| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | T.C. Ziraat Bankası AŞ Genel Müdürlüğünün 2015 ve 2016 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 14 .11.2018 |
KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Sayın Genel Müdürüm, çoğu konuşmalarımızı yapmış olduk. Yani tabii ki sizin daha iyi hizmet verebilmeniz, bizim de alanda, sokakta edindiğimiz bilgileri size aktarmamız için, Sayıştayın bize göstermiş olduğu öneriler doğrultusunda sizinle bu konuşmalar gerçekleşiyor. Burada tabii ben olayı şöyle değerlendirmek istiyorum yeniden: Tabii, Ziraat Bankasının en büyük desteğinin üretime olması gerekiyor, üretime destek olması gerekiyor. Bu da sizinle bilfiil aynı görüşte olduğumuzu gösteriyor. Bunu yaparken tabii ülkenin üretimi son yıllarda yanlış yönlendirildi, yanlış üretimler söz konusu oldu. Örneğin, siz, özellikle 2017 yılında konut kredisine büyük destek verdiniz. Görebildiğim kadarıyla şu anda herhâlde bireysel kredilerin içerisinde mi geçiyor bu Sayın Genel Müdürüm?
T.C ZİRAAT BANKASI AŞ GENEL MÜDÜRÜ HÜSEYİN AYDIN - Evet.
KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Evet. Yani bireysel kredilerin yüksek olmasının, daha da yüksek bir seviyeye gelmesinin sebeplerinden birinin konut kredisi olduğunu düşünüyorum, ben öyle düşünüyorum. Bu bilgilerle kendimizi yönlendirdiğimizde 2017 yılında 1,10'lara; 1,20'lere çıkan, hatta 1,30'lara dayanan konut kredisi faizlerini birden, alınan bir kararla, Hükûmetin size tavsiyesiyle siz bu konut kredilerini 0,90'lara çektiniz ve alabildiğince de bu konut kredisinde Türkiye'de belli firmaların, kurumsallaşmış firmaların ellerindeki tüm konutların satışa arz edilmesi gerekiyordu. Bunda sizin desteğinizle büyük şekilde başarı elde edildiğini düşünüyorum. Acaba, siz almış olduğunuz, 1,30'lardan; 1,20'lerden kullandırdığınız yani 2017 Mart ayı öncesindeki o faiz durumuna çıkardığınız kredileri mart ayı sonrası 0,90'lara indirmenizin arasındaki fark sübvanse edildi mi? Yani bunu hangi amaçla, kimler yaptı? Hükûmet mi yaptı bunu, yoksa bu konuda inşaat sektöründe zor durumda kalmış, ellerindeki konutları satabilmek için size bir finans desteği sağlayarak bu kurumlar mı yaptı, bu inşaat firmaları mı yaptı bu desteği? Bunu öğrenmek istiyoruz yani Hükûmet mi yaptı, inşaat sektöründeki firmalar mı yaptı? 2017 yılında ne kadar konut kredisi kullandırdınız? Bunu da yazılı olarak bize bildirirseniz iyi olur diye düşünüyoruz.
Bir de sizin son yıllarda, aşağı yukarı sekiz on yıldır yaptığınız bir uygulama var. Tarım aletlerinde kullanılan desteklerinizin doğru olmadığını söylemek istiyoruz. Bu, eğer bir firmanın desteklenmesi, ülkede üretim yapan firmaların desteklenmesi, ülkemizdeki tarım aletlerinin sadece bir hurda yığını hâline gelmesini sağlamak için böyle bir şey yapıldıysa doğru değil. Örneğin siz son yıllarda, 2012 ile 2017 arasında en çok traktöre destek verdiniz. Yani ülkemizde, ülkemizin tarımını, toprağını işleyebilen, en az yüzde 200 kadar üretim sağlayabilecek tarım aleti, traktör olmasına rağmen ne hikmettir bu, neye göre bu tarım traktörlerine destek verdiniz? Yani birileri fabrikasında traktör üretecek, diye yazık değil mi, hem üreticiyi yordunuz... Bir yıl önce vatandaş traktörünü 60 bin liraya aldı teşvikle, diğer yıl aynı traktörü 35 bin liraya satamaz duruma geldi yani sizin o teşviklerinize, desteklerinize aldandı. Bu doğru bir teşvik değildi. Aslında burada üretime destek verilseydi, tohuma destek verilseydi, gübreye destek verilseydi, diğer taraftan mazota destek verilseydi, sizin aracılığınızla bunlar desteklenseydi, üretim daha iyi, kaliteli ve üretici de bir şekilde ürettiği üründen daha da kâr elde edebilecek, üretime yönelik kendisini daha iyi adapte edebilseydi daha iyisi olacaktı ama bunun yapılmadığını görüyoruz. Bu teşvik sisteminin bir şekilde, birilerinin zor durumda kalmasıyla, onu ayakta tutmakla yapılmaması gerektiğini, üretimin yapıldığı yerlerde destek verilmesini arz ediyoruz. Bu zamana kadar yapılmadığını görüyoruz, bundan sonra yapılacağının inanç ve kanısı içerisindeyiz. Şuradaki rakamlar da bunu gösteriyor zaten. "Tarıma dayalı sanayi, tarımsal sanayi desteği 14,3 milyar." diyor yani 14 milyar 300 milyonluk bir destek verilmiş. Tarım girdisi, ürün ticareti, bu da aynı, tarımsal aletlere verilen. Tarım kredi kooperatiflerine desteği siz veriyorsunuz; 4,5 milyar lira destek vermişsiniz. Sizden parayı alıyor, siz krediyi kullandırıyorsunuz, onlar da vatandaşa kredi kullandırıyor. Bu kredinin üzerine kendine de bir şekilde şey alıyor yani orada "özel maliyet" adı altında kendine de süreci yürütebilmek, o kurumdaki yaşamını daha iyi hâle getirebilmek için tarım kredi ve kooperatifleri bu konuda sizden besleniyor. Yani 4,5 milyarlık desteği sizden alıyor tarım kredi ve kooperatifleri, bu desteği sağlayan sizsiniz.
Bir de Ziraat Bankası Türkiye'de diğer bankalardan daha önde. Halk Bankası, Ziraat Bankası, Vakıflar Bankası Türkiye'deki devlet bankaları olmaları özelliğiyle çok önemli yerleri var. Sizin dışarıdan finans kaynakları sağlarken diğer bankalardan daha rahat finans sağladığınızı düşünüyorum çünkü devlet garantisi altında finansları getiriyorsunuz buraya. Bu finanslar gelirken, ülkede satılırken bu paranın faizi yeniden dışarıya dönüyor zaten. Yani ülkemizin, bir şekilde, dışarıdan elde edilen finans kaynaklarıyla, dışarıya gönderilen faizlerle nasıl sömürüldüğünü de bir ortaya koyuyor bu.
Bilemem, yani sizin ölçeğiniz, 400 milyar liraya dayanan bir portföyünüz var. Bu portföy içerisinde 300 milyarın üzerindeki kaynaklar herhâlde dış kaynaklar bunlar. Öz sermayenize baktım, 37 milyar lira; yani şu andaki öz sermayeyi bilmiyorum, bu tabii 2016'daki sermaye miktarınız. Şimdi böyle bir paranın dışarı gitmesine nasıl göz yumacağız? Biz öz kaynaklarımızla, Hükûmetin de bir şekilde desteklemesiyle Ziraat Bankasının üreticiyi destekleyen ve ürettikçe de ülkemize faiziyle dışarıya gitmeyen bir paranın ülkede kalmasının sağlanması gerektiği inancındayım ve bu ülkede bu tür yapılan, beton yığınlarına yapılan katkıların da Ziraat Bankasının sunmamasını talep ediyor, saygılar sunuyorum.