SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Evet efendim.

Şimdi, konuşmalar yapılırken, Sayın Başkan, burada arkadaşlarımız sürekli, Sayın Bakan da sürekli bunu söylüyor, buradaki bütün arkadaşlar da, Komisyon üyeleri, ya...

CEMALETTİN ŞİMŞEK (Samsun) - Bütününden kastınız...

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - İktidar partisini yani sizi kastediyor olamam zaten yani bu kastettiğim...

CEMALETTİN ŞİMŞEK (Samsun) - Şüphelileri de kastettiğiniz de...

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Şüpheliler belli zaten efendim, çok net.

BAŞKAN - Burada şüpheli yok Sayın Çelebi, lütfen...

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Yani o...

BAŞKAN - Şüpheli yok. Lütfen...

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Var, var...

BAŞKAN - Olur mu? Tutanağa geçiyor efendim.

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Olsun efendim yani bizim bu konudaki...

BAŞKAN - Ya, hiç olmazsa siz özenli bir dil kullanın Sayın Çelebi, hiç olmazsa siz kullanın yani.

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Yani bir şey değil benim söylediğim.

BAŞKAN - Olur mu ya?

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - "Neyi kastettiğimi anladı." dedim. Yani bu, bu kadar basit.

BAŞKAN - Hayır, tercüman da yok burada, Kadir Gökmen Öğüt tercümanlık yapıyordu ya, o da olmadığı için tavzih etmeniz lazım.

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Efendim, ben Gürcüce konuşmadım, Türkçe konuştum sonuçta.

BAŞKAN - Tavzih etmeniz lazım.

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Yani çok önemli bir şey değil o.

Şu anda sürekli millî iradeden bahsediliyor, buradaki arkadaşlarımız bunu söylüyorlar. Bunu önemli buluyorum. Yani "Bizi millî irade getirdi.", "Millî iradenin sonucunda biz işte iktidarımızı devam ettiriyoruz.", "Halk var arkamızda..."

Şimdi, Sayın Başkan, bu grev sürecinde de bilmenizi istiyorum ki bütün iş yerlerinde "Grevi istiyor musunuz, istemiyor musunuz?" diye oylama yapılıyor, grev oylaması yapılıyor yani yasadan kaynaklanıyor bu. Onun da nasıl yapıldığını burada Sayın Genel Müdürüm, Bakan da biliyor ve yapılan oylamaların sonucu, "Gizli oy, açık sayım ilkesine dayalı olarak yapılan grevi istiyor musun, istemiyor musun?" diye yapılan oylamada yüzde 80-yüzde 90 büyük bir çoğunlukla greve evet denildi. Şimdi, hep diyorsunuz ya "irade", bir de işçinin iradesine, bir de işçilerin bu konudaki iradesine bir saygı gösterseniz.

Hani, bu tutanakta, bu belgeler Bakanlıkta, genel müdürlükte bu belgeler şu anda. Yani burada bunları söylerken hani "Ya, böyle de bir irade var." diye yalnız atıp tutmuyoruz, böyle bir iradenin varlığını Bakanlığın bütün kayıtlarında bulabilirsiniz. Bunların oylaması yapıldı ve bu oylamanın sonucunda bütün işçiler dediler ki "Biz, bu iş yerlerinde greve gitmek istiyoruz." ve sendika bu grevlere giderken, hani, Hükûmetin abarttığı gibi, bir de hepsine birden başlamadı; burası da çok önemli.

BAŞKAN - Peki, Sayın Çelebi...

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Bir dakika efendim ya...

Niye beni, bu söylediğimi...

BAŞKAN - El insaf ya, sizi...

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Yani eksik bıraktığımı tamamlamak, aydınlatmak istiyorsam...

BAŞKAN - Sayın Çelebi...

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - ...arkadaşları ikna etmek istiyorsam niye engelliyorsunuz Sayın Başkan beni?

BAŞKAN - Sayın Çelebi, başlangıçta...

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Niye engelliyorsunuz?

BAŞKAN - La havle yani...

Kamuoyu takdir ediyor Sayın Çelebi. Tam otuz dakika konuştunuz, şimdi beş dakikadır konuşuyorsunuz Sayın Çelebi.

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Benim tarzımın uzatmak olmadığını bilirsiniz.

BAŞKAN - İşte, sizin tarzınıza uygun olmadığı şeyi ben size...

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Ama yapmayın bunu lütfen.

BAŞKAN - Acaba tarzınızla ilgili bir farkındalık mı yok diye...

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Hayır, asla...

Hiçbir arkadaşımızın uzatma diye bir tarzı yok ama bazı gerçekleri söyleme tarzımız var tabii.

BAŞKAN - Tamam efendim, söylediniz, daha önce yarım saat söylediniz, şimdi tekrar söylediniz.

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Bakın, ben de oylamayı söyledim. Bir de dedim ki... Demin söylemediklerimi söylüyorum, ikinci bir baskı yapmıyorum, ikinci bir baskı değil, demin söylemediğim... Dedim ki ben: "Bu iş yerlerinde kademeli başlatıldı." Yani millî güvenliği zedeleyecek bir uygulama olmadığı hâlde erteleme yapıldı, öteleme yapıldı; onu kastediyorum.

BAŞKAN - Peki.

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Üçüncü önemli konu: Bu "yeni Türkiye" kavramının... Yeniden korkuyoruz artık, sizin yeninizden korkuyoruz. Sizin yeniniz, eskiye dönmek, köhne bir yaklaşımı hortlatmak ve 12 Eylülü yeniden inşa etmek; bunlardan korkuyoruz.

Bu korkumuzdan kaynaklanan uygulamalar karşısında da sizden bir kez daha, biraz önce Ali Öz arkadaşım da önerdi, bir ara verin, gerçekten Bakan da bu süreci bir kez daha gözden geçirsin, bir beş dakikalık, on dakikalık ara verin.

BAŞKAN - Bakınız Sayın Çelebi...

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Ne olur bundan? Bir şey olmaz.

BAŞKAN - Bu görüşmeyi...

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Öneriyorum, öneriyorum.

BAŞKAN - Bakın, bu görüşmeyi iktidar partisi milletvekillerinin önergesiyle beraber muhtemelen yarına kalacak diye ifade ettik. Siz "Efendim, bu konuda saatler değil, dakikalar önemli." dediğiniz için öne aldık.

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Evet.

Sağ olun.