tabii, Maarif Vakfı'nın kendi kurduğu eğitim kurumları haricinde, FETÖ'yle bağlantılı olduğu ilgili ülkelerce tespit edilen Maarif Vakfı'na devredilen bazı okul, yurt, üniversitelerin mevcudiyeti de ortada. Bu anlamda Maarif Vakfı'nın yurt dışında sahip olduğu eğitim kurumlarına isim verilirken Türkçe hassasiyeti taşınıyor mu, buralara Türkçe isim veriliyor mu? Bunu da zatıalinizden öğrenmek isteriz.
Son olarak ifade etmek istediğim bir başka husus da şudur: Tabii, bazı değerlendirmeler oldu, bunlara cevaben söylemiyorum, sadece partimizin görüşü itibarıyla bunu ifade etmek isterim. Türklük kapsayıcıdır, bütünün parçası olmaktan öte kapsayan, kucaklayan ve birleştirendir. Burada var olan siyasi partilerin tamamının da kendini bir etnik yapıya indirgemesinin doğru olmadığını ifade etmek isterim. Biz hepimiz, hep birlikte Türk milletinin hizmetinde olmalıyız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İSMAİL ÖZDEMİR (Kayseri) - Bu vesileyle 2019 bütçesinin Dışişleri Bakanlığı bütçesinin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum, size ve Dışişleri Bakanlığı personeline başarılar diliyorum.