YUNUS EMRE (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Şimdi, genel resimde yani uluslararası planda bu patent ve fikrî mülkiyet hakları ne işe yarıyor? Şimdi, bu önemli bir soru bana kalırsa. Şöyle ki: Doğal olarak teknolojiye yatırım yapan, bilimsel faaliyetlere yatırım yapan ülkeler bundan bir geri dönüş bekliyorlar yani bu yatırımların karşılıksız kalmasını beklemiyorlar ve bu bir yanıyla da aslında bütün bu patent süreçlerinin falan ticarileştirilmesini beraberinde getiriyor ve bu yanıyla da ülkeler arası gelişme farklılıklarını da kökleştiriyor, daha da pekiştiriyor yani ülkeler arası eşitsizliklerin aslında arka planındaki çok temel meselelerden birisi de bu patent ve fikrî mülkiyet hakları benzeri uygulamalar, kurumlar yoluyla eşitsizliklerin yeniden üretilmesi meselesi.

Şimdi, bu kapsamda, ben bu açıklamalardan tabii Türkiye'nin tutumunun iyi niyetli olduğunu anlıyorum, bununla ilgili bir itirazım yok. Bizim zaten bu anlaşmaya bir muhalefet şerhimiz de yok. Ancak yani herhâlde Türkiye'nin -Dışişleri Bakanlığı mensuplarımıza bunu belirtmek istiyorum- politikasının biraz daha sanki Batılıların bu fikrî mülkiyet ve patent meselesini uluslararası platformda ülkeler arası eşitsizliği daha da derinleştirecek şekilde kullanma yaklaşımlarını ve bu patent, fikrî mülkiyet uygulamalarının uluslararası ekonominin çevre ülkelerinde de kabul edilmesi, gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasıyla ilgili uygulamalarını herhâlde daha dikkatli izlemek, değerlendirmek gibi bir sorumluluğumuz olduğunu Türkiye olarak düşünüyorum.

Teşekkürler.