KOMİSYON KONUŞMASI

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sayın Başkanım, tasarının 10'uncu maddesinin (2)'nci fıkrası da gayet uzunca bir hüküm içeriyor, 55'inci maddede değişiklik yapıyor. Burada rütbeler ama asıl benim vurgulamak istediğim şey, biraz evvel bir cümleyle geçtiğim ancak şimdi daha ayrıntılı arz etmek istediğim husus, burada bir emeklilik söz konusu. Bulundukları rütbelerde terfi ettikleri tarihten itibaren beş yıl içinde bir üst rütbeye terfi edemeyen amirler ve emniyet müdürleri ya da 1'inci sınıf emniyet müdürlerinin bulundukları rütbede en fazla bekleme süresi altı yıldır. Bu süre sonunda bir üst rütbeye veya meslek derecesinde göreve atanamayanlar... Aşağıda sayılmış: "Hizmet gerekleri nedeniyle kadrosuzluktan emekliye sevk edilmesi uygun görülmeyenler hizmete devam ettirilir. Bu şekilde göreve devam..." falan, "iki yılda bir yüksek değerlendirme" falan...Burada bir emeklilik sistemi getiriliyor.

Şimdi, bu, Adalet ve Kalkınma Partisinin emniyetle ilgili bir emeklilik sistemi öngörüsü ve yasalaşması isteniyor, arzu ediliyor. Elimde de daha evvel yasalaşmış bir hususun Anayasa Mahkemesinde değerlendirilmesi var. Ben, müsaade ederseniz bundan gideceğim.

Bunun Anayasa Mahkemesinin esas sayısı 2001/346, karar sayısı ise 2003/63, karar günü 11/6/2003. Burada 3201 sayılı Kanun'a ek 23'üncü madde getiriliyor ve burada emekliliğe sevk edilebilir bölümüyle ilgili bir Anayasa'ya aykırılık iddiası var.

Ek madde 23 aynen şu şekilde: "Meslek derecelerinde fiilen beş yılını dolduran 1 inci Sınıf Emniyet Müdürleri, kadro durumuna göre emeklilikle ilgili diğer şartları haiz olmak kaydıyla yaş şartı aranmaksızın -ki burada aynı şeyler söz konusu- Yüksek Değerlendirme Kurulunun önerisi ve İçişleri Bakanının onayı ile emekliliğe sevk edilebilir" deniliyor. O zaman yapılan düzenleme bu efendim. Bu, Anayasa Mahkemesine götürülmüş iptal davası şeklinde. Anayasa Mahkemesi inceledikten sonra şöyle bir karar veriyor: Dava dilekçesinde, birinci sınıf emniyet müdürlerinin kadrosuzluktan emekliye sevk edilmesi konusunda belirli bir ölçüt konulmadığı, kanunilik ilkesine uymaması nedeniyle keyfiliğe yol açabileceği, kimi emniyet müdürlerini yaş haddinden önce emekliye sevk etmenin kapsam dışında olan emniyet müdürleri ile bunlar arasında eşitsizliğe neden olacağı, kadrosuzluktan emekliliğin ancak bu kanunun yürürlüğe girmesinden sonraki terfiler için söz konusu olabileceği, düzenlemenin görevdeki personeli de kapsamasının kazanılmış hakları ihlâl ettiği belirtilerek kuralın, Anayasa'nın 2 ve 128'inci maddelerine aykırılığı ileri sürülmektedir.

Anayasa'nın 128'inci maddesinin ikinci fıkrasına göre kamu personeline ilişkin statü esaslarının ve bu bağlamda hizmetten ayrılmaya ilişkin kuralların kanunla düzenlenmesi gerekmektedir. Yasayla düzenleme belirli konulardan kavram, ad ve kurum olarak söz etmek anlamına gelmeyip, düzenlenen alanda temel ilkelerin konularak çerçevesinin çizilmiş olmasını ifade eder. Ancak yasada temel esasların belirlenmiş olması koşuluyla uzmanlık ve teknik konulara ilişkin ayrıntılar yürütme organının takdir yetkisine bırakılabilir.

Anayasa'nın 2'nci maddesinde belirtilen hukuk devletinin unsurlarından biri de vatandaşlarına hukuk güvenliği sağlamasıdır. Hukuk güvenliği, kurallarda belirlilik ve öngörülebilirlik gerektirir. Hukuk devletinde yargı denetiminin sağlanabilmesi için yönetimin görev ve yetkilerinin sınırının yasalarda açıkça gösterilmesi bir zorunluluktur.

İkinci fıkrada, birinci sınıf emniyet müdürlerinin kadrosuzluktan emekliye sevk edilmelerinde meslek derecelerinde 5 yılın doldurulması, emeklilikle ilgili diğer şartları taşımaları dışında bir koşul getirilmeyerek idareye sınırları belirsiz bir takdir yetkisi tanınmıştır. Böylece birinci sınıf emniyet müdürlerinden kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayrılacakların belirlenmesinde başarı, sicil, yeterlik gibi hizmet gereklerine ve mesleki niteliklere yönelik yönelik hiçbir objektif ölçü öngörülmemiştir. Açıklanan nedenle ikinci fıkrayla getirilen "Emekliliğe sevk edilebilir." biçimdeki kural Anayasa'nın 2, 7 ve 128'inci maddelerine aykırıdır, iptali gerekir ve bu konuda iptal 11/6/2003 tarihinde oybirliğiyle kararlaştırılmıştır.

Sayın Başkanım, bu davayı açan ana muhalefet partisi, Fazilet Partisi ve Genel Başkan Recai Kutan imzasını taşıyan bir dilekçeyle açılmıştır. Yani bugün, Adalet ve Kalkınma Partisinin çekirdek kadrosunu, kurucu kadrosunu oluşturan Fazilet Partisinin o günkü kadroları bugün Adalet ve Kalkınma...

ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Gömlekler değişti.

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Ben hukuk değişmeyeceği... Gömlek değiştirme konusunda çok marifetli oldukları malum ama bakın, aynı hususu...

CELAL DİNÇER (İstanbul) - Onların iptal ettirdiği bir maddeyi aynı kadronun devamı olarak gelen bir kadro yeniden ihdas ettiriyor.

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Muhtemeldir ki gömlek değiştirdiklerini tescil etmek için bu düzenlemeyi getiriyorlar.

CELAL DİNÇER (İstanbul) - Kaderin cilvesi.

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Yani bu... Ha, değişen ne var? Değişen Anayasa Mahkemesinin yapısı var. Anayasa Mahkemesinde şu anda 10 tane Abdullah Gül'ün, 1 tane Turgut Özal'ın, 4 tane Ahmet Necdet Sezer'in ve diğerleri de Tayyip Erdoğan tarafından atanmış toplam 17 üye var. Dolayısıyla herhâlde maksat, burada murat "Anayasa Mahkemesinin yapısı değişti, bunu da değiştiririz." diye düşünüyorsanız ona bir şey demem, ama yoksa Anayasa Mahkemesinin bu konudaki kararı ortadadır, iradesi ortadadır. Bu düzenleme bizim daha evvel Anayasa'ya aykırılık iddialarımızda bu hususa da atıfta bulunduğumuz gibi Anayasa'ya aykırıdır. Bunu sizlerle paylaşmak istedim.

Teşekkür ederim.