KOMİSYON KONUŞMASI

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım, Sayın Bakanım, bakan yardımcılarım, değerli bürokratlar ve değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bütçenin görüşmesine başlamadan önce Sayın Bakanım size ve ekibinizi hayırlı olsun diyorum, ilk bütçeniz, başarılar diliyorum.

Dün vefat eden, bugün şu sıralarda Edirne Selimiye Camisinden cenazesi kaldırılmakta olan değerli arkadaşımız Milletvekili Erdin Bircan'a da Allah'tan rahmet diliyorum. Bugün idrak etmekte olduğumuz Mevlit Kandili için de hepinizin Kandil'ini kutluyorum.

Sayın Bakanım, geniş bir Bakanlığınız var, çok önemli bir konu Bakanlığınızın faaliyet alanı, bizim için de konuşması zor on dakika içerisinde -galiba on bir, on iki kurum- birbirinden çok farklı kurumlarla ilgili değerlendirme yapmamız, hem 2010 bütçelerini hem 2017'yle ilgili yapılan harcamaları, Sayıştay raporlarını dikkate almamız çok zor bu kadar süre içerisinde, ben de mümkün olduğunda selektif davranmaya çalışacağım. Ama şunu belirteyim: 2019 yılı programında kültür, sanat ve turizmle ilgili sektörlerle ilgili kısa notlar var, öz olarak belirtilmiş. Kültür ve sanat açısından durumumuz sinema ve tiyatrolarla ilgili gelişmeler aktarılmış ama eksik yönlerimiz de vurgulanmış. Uluslararası turizm gelirleri 2017'de 1,3 trilyon dolar, bizim 26 milyar dolar aynı dönemde, 1,3 trilyon dolar dünyada, 26 milyar dolar bizde, 1,7'sin tekabül ediyor, çok düşük. 2023 hedeflerimiz bunun çok çok üstündeydi, çok gerilerde kaldık. Siz zor, sıkıntılı bir dönemde Bakanlık yapacaksanız, inşallah hedeflerinizi, vizyonunuzu gerçekleştirirsiniz. Dünyada 1,3 milyar kişi turist olarak 2017 yılında seyahat etmiş, bizde 37,6 milyon kişi, çok düşük rakamlar bunlar.

Ben, dediğim gibi Sayıştay raporlarına ağırlık vereceğim ama Sayın Bakanım, bu kültür medeniyet meselesinin de bizde çok iyi anlaşılması lazım. Kültür dışarıdan zorla dikte edilemez yani bir siyasi otoritenin, bir siyasi iktidarın dikte etmesiyle kültür oluşmaz, medeniyet oluşmaz, bu zaman alan bir konudur, zaman içerisinde olur. Ayrıca bu "dünya medeniyeti" ve "dünya kültürü" dediğimiz hadisede de hepimizin payı vardır, bütün ülkelerin, bütün insanlığın payı vardır. Bu, sadece batı medeniyeti değildir, batı uygarlığı değildir, batı kültürü değildir, hepimizin katkısı olan bir uygarlıktır, bunun da bilinmesi, anlaşılması, anlatılması da lazım. Biz ayrı bir uygarlık ya da kültür oluşturma ve bunu çok kısa zaman içerisinde dikte etme peşindeyiz, böyle bir yanlışlığa düşülmemesi gerekir. Maalesef bu tür yanlışlıklar yapılıyor, geçmiş bugüne getiriliyor, bugünün siyasi aktörleri yapılıyor, geçmişte hepimizin atamız olan ya da hepimizin övündüğü kişilikler bugüne getirilerek bugünün siyasi aktörü hâline getiriliyor, bu tür yanlışlıklara sizlerin de izin vermemeniz lazım yetkileriniz ölçüsünde.

