MUSTAFA TUNCER (Amasya) - Yapılandırma açısından vazgeçilmiş. Burada hukuki yolları kullanarak bankayı dolandırmaya çalışan müthiş bir insan var. Baktığımızda hem bankayı yapılandırma adı altında bekletmeye almış hem bir taraftan da iflas erteleme açarak hem vefa hakkına engel olmuş, bankanın bu şekilde para almasını engellemiş hem de süreci uzatmış; bu, net görülüyor. Ama bu süreçte bankanın ve o dönemdeki yöneticilerin de çok büyük ihmalleri var. Mesela, mahkeme iflas ertelemeyi reddetmiş, şirketin iflasına karar vermiş ama karar düzeltmeyi daha sonra Yargıtay bozmuş fakat Yargıtayın bozmasında tashihikarara gidilmemiş. Yine, mesela, borçlunun ilk kıymet takdiri yapıldığında 2 parseli 760 milyon lira iken ve bu parseller cebriicrayla satılsa ve banka alacağa mahsuben alsa veya iflas masasındaysa belki de yüzde 50'yle, yüzde 60'la satılsa 400 milyona satılacakken kıymet takdiri için iki yıllık süre içinde herhangi bir işlem yapılmamış, o iki yıllık süre kaçırılmış, yeniden kıymet takdiri yapıldığında 1 milyar 318 milyon lira değer biçilmiş. Bu şekilde de borç sabit dururken kıymet takdiriyle o değerler 2 katına yakın değer kazanmış. Bu şekilde de banka orayı tekrar o gayrimenkulleri kendisine alsa da o gayrimenkullerden kazanacağı edinim zaten ortadan kalkmış. Yine bakıyoruz, mesela, Bureau Veritas Türkiye Gözetim Hizmetleri aleyhine 1,3 milyon liralık banka tarafından tazminat davası açılmış ama bu dava reddedilmiş. Bu davadan dolayı yüklü miktarda hem yargılama masrafı yapılmış banka tarafından hem de muhtemelen avukatlık ücreti karşı tarafa ödenmiş. Bunun gibi ihmal ve sorumsuzluklar görünüyor. Bununla ilgili, o dönemdeki yöneticilerle ilgili banka tarafından herhangi bir görevi ihmal ya da rücu şeklinde işlemler yapılmış mıdır, bunu merak ediyorum.

Teşekkür ederim.