KOMİSYON KONUŞMASI

ALPAY ANTMEN (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, 7'nci maddede borçlunun en doğal hakkı ödeme emrine itirazı düzenliyoruz. Yalnız burada üç tane önemli sıkıntı var. Birincisi: Borçlu itiraz etti, ettiği anda bunun sisteme girmesi gerekiyor. Burada iki iş günü icra dairesine süre verilmiş ama takip yedinci gün akşamı saat beşte kesinleşir ve yedi gün içindeki itiraz takip eden iki iş günü içinde -son gün itiraz edildiğini varsayarak söylüyorum- sisteme işlenir ise sistemde iki iş günlük bir boşlukta borçlu sanki takibe itiraz etmemiş gözükecek ve alacaklı taraf takibe devam edebilecektir. Bundan da ciddi hak kayıpları doğabilir. Bunun düzeltilmesi... Burada "derhâl" diyebiliriz, "aynı gün" diyebiliriz, "en geç müteakip iş günü" diyebiliriz ama iki iş günlük bir süre icraya vermek pek çok borçlu için ilave telafisi imkânsız zararlara yol açacaktır.

Bunun dışında, maddenin (4)'üncü ve (5)'inci bentlerine baktığınız zaman "İtiraz, itirazın sisteme yüklendiği tarihi izleyen beşinci günün sonunda alacaklı avukatına tebliğ edilmiş sayılır." diyor. Şimdi, Wodafone'den avukat arkadaşımız buradaydı, sadece -sanıyorum- yılda 100 bin civarında takip yapıyorlar. Bunları beş gün içinde, beş gün sonra, on gün içinde bunları görmeleri çok mümkün değil. Bu konuda bu fıkranın madde metninden çıkması gerektiği kanısındayım.

Özellikle bir de (5)'inci fıkramız var. Burada aslında itiraz eden borçlular için bir sakınca var. Sadece yetkiye itiraz ettim, yetkili icra dairesinin yeniden ödeme emri göndermesini ortadan kaldırıyoruz. İstanbul'da açıldı, -Wodafone'nin, Turkcell'in, AVEA'nın bütün takipleri İstanbul'dan açılacak- açıldığı zaman borçlu itiraz edecek yetkiye "Ben Mersin'deyim, Mersin'e gel." diye. Alacaklı avukatı "Kabul ediyorum." deyip dosyayı Mersin'e gönderdiği anda haciz devam edecek. Yani, borçlunun bir nefes alma süresi ya da dosyası Mersin'e geldi mi gitti mi bilmeyecek ve bu noktada borçlunun hakları zayi olabilecek.

Bir de bunun dışında icra mahkemesi veya yetkili -itirazın iptali olacağı için belki de- tüketici mahkemesi yetki itirazını kesin olarak kaldıracak ve dosya üzerinden... Yani biz burada savunma hakkını kısıtlıyoruz. Tarafların delillerini ortaya koyması, delillerle yüzyüzelik ilkesi gereğince değerlendirilmesi, bütün HMK kavramlarını ortadan kaldırıyoruz. Bu nedenle maddedeki dördüncü ve beşinci fıkraların çıkması gerektiği kanısındayım.

Teşekkür ederim.