Sayın Bakanım, Bakanlığınızla ilgili Sayıştay denetim raporunda üç bulgu var. Döner sermaye işletmesiyle ilgili -ki o da önemli- yedi bulgu var. Bir ve iki önemli, tutanaklara geçmesi açısından ve sizin dikkatinize sunmam açısından önemli diye düşündüm. Nasıl bir Bakanlıkta çalıştığınızı bu Sayıştay raporlarına bakarak -2017 sizin döneminiz değil ama- görmeniz, anlamanız mümkün, o açıdan dikkatinizi sunmak istiyorum. Bakın, birinci bulgu diyor ki: "Müze ve ören yerleri gişelerinin kiraya verilmesi işiyle ilgili olarak muhammen bedelin yanlış hesaplanması." Normalde 188 milyon olması gereken muhammen bedel 121 milyon lira hesaplanmış. Ve "Bu, sonucu değiştirmiyor." demişler kendilerine sorulduğunda, değiştirmemesi mümkün değil. Siz özel sektörü bilen birisiniz, bu tür yanlışlıkların olmaması lazım.

Yeteri kadar avukat bulunmasına rağmen kurumda dışarıdan avukatlık hizmeti alınıyor olması da benzeri bir durum.

Vakıflar Genel Müdürlüğü çok önemli bir genel müdürlüğümüz, değerli bir genel müdür var başında ama yıllardan beri Vakıflar Genel Müdürlüğünün maalesef Sayıştay denetim raporları hep olumsuz. Yine şartlı görüş var 2017'yle ilgili 9+9 18 bulgu var Sayıştay denetçilerinin. Bazılarını dikkatinize sunayım. "Diğer idarelere verilen borçların ilgili hesapta takip edilmemesi." mesela bulgu bir bu. Ve bu hata sonucu 224 milyon 595 milyon lira fazla, 224 milyon lira bazı hesaplarda fazladan yer almış.

Altıncı bulgu: "Mali kuruluşlara yatırılan sermayeler hesabının takibinin yapılmaması ve gerçeği yansıtmaması." 580 milyon olarak gösterilmesi gereken bu Kuveyt Türk Evkaf Finans Kurumundaki rakam, ki bu geçen yıl da vardı düzeltilmiyor hâlâ, 522 milyon olarak yer alıyor, 60 milyona yakın bir farklılık var.

"Mazbut vakıfların -bakın çok önemli- vakıf senetlerinde yazılı hayır şartlarına uyulmaması." Bir vakıf kurulmuş, devlete güvenmiş, vakfetmiş önemli meblağları, bir vakıf senedi var ama o şartlara uyumluyor, bu, hiç güzel değil maalesef, böyle bir tespiti var Sayıştayın.

"Vakıf evlatlarına yapılan galle fazlası dağıtımlarında vakıf senetleri gereği ayrılması gereken vakıf hayır şartı giderlerinin ayrılmaması." Bu da önemli.

"Vakıf taşınmazlarının satışlarından veya kamulaştırmalarından elde edilen gelirlerin ait olduğu vakfa taşınmaz alımında ya da vakfın taşınmazlarının onarımında kullanılmasını sağlayacak bir sistemin kurulmamış olması." Bunlar önemli konular Sayın Bakanım.

RTÜK'le ilgili olarak da şartlı görüş verilmiş. RTÜK de aşağı yukarı her yıl maalesef bu durumda 4+5 9 bulgusu var Sayıştayımızın. Birkaçını dikkatinize sunmak istiyorum: Mesela üçüncü bulgu diyor ki: "RTÜK'e 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'la verilen millî frekans planında karasal radyo ve televizyon yayınları için frekans planlamaları yapmak ve yaptırmak, uygulamak görevinin 94 yılından bugüne kadar gerçekleştirilememesi..." Tamam, mahkeme vesaire ama hepsi halloldu, artık gerçekleştirilebilir durumda. Neden gerçekleştirilmiyor kurum tarafından, açıklanması lazım ya da yapılması lazım, bu görevin yerine getirilmesi lazım. "Kurul tarafından verilen idari para cezalarının tahsil edilmemesinin mevcut yasal düzenlemelere aykırılık oluşturması ve kaynakların etkili ve verimli kullanımını olumsuz etkilemesi..." İdari para cezaları tahsil edilmiyor ki çok önemli meblağlar, tablo olarak verilmiş bunlar.

Ve bir önerisi var Sayıştayın, Sayın Başkanım sizin de dikkatinize sunuyorum çünkü Sayıştay Türkiye Büyük Millet Meclisinin dikkatine sunuyor, özellikle bizim Komisyonun dikkatine sunuyor: "Diğer kamu idareleri gibi Sayıştay tarafından denetlenip haklarında raporlar hazırlanan, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından da bu raporlar esas alınarak yönetim ve hesap verme sorumlulukları görüşülen düzenleyici ve denetleyici kurumların 5018 sayılı Kanun'un bu kurumlara uygulanmayan maddelerinde düzenlenen konularla ilgili olarak bu kurumların mali özerklikleri de göz önünde bulundurularak bu kurumda uygulama birliği sağlayacak şekilde yasal düzenleme yapılmasına ihtiyaç olduğu değerlendirilmektedir." Bu konuda Başkanlığınızın bu öneriyi dikkate almasını ben de öneriyorum.

RTÜK raporunda...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

(Oturum Başkanlığına Kâtip Üye Şirin Ünal geçti)

BAŞKAN - Sayın Kuşoğlu, toparlayalım lütfen.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim.

Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğüyle ilgili de şartlı görüş verilmiş. 4 artı 9, 13 bulgu var. Devlet Tiyatrolarının bunlara özellikle uyması lazım. Özellikle bulgulardan, denetim görüşünü etkilemeyenlerden 8 ve 9, etkileyen de 2 no.lu bulgunun önemli olduğunu düşünüyorum. Dikkate alınırsa iyi olacaktır.

Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğünün şartlı görüşü yok, daha olumlu. Çok başarılı bir genel müdürü var, faaliyetlerinden ve sanatçılığından dolayı tebrik ediyorum, devamını diliyoruz.

Sayın Bakanım, bir de, biliyorsunuz Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu var, Tarih Kurumu var, Dil Kurumu var. Şimdi, bunlar Atatürk'ün vasiyetine istinaden Türk diliyle ilgili ve tarihiyle ilgili araştırmalar yapmak durumunda olan kurumlar. Biraz önce söylediniz, bazı kazıların yapılması gerekiyor. Bunlar Türk tarihiyle ilgili olan konular, Türk diliyle ilgili olan konular. Bunlara kaynak aktaramıyoruz, bulamıyoruz. Şimdi, Tarih Kurumunun bankada ne kadar hesabı var biliyor musunuz 2017 itibarıyla? 1 milyar 120 milyon lira orada duruyor, harcanmıyor. Niye faaliyet yapmaz? Yani Atatürk'ün vasiyeti bu. Bu kurumlar Türk tarihiyle ilgili, Türk diliyle ilgili çalışmalar yapsın diye bu şeyi vermiş, bütün para buraya aktarılıyor İş Bankasından. Parayı bankaya yatırıyorlar, gelir elde ediliyor, faiz elde ediliyor; burada da onunla övünüyoruz. Neden? Türk Dil Kurumunda bankadaki para miktarı 1 milyar 429 milyon lira. Neden bu çalışmalar yapılmaz? Her sene İş Bankasından geliyor. İş Bankası çok başarılı bir banka. Yani her yıl geleceği belli olan bir para var, maalesef bu çalışmalar yapılmıyor. Yapılması lazım, özellikle sizin döneminizde bunların yaptırılmasını diliyoruz. Para var, çalışma yok.

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı için de şartlı görüş verilmiş; 2 artı 8, 10 bulgusu var Sayıştayımızın.

Diğerleriyle de öyle ama süreyle ilgili kısıtım olduğu için detayına girmiyorum fakat bütün bu Sayıştay raporlarını özellikle incelerseniz kurumların ne durumda olduğunu, nasıl çalıştıklarını ya da nerelerde çalışmadıklarını tespit açısından, görmeniz açısından önemli olacaktır diye düşünüyorum.

Çalışmalarınızda başarılar diliyorum ekibinizle birlikte. Bütçeleriniz hayırlı olsun efendim.

Teşekkür ederim.