KOMİSYON KONUŞMASI

BEKİR BAŞEVİRGEN (Manisa) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli Komisyon üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Geçtiğimiz 29 Ekim Resepsiyonu'nda Helen kıyafeti giyen Türkiye'nin Uganda Büyükelçisi Ayşe Sedef Yavuzalp geri çağırılmıştır. Yaşanan bu olay bütün kurumlarda yaşanan liyakatsizliği gözler önüne sermektedir. Ülkemizin itibarını yabancı ülkelerde temsil eden bir konumda bulunan elçilerimizin atanmasında ne gibi kriterler göz önüne alınmıştır? Büyükelçi olarak atanabilmek için öncelikle diplomat olmak, sonra da sırasıyla ataşelik, 3. kâtiplik, 2. kâtiplik, başkâtiplik ve başkonsolosluk görevlerini başarıyla tamamlamak gerekiyor. Oysaki AKP kurucusu ve eski yöneticisi, Erdoğan'ın Danışmanı ve Milletvekili Şaban Dişli Lahey Büyükelçisi; 1999 seçimlerinde Fazilet Partisinden seçilen, Türkiye Büyük Millet Meclisine gelen, AKP'ye yakın eski Milletvekili Merve Kavakçı Malezya Büyükelçisi; AKP'nin Eskişehir eski Milletvekili Murat Mercan Tokyo Büyükelçisi; Erdoğan'ın Başdanışmanı ve eski AKP Şanlıurfa Milletvekili Abdulkadir Emin Önen Pekin Büyükelçisi; eski AKP Bursa Milletvekili Tülin Erkal Kara Makedonya Büyükelçisi; AKP İzmir eski Milletvekili Zekeriya Akçam Cakarta Büyükelçisi; Aile eski Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın kız kardeşi olan Ayşe Sayan Kuveyt Büyükelçisi; Yeni Şafak Yazarı Mahmut Erol Kılıç Endonezya Büyükelçisi olarak atandı. AKP'nin atadığı Malezya Büyükelçisi Merve Kavakçı yakın zamana kadar Türk vatandaşı bile değildi. Pekin'e Büyükelçi olarak atanan AKP'li Abdulkadir Emin Önen'in Çin'le tek bağlantısı Çin'de ithalat ve ihracat alanında faaliyet gösteren danışmanlık şirketi kurmuş olması. Türkiye'nin Vatikan Büyükelçiliğine atanan Lütfullah Göktaş ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Basın Başdanışmanıydı. Bu durumda, AKP'yle bağlantısı olan veya siyasi hayatının bir kısmını AKP'de geçirmiş kişilerin büyükelçilik görevine atanması yeterli bir ölçüt müdür? Yapılan bu atamalar liyakat ilkesine ne kadar uygundur?

Teşekkür ederim.