KOMİSYON KONUŞMASI

ALPAY ANTMEN (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Bu kanun teklifinin MTS'den sonra en önemli maddesi 20'nci maddesi çünkü Türk Ticaret Kanunu'na bir madde ilave ediliyor. Usul açısından, Türk Ticaret Kanunu gibi kaynak bir kodekse bir torba kanunla böyle bir madde eklenmesi doğru olmamakla birlikte bundan daha da önemli olanı biz şimdi çok ciddi miktarlara kadar varabilen ve belki de üç-beş yıl süren ve o sürede dahi aslında maddi gerçekliği zor yakaladığımız birçok bilirkişi raporuna gittiğimiz, keşifler yaptığımız ticari davalarda dört haftada, altı haftada ara buluculuk yöntemiyle bu davaları çözeceğimizi zannediyoruz. Ara buluculuğun zorunlu hâle getirilmesi ticari davalarda çoğu sonuçlanmayacaktır ama başka bir şey yapacağız. Değerli milletvekilleri, burada avukatlık hukuku anlamında, avukatlar anlamında da aslında en çok mesleğin hüner gerektirdiği, mesleki anlamda en çok çalışma gerektiren bir dalı ara buluculukla yok edeceğiz. Hem avukatlık mesleğine burada büyük bir zarar verme söz konusu hem de üzerinde toplumsal bir konsensüs olmadan bu kadar büyük bir dava bölümünü zorunlu ara buluculuğa götüreceğiz. Bu yargılama sürecini artıracak. Ticari davalar, tacirler arası ticari davalar, HMK 17/2; sözleşme varsa arada biliyorsunuz, yetki şartı doğal olarak, emredici hüküm olarak sözleşmedeki yere gider. Burada, aşağıdaki maddelerde yetkiyle ilgili sıkıntılar var ama siz ticari davaları ara bulucuya götürüp Anadolu'nun başka yerlerinde buna belki de ara buluculuk yaptıracaksınız ama davadaki yetki şartı HMK 17/2'ye göre İstanbul, Ankara, İzmir'de olacak. Büyük şirketler de bundan zarar görebilecek ama daha da önemlisi, bir ticari dava 100 bin lirayla başlamaz belki; 1 milyon, 2 milyon, 5 milyon, 10 milyonluk davalar da var. Bunun madde metninden çıkartılması ve toplumsal bir konsensüs sağladıktan sonra, üzerinde Barolar Birliğinin, baroların ve tacirlerin görüşü alındıktan sonra, Odalar ve Borsalar Birliğinin, ticaret odasının, sanayi odalarının görüşü alındıktan sonra bunun tekrar ele alınıp tartışılması gerekmektedir diye düşünüyorum. İlla ısrar edilecek, hayır, bu gelecek, bu kanun teklifi çıkacak, Genel Kurula getirilecek deniliyorsa da o zaman biz bir devrim yapalım. Zaten bütün şirketlerin avukatları var. Zaten belli bir sınırdan sonra avukat tutma zorunluluğu da var şirketler için. Ara buluculuk görüşmelerinde avukatların bulunması mecburi hâle gelsin ama evvelemirde söylemek istediğim, bu hükmün kanun teklifinden çıkartılması. Üzerinde konsensüs yok, üzerinde tartışma yapılmadı; kırk sekiz saat içinde biz bunu geldik geçirdik, çıktı gitti, ondan sonra toplumda da bize karşı ciddi tepkiler de olacaktır diye düşünerek, sözümü de fazla uzatmadan çünkü giriş bölümünde bahsettim, teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Evet, ben teşekkür ediyorum.

Yalnız şöyle bir şeyi yanlış anlamıyoruz değil mi yani bu işi ara bulucu filan çözmüyor, ara bulucunun öyle bir görevi yok zaten.

ALPAY ANTMEN (Mersin) - Çözüyor, çözebilecekse.

BAŞKAN - Tarafları bir araya getirip konuşturuyor, onların birbiriyle görüşmesini sağlıyor, ara bulucunun görevi bu.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Yani karşıda bir çağrı varsa zeminini hazırlıyor.

BAŞKAN - Tabii.

ALPAY ANTMEN (Mersin) - Tarafları karşı karşıya getirecek.

BAŞKAN - Tamam, karşı karşıya gelirler, kendi aralarında tartışırlar, görüşürler, ister 1 milyonluk olsun ister 10 milyonluk; anlaşırsa mesele yok, anlaşamazsa da anlaşamazlar.

ALPAY ANTMEN (Mersin) - Sayın Başkanım, işte orada ara buluculuğun mecburi değil ihtiyari olması lazım çünkü biliyorsunuz, hakem heyetleri var ticaret...

BAŞKAN - Anladım da yani ara bulucu varken ne zarar görecek? Belki anlaşacaklar, anlaşamazlarsa da zaten devam edip gidecekler yoluna.

ALPAY ANTMEN (Mersin) - Şöyle: Avukatlık Kanunu 35/A maddesine göre taraflar avukatları yardımıyla, 4'ü bir araya gelirse, 2 taraf ve 2 avukatı zaten ilam hükmünde anlaşabiliyorlar. Ticaret ve sanayi odalarının hakem heyeti var, İstanbul Tahkim Heyeti var ve büyük firmaların yani yabancı ülkelerle bizim, mesela, Paris Şartı'nı koyup yabancı ülkelerdeki tahkime de götürebiliriz, mecburi tahkim hükümlerimiz de var. Biz bu hükümle mecburi tahkimi bile devre dışı bırakabiliriz. Yani burada sizin sorunuz, ara bulucu bir araya getirsin.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, şimdi, bizim bugün...

ALPAY ANTMEN (Mersin) - Sözümü kesmeyin lütfen.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Çok özür dilerim Alpay Bey.

ALPAY ANTMEN (Mersin) - Sayın Vekil, bir cümleyle bağlayacağım.

ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Tamam.

ALPAY ANTMEN (Mersin) - Şimdi, burada, sizin sorunuz: Ara bulucu bir araya getirsin. Ama bakın, ekonomik kriz var veya yok, kriz deriz, ekonomik sıkışıklık deriz, yani o kavramları tartışmak için söylemiyorum, örnek veriyorum, 100 bin dolar alacağı var. Büyük şirket "Ödemiyorum kardeşim." dedi. Dava aç. Açamayacak. Ara bulucuya gidecek, diyecek ki: "Sana bu davayı açarsan üç sene, beş sene. Sana 100 bin lira vermeyeceğim, 10 bin lira vereceğim." Protesto olmamak için, çeki yazılmaması için, hapse girmemesi için, belki de çocuğuna ekmek götürmesi için mecburi ara buluculukta çoğu küçük işletme büyük zarar görecek. Bu anlamda söylemek istedim.

Sözünüzü kestim.

Buyurun lütfen.