ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Sayın Başkanım, bizim şu anki zaten 6325 sayılı Kanun'umuz 2013'ten beri yürürlükte, ihtiyari ara buluculuk var. Biz 1 Ocak 2018'den geçerli 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nu çıkardığımız tarihe kadar da iş hukukunda da vardı. Ancak bunlar uygulanabilir hususlar değil. 168 bin davayı on bir ayda biz ihtilafsız çözdük, sulhla çözdük. Neden çözdük? Ara bulucunun önüne götürdüğümüz ikisini bir masanın etrafına getirdiğimiz ve müşterek kararı onların vermesine imkân sağladığımız için çözdük.

Şimdi, ara buluculukla sorunu tamamıyla çözmek zorunlu mu? Hayır, değil. Önce ara bulucuya gitmek zorunlu. Ara bulucuya gitsinler. Ara bulucu kim? Avukat. Bugün Türkiye'deki en büyük ara buluculuk şirketlerinin yöneticisi arkadaşlarla konuştum, "Yüzde 99 iş hukukunda avukatlarıyla geliyor her iki taraf da." diyor. Her iki taraf da bu şekilde sorunu çözüyor. Yüzde 1-2 dava için belki bir gün sonra, bir zaman sonra avukatla davayı takibi de zorunlu kılacağız ama yüzde 1'lik bir dava için avukatla mutlak takip zorunluluğunu getirdiğimizde birçok kamuoyu "Avukatlara ilave bir iş yapıyorsunuz. Kendinizi koruyorsunuz." diye yine bize siyaseten gelip karşı çıkacak. Büyük, hayırlı bir işe meslek taassubuyla yaklaştınız diye engel olacak. Bu nedenle, zorunlu hâle getirmiş olmamız sorunun çözülmesine değil, sorunun bir araya getirilmesine vesile kılıyor.

Ben bu işin Türkiye açısından çok büyük bir devrime başlangıç yapacağına inanıyorum. İş mahkemesiyle başladık, ticaret mahkemesinde de ara bulucuyu müştereken seçmek elimizde. Yani beş yıllık genç bir avukat arkadaş belki 500 milyonluk bir davayı çözecek diye düşünmeyelim. Biz en iyi ara bulucu şirketleri bir araya gelip tercih ettiğimizde oraya gitmek zorunda değiliz, orada sorunu çözmek zorunda da değiliz.

Bu açıdan, ben faydalı olacağını düşünüyorum. Adım adım gittiğimizde de Türkiye'ye önemli bir katkı sağlayacak.

Takdirlerinize.