KOMİSYON KONUŞMASI

NURETTİN DEMİR (Muğla) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.

Tabii ki söylemler dokunduğu zaman Başkan kendisinin taraf olduğu tarafa doğru yöneliyor yani bunun bu şekilde olmaması lazım, sizin burada tarafsızlığınızı sürdürmeniz gerekiyor.

BAŞKAN - Ben tam tersine, taraflı davranıyorum, muhalefete çok söz hakkı vererek taraflı davranıyorum Sayın Nurettin Demir.

NURETTİN DEMİR (Muğla) - Hayır, söz konusunda demedim ben, müdahale konusunda dedim.

BAŞKAN - Burayı ben yönetiyorum, müsaade edin de artık ona, makul süreyi şey yapalım.

NURETTİN DEMİR (Muğla) - İç Tüzük'ün kendisine tanıdığı hakkını istediği gibi kullanabilir.

Sayın Başkan, şimdi, özellikle, Türkiye İhracatçılar Meclisi, bu grev kırma hareketinden sonra sayfalarca teşekkür ilanı verdi. Bunun anlamı nedir sizce? Bunun anlamı: Hükûmetin 15 bin işçiden yana değil, sermayeden yana, güçlüden yana bir tavır aldığını gösteriyor. Siz böyle düşünmüyor musunuz? Bütün Türkiye emek dünyası böyle düşünüyor. Eğer düşünmüyorsanız Hükûmet bir önce kendi kendine o ilanlara bakıp karar vermeli. Bir utanç durumu. Sermaye kesimi çıkacak, "Efendim, bu grevi kırdınız." diye Hükûmete ilanlar verecek, methiyeler düzecek ve hiç kimseden de ses çıkmayacak! Olacak iş mi yani? Ve 15 bin kişi de sokakta cop yiyecek, gaz yiyecek, boyalı suyla engellenecek. Yani hukuk diyorlar, yasa diyorlar. Cumhurbaşkanı işine gelince yasayı tanımıyor "hukuk" diyor, "Hukuk normlarına uymuyor." diyor ama buraya gelince de "Bu hukuk normlarına uymuyor, yasaya uyuyor." deyip emek dünyasını tarumar edeceksiniz sokakta, olacak iş değil. Yani biraz vicdani de düşünmek lazım sevgili arkadaşlar.

Şimdi, ben soruyorum, Sayın Hükûmet Sözcümüze, Sayın Bakana soruyorum, iktidar partisinin milletvekillerine soruyorum: Siz darbelere karşı değil misiniz kardeşim? Siz 1980 döneminin darbe liderini mahkemeye çıkarıp yargılamıyor musunuz, yargılatmıyor musunuz? Ya da yandaş değil misiniz, bu yargılamada taraf değil misiniz, taraf olduğunuzu ilan etmiyor musunuz? Peki onun çıkardığı bu insafsız yasalara sanki yılana sarılır gibi sarılmanız vicdanlı mıdır?

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Anayasa'yı değiştirseydik keşke.

NURETTİN DEMİR (Muğla) - Niye değiştirmiyorsunuz, niye gayret etmiyorsunuz?

MUZAFFER YURTTAŞ (Manisa) - Çark ettiniz "Değiştirelim" dedik, gelmediniz.

NURETTİN DEMİR (Muğla) - Şimdi, bırak yani, Allah aşkına yani. Peki neye sarılıyorsunuz? Yani şimdi Sayın Cumhurbaşkanı diyecek ki: Bu yasal değil, bu hukuki değil yasa. Ve çiğneyeceksiniz. Yeminlerine, içmiş olduğu yemine, anda karşın hareket edecek, ayaklarını kaldırdı mı bilmiyorum yemin ederken görmedim ama...

BAŞKAN - Lütfen, konuyla ilgili konuşun Sayın Demir.

NURETTİN DEMİR (Muğla) - Yani dolayısıyla...

BAŞKAN - Konuyla ilgisi olmayan konuları lütfen konuşmayın. Lütfen...

NURETTİN DEMİR (Muğla) - Yani hukuk ve yasa meselesi Başkan. Bunu çok kullanıyorsunuz.

BAŞKAN - Yani bir yerden başlayıp bir başka yere gidiyorsunuz.

NURETTİN DEMİR (Muğla) - Gidin, bugün her yerde bunu gündeme getirip tartışmaları özellikle başkanlık sistemindeki haklılığı ve kamuoyu önünde yarattıkları algı meselesini özellikle burada da ortaya koymak lazım. Dolayısıyla, buradaki ve şimdiye kadarki yapılan bu millî güvenlik ve sağlıkla ilgili erteleme ve buradaki grev kırıcılığının tekrar komisyon üyeleri başta olmak üzere verilen öneriden yana bir değerlendirme yapılmasının doğru olacağını düşünüyorum. Ben özellikle Hükûmetin de bu konuda almış olduğu bu sanal Bakanlar Kurulu kararının gerçekten Türkiye'nin bir ayıbı olduğunu bir kere daha belirtmek istiyorum.

Teşekkür ediyorum.