KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Tabii, burada, ben Sayın Tamer Bey'in bizim konuşmamıza karşılık vermiş olduğu cevaba istinaden şey yapmak istedim ama olumsuz bir şey konuştuğu anlamında değil. Yani tabii ki doğru, biz daha modern aletlerle ülkemizde tarım yapabilmeliyiz ama her almış olduğumuz alet, kullandığımız malzeme bizim millî servetimiz. "Beni ilgilendirmeyen." demek olmaz yani gidip özel sektörde vatandaşın birisi bir tane kendine yeterli traktör varken kapısına üç tane traktör getirdiyse bu beni ilgilendirmeyen bir mesele değildir çünkü onun diğer traktörlerinin boşta kalması, kapıda bir demir yığını olarak durması bizi de üzüyor çünkü millî bir servet. Ülkemizdeki her üretimin, alınan her malzemenin, kullandığımız her taşıtın bizim kendi özelimiz olduğu kadar, millî olarak hepimizi ilgilendiren bir mesele olduğunu düşünüyorum. O yüzden, traktörlerin Çukurova'da şu anda yeterli olmadığı, yeni yeni aletlerin kullanıma gelmesi doğrudur ama Anadolu'da bu böyle değil; Çukurova'da yüzlerce dekar toprak ekiliyor ama Anadolu'nun diğer bölgelerinde onlarca dekar alan traktörle işleniyor. Türkiye'deki tarım arazilerinin şu anda ekilebilir durumu 28-29 milyon hektar olması gerekirken bugün bu arazilerin ekilebilir durumunun 22-23 milyon hektar olduğu -bir tespiti olmasa dahi bilgilerimiz içerisinde- olması dolayısıyla traktöre değil, ekim, dikim, söküm, ürünlerinin hasadında kullanılan aletlere destek verilmesi... Örneğin, bir mibzer...

BAŞKAN - Sayın Zeybek, ama kısaca söz vermiştim, lütfen toparlayalım.

KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Tabii.

Tohumda ne kadar iyi bir malzeme kullanırsak o kadar daha iyi verim elde edeceğimizi... Diğer arkadaşımın da belirttiği gibi, beton yığınlarına verilen destekler üretime verilseydi bu böyle olmayacaktı.

Ben teşekkür ediyorum